Paylaş
Geçen hafta da Koton’un etkinliği için Ankara’daydım.
Gazetemizin de yazarı olan Saffet Emre Tonguç gezinin rehberiydi.
Saffet’in anlatımları geziye anlam kattı çünkü kelimelerin anlamlarını sorgulamak onun yaşam biçimi olmuş. Etimoloji, bir kelimenin kökenini araştırıp ortaya koyan ve de aynı zamanda hangi dillerde nasıl yayıldığını tespit eden bir bilim dalı.
Örneğin bizdeki “kolonya” sözcüğü, Almanya’nın Köln şehrinin Fransızcada “Colognia” olarak geçmesine dayanıyor. Zamanında bir parfümcü kolonyaya ‘Köln Suyu’ anlamına gelen ‘Eau de Cologne’ adını vermiştir. “Konuşmak” sözcüğünün “konmaktan” geldiğini hiç düşündünüz mü?
Ankara’da bir güne çokça şey sığdırdık.
Moda ve medya dünyasından isimlerin de eşlik ettiği ziyarette, tarihi 1’inci ve 2’nci meclis binalarını gezdik, ziyaret programının tamamlayıcı hedefi Anıtkabir’de Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün huzuruna da çıktık.
Ankara’ya gidip Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni ziyaret etmemek olmazdı.
Saffet’le yaptığımız bu güzel geziyi unutamam.
Ziyaretler, Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ve Koton çalışanları ile daha da renkli bir hale geldi.
Yaşasın Cumhuriyet!
Soluk soluğa bir polisiye
April Yayıncılık, kasım ayını çarpıcı bir polisiye romanla karşılıyor. Amerikalı gazeteci yazar Mary Louise Kelly imzalı “Mermi”, polisiye gerilim tutkunu okurlar için ideal.
Doludizgin bir macera, zekice kurgulanmış bir fikir, polisiye okurları bekliyor! Kitabın konusuna gelince... Gerçek bir olaydan ilhamla kaleme alınan “Mermi”nin başrolünde Caroline Cashion var.
Fransız edebiyatı profesörü, akademiye, onu büyüten ailesine ve kitaplara âşık. Tek sorunu ara ara tüm bedenini yoklayan ağrıları. Detaylı testlerin ardından gerçek ortaya çıkıyor: Caroline ensesine saplanmış bir mermiyle yaşıyor. Hem de üç yaşından beri! Gazeteci yazar Mary Louise Kelly gerçek bir olaydan aldığı ilhamla aile sırlarına dair unutulmaz bir polisiyeye imza atıyor.
“Kar Kokusu” 25 yaşında
Ahmet Ümit’in yaşamından kesitler içeren ve Türkiye’deki siyasi polisiye romanın en özgün örneklerinden biri olarak gösterilen “Kar Kokusu” 25 yaşında.
Devrimcilerin hayallerini süsleyen bir kent: Moskova. Türkiye’deki askeri darbe sonrası Moskova’ya gelmiş ve hem örgüt içi hesaplaşmaların hem de çökertme operasyonlarının tam ortasında kalan öğrenciler arasında işlenmiş bir cinayet. Türkiyeli devrimcilerin hakikati bulma çabası. Tansiyonu anbean artan bir gerilim...
Sosyolojinin tarihsel yolculuğuna bakış
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY) “Sosyolojiyi Kurmak: Montesquieu, Tocqueville, Comte, Durkheim” isimli kitabı okurla buluşturdu. 4 bölümden oluşan kitap, sosyolojiyi bir tarihsel bağlama oturtarak kurucuları üzerinden bu yeni bilimin anlaşılmasına ışık tutuyor.
Zamansız biten aşk
İkilem, yakında çıkacak “Ne Mutsuzum Ne De İyi” isimli EP’nin habercisi niteliğindeki yeni şarkıları “Bana Sorma”yı Avrupa Müzik etiketiyle yayınladı. Sözlerini Harun Çelik’in yazdığı şarkının müziğine ise Çelik ile İkilem birlikte imza attı. Şarkı, zamansız biten bir aşkı anlatıyor.
Yeniden Darwin
Evrim kuramının kurucusu Charles Darwin’in eserlerini basmaya başlayan Ayrıntı Yayınları, “Beagle Yolculuğu”nun ardından şimdi de serinin ikinci kitabı “Türlerin Kökeni”ni çıkardı. İki Pulitzer ödüllü Edward O. Wilson’ın derlediği kitap, evrimin mekanizmalarını açıklarken türlerin evrimsel değişimini ve gelişimini anlatıyor.
“Godot’yu Bekler-ken” ve varoluş sancıları
HedoneArt, Nobel ödüllü Samuel Beckett’in unutulmaz eseri “Godot’yu Beklerken”i, uyarlama metin olarak “Godot’yu Bekler-ken” adıyla tekrar seyircisiyle buluşturacak.
Oyunun yönetmeni Burak Han Keyif tarafından uyarlanan metin, Beckett’in Fransızca ve İngilizce metninden yola çıkarak sahnelecek.
Oyuncu kadrosunda ise Umut Karadağ ve Kanbolat Görkem Arslan var.
Beckett bu oyunu, 2. Dünya Savaşı sonrası, insanların varoluş sancıları üzerine kaleme almış ve insanların hayata karşı umutsuzluklarına ayna tutmasını planlamıştı.
“Godot’yu Bekler-ken” oyununun prömiyeri 27 Ekim tarihinde saat 20.30’da House Of Performance (H.O.P) sahnesinde yapılacak.
Kim ne okuyor?
◊ Tayfun Pirselimoğlu, Ayşegül Sönmez’in “Çağdaş Sanat Var mı” adlı eserini okuyor.
◊ Yılmaz Yılmaz, Nassim Nicholas Taleb’in “Antikırılganlık” adlı eserini okuyor.
◊ Hakan Bıçakçı, Merethe Lindstrom’un “Sessizlik Tarihinden Günler” adlı eserini okuyor.
◊ Atilla Özsever, Ali Fuat Karagöz-Recep S.Tatar’ın “Mayir Çayan ve 68 Devrimci Kuşağı” adlı eserini okuyor.
Paylaş