Paylaş
Kariyeri boyunca yapımcı, yönetmen ve oyuncu olarak 90 filme imza attı.
“Aramızdaki Düşman” (1964), “Kendi Düşen Ağlamaz” (1969) ve “Zalim” (1973) gibi macera, gerilim ve süper kahraman filmleriyle unutulmazlar arasında özel bir yer edinen Atasoy’un ölümü, sinema dünyasını derinden üzdü.
Hayatımda da yeri ayrıydı.
İrfan Abi ile yıllar önce Gazeteci Erol Dernek Sokak’taki bir kafede tanışmıştım.
Kendisinden defalarca oyunculuğun özel tarihini dinlemiştim.
Hiç unutmam, Altın Koza Film Festivali’nde “yaşam boyu onur ödülü” almıştı.
Adana’da geçirdiğimiz bir festivalde de anılarını dinleme fırsatı bulmuştum.
Eşi Hamiyet Hanım’ı ve çocukları Zeynep, Elif ile İrfan’ı yürekten seven bir baba olmayı başardı.
Güle güle İrfan Abi...
Ahmet Ümit’ten yeni bir masal kitabı
Kayıp Tanrılar Ülkesi adlı romanının ardından Ahmet Ümit, bu kez bir masal kitabıyla çıkıyor okurlarının karşısına.
Kitabın ismi henüz belli değil ama ben gene de size yazılış hikayesini anlatayım:
Ümit, kitabı yazmaya Italo Calvino’nun “Görünmez Kentler”indeki bir cümleden esinlenerek başlamış.
Ortaya da fantastik öğelerle bezeli müthiş bir yeryüzü masalı çıkmış.
Haziran ayında yayımlanacak olan ve hem çocuklara hem de büyüklere seslenen bu masal, sevmek isteyen ama sevmeyi bir türlü öğrenememiş erkekleri anlatıyor. Özgürlük ile aşk arasındaki ilişkiyi de tartışmaya açıyor.
Sevgililer Günü öncesi terapi
Başak Buğday’ın yeni kitabı raflarda. Genişletilmiş baskısıyla “Ihlamur Günlükleri”, yazarın Haiku türüne benzer şiirlerinden ya da daha doğru bir ifadeyle, şiiri andıran kısa metinlerinden oluşuyor.
Hüznü, sevinci, özlemi, pişmanlığı, aşkı, tutkuyu, kısacası insana özgü tüm duyguları en sahici, en çarpıcı halleriyle anlatan bu metinler, çoktan unuttuğunuzu sandığınız hatıraları da zihninizde yeniden canlandırıyor. “Ah, nasıl da bana benziyor” diyorsunuz okurken. Sevgililer Günü öncesi terapi niyetine okumalısınız. Ece Zeber’in şahane illüstrasyonları eşliğinde...
Melis Danişmend’in hikâyesi
Boşandıktan sonra evini kapatıp bu kez bir yetişkin olarak ailesinin yanına dönmek zorunda kalan, plazalar dünyası yerine müzik ve basın sektöründe inişli çıkışlı bir mücadele veren Melis Danişmend’in hikâyesi, pandemi sonrasında belki de birçoğumuza her zamankinden daha yakın gelecek. Ama “Büyüyemeyenler” bundan da fazlası...
Bu bir “kişisel gelişememe” kitabı.
Kaybedenlerin, tekrar tekrar kaybetme seçimine/kaderine tutulanların, şanssız hissedenlerin, kafası hep doluların, her zaman soru soranların, bir sesin peşinden giden ama onun hangi yönden geldiğini ve ne söylendiğini tam olarak bilmediği halde yürümeye devam edenlerin... Ama en çok da asla hiçbir şekilde büyüyemeyenlerin, bunu istemeyenlerin öyküsü.
Yeni Çıkanlar
Hasan Efe / “Duygudan Sağlıklı Yaşama Yolculuk”
Duygularımız hiç kuşkusuz bizleri derinden etkiliyor. Sevinçlerimiz de, üzüntülerimiz de... Ama bunun bir de fizyolojik mekanizması var. Hasan Efe, bu yönü de denkleme katarak duygularımızı yaşarken travmalardan sakınmanın ya da bunları hafifletmenin yolunu yordamını göstererek “duygularımıza tercüman” oluyor.
Şiir Erkök Yılmaz / “Dört Oyun”
Bir Darbe Masalı: Darbeci Paşa, gönlünü bir kıza kaptırınca darbeden nasıl vazgeçiyor? Darbe planlayan kuvvet komutanlarının öyküsü, bir güldürü örgüsü içinde sahneleniyor.
Antika Bir Oyun: Yaş haddinden emekli bir üniversite hocası kendisini açık artırmayla satışa çıkarırsa ne olur?
Komşuculuk: Hazır yiyicilerle emeğiyle geçinenlerin komşuluğu nasıldır? Tadına doyulmaz bir komşuculuk örneği sahneleniyor.
Hayat Öpücüğü: Ununu eleyip eleğini asmışlar ya da içi geçmiş gençler için “umut” ne ifade eder?
Kim Ne Okuyor?
∆ Yazar İskender Pala, Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu’nın “Kehribar Geçidi” adlı kitabını okuyor.
∆ Oyuncu Mustafa Uzunyılmaz, Jack London’ın “Martin Eden” adlı romanını okuyor.
∆ Akademisyen Ahmet Umut Hacıfevzioğlu, Eray Yağanak’ın “Ahlaksızlık Üzerine” adlı eserini okuyor.
∆ Gazeteci yazar Göksan Göktaş, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur” adlı kitabını tekrar okuyor.
Paylaş