Paylaş
Yapay zekâ konusunda yayınlar hızla çoğalıyor. Bu yeni kitabın özelliği ise şöyle: Bilimsel yaklaşımın popüler bir anlatıma kavuşturulmuş olması... Kitapta temel olarak yapay zekânın iş dünyasında ve bireysel yaşamda uygulanması tartışılıyor, ayrıca bu konudaki kaygılar da ele alınıyor.
Ölçü sisteminin tarihi
Bu ay yayımlanan kitaplar içinde ilgimi çekenlerden biri de Timaş Yayınları’ndan çıkan “Dünyanın Yedi Ölçüsü” oldu.
Piero Martin isimli Padua Üniversitesi’nde termonükleer füzyon alanında araştırmalar yöneten bir fizik profesörünün kaleme aldığı bu kitap, sizi insanlığın ortak kültür hazinelerinden yedi temel ölçünün; metrenin, saniyenin, kilogramın, kelvinin, amperin, molün ve kandelanın hikâyelerine götürüyor.
Yazar 192 sayfalık kitabın her bölümünde bir ölçü sisteminin tarihini, işlevini, uygulanış biçimini anlatırken dünyanın aslında bu ölçülerle ne kadar büyüdüğünü ve küçüldüğünü gözler önüne seriyor.
Aynı zamanda her bir birimin klasik fizikten kuantum mekaniğine, görelilikten kimyaya, kozmolojiden temel parçacık fiziğine ve tıptan modern teknolojiye kadar bilimin önemli yönlerine nasıl katkıda bulunduğunu açıklıyor. Keyifli bir okuma arayanlara “Dünyanın Yedi Ölçüsü”ne göz atmalarını tavsiye ederim.
Mandalinacı katil
Gazeteci yazar Önay Yılmaz’ın 2021 yılında Milliyet gazetesinde yayınlanan tefrika romanı “Bodrum’da Mandalina Cinayetleri”, kitap olarak satışa çıktı. Kitapyurdu tarafından geçtiğimiz günlerde satışa çıkan kitap, Bodrum’daki aşırı yapılaşmaya, doğanın nasıl yok ve talan edildiğini de gözler önüne seriyor. Kitabın konusu dikkat çekiyor. Ülkenin en ünlü turistik beldelerinden biri olan Bodrum’un cadde ve sokaklarında öldürdüğü kurbanlarının ağızlarının içine kağıda sarılı yeşil mandalina yerleştiren bir katil dolaşmaktadır.
Kağıttaki notta da “Mandalinaları unutmadım!” yazmaktadır. Soruşturma ilerledikçe, katil ya da katillerin mandalina bahçelerini yok edip betona dönüştüren müteahhitleri hedef aldığı belirlenir. Dedektifler, medyanın “Mandalinacı katil” adını verdiği katili yakalamak için Bodrum’un altını üstüne getirirler.
Emine Işınsu Roman Ödülü
İlki bu yıl düzenlenen Emine Işınsu Roman Ödülü törenle Ülkü Demiray’a verildi.İlki bu yıl düzenlenen Emine Işınsu Roman Ödülü törenle Ülkü Demiray’a verildi.“Cümbezin Kızı” adlı eseriyle ödülü kazanan Ülkü Demiray’a ödülü, Ödül Tertip Komitesi Başkanı Prof. Dr. İskender Öksüz ile Prof. Dr. İlbey Ortaylı tarafından takdim edildi. 141 eser arasından seçilen “Cümbezin Kızı” adlı romanı hakkında konuşan Demiray, eserin konusunu gerçek hayattan aldığını belirtti. Demiray, romanında 20. yüzyılın başlarındaki İngiliz sömürgesi döneminde Araplara satılan 9 bin Kıbrıslı kız çocuğunun hazin öyküsünü anlattığını kaydetti.
Müziğin kalbi Antalya’da
Antalya Piyano Festivali’nin programı sevdiğim sanatçılarla dolu. Antalya’nın nesi var denince, deniz kum güneş ama bunlar yetmiyor. Aspendos da var. Devlet senfoni, opera ve bale var. Tüm bunların kendine yakışır yerlerde halkla buluşması o şehri anlamlı kılıyor. Dün Havasi Cam Piramit’teydi, bugün de Can Saraç Antalya AKM’de, geri sayım başladı. Antalya Piyano Festivali, 23 yıldır sürüyor hem de uluslararası çapta. Müzik şehirlerle birleşiyor. Daha romantik bir hava katıyor. Her şehrin bir müziği olmalı değil mi?
Maya ile ilk Marslı büyükannesi
Sevilen yazar Elif Yonat Toğay’ın Mars’ın bir kolonisinde geçen macerayı konu alan “Büyükannem İlk Marslı”, Doğan Çocuk etiketiyle raflarda yerini aldı.
Kitap, 24. yüzyılda geçen ve 10 yaşındaki Maya ile ilk Marslı olan büyükannesinin atılacakları bir macerayı anlatıyor. Olay örgüsü, eğitimli insanların bile “ötekilere” karşı temelsiz bir güvensizlik geliştirebildiği, barış ve refahı baltalayacak kadar ileri gidebildiği yabancı düşmanlığı ile iç içe geçiyor. Kitabın bir diğer ince iddiası da yapay zekâ ve robotların insanların yardımcısı haline geldiği ve onları herhangi bir risk olmadan insanların refahı için kullanmanın mümkün olduğudur.
Mişima’dan çılgın bir hikaye
Zamanından tefrika halinde yayımlanmış “Satılık Hayat”, Yukio Mişima’nın yaşamı boyunca ilgilendiği karanlık temaları hiciv yoluyla çarpıcı bir şekilde ele alan sürükleyici ve çılgın bir hikâye. 27 yaşındaki reklam metni yazarı Hanio Yamada, başarısız intihar girişiminden sonra yerel bir gazeteye ilan vererek yaşamını satılığa çıkarır. “Satılık Hayat”taki Japonya, yazarın birçok kitabında karşılaştığımız onurlu savaşçıların ve kusursuz tavırların Japonya’sı değil, Amerikanlaştırılmış, modernitenin içine gömülmüş ve derin bir belirsizliğin pençesine düşmüş 1960’ların Japonya’sıdır.
Kim ne okuyor?
◊ Nazım Alpman, Zeynep Oral’ın “Anadolu’da Bir Devrimci Prenses” adlı eserini okuyor.
◊ Turgut Çeviker, Jean Bottero’nun “Gılgamış Destanı” adlı eserini okuyor.
◊ Vahit Uysal, Murathan Mungan’ın “995 km” adlı romanını okuyor.
◊ Yıldız Ertan, Jhumpa Lahiri’nin “Olduğum Yer” adlı eserini okuyor.
Paylaş