Paylaş
Kendisinin Almancadan dilimize çevirdiği eserler var. Volker Kutscher’in “Sessiz Ölüm ve Vaterland Dosyası”, Stefan Zweig’ın “Dünün Dünyası” gibi...
Bu gezime İran asıllı yazar Shahzadeh N. İgual ve Rehber eşi Yako İgual da katıldı.
Gülçin, Berlin’de bizi güzel ve çok hoş bir mekâna götürdü; Spreegold Prenzlauer Berg...
Burası özellikle sanatçıların sevdiği farklı bir atmosfere sahip. Biz de bu mekânda Gülçin Wilhelm'le edebiyata, hayata dair güzel şeyler paylaştık.
Shahzadeh N. İgual’ın, yayımlanacak yeni kitabının konusu da Gülçin’in dikkatini çekti. Adı “Mercan”, İkinci Dünya savaşıyla ilgili...
Umarım Almanca da yayımlanır.
Son olarak unutmadan Sasa Stanisic’in “Köken” adlı romanı, Gülçin Wilhelm çevirisiyle İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştı.
Vatan, vatandaşlık üzerine, bir yerde yerli olmak üzerine. Avrupa, Doğu-Batı, Balkan üzerine...
Hafıza üzerine...
Dakikalar İçinde İkinci Dünya Savaşı
Kronik Kitap’ın geniş bir okuyucu kitlesine ulaştığı “Dakikalar İçinde Serisi” insanlık tarihinin en büyük çatışmasının anlatıldığı 200 fotoğraf, resim ve haritanın yer aldığı “Dakikalar İçinde İkinci Dünya Savaşı” ile devam ediyor.
İkinci Dünya Savaşı’nın tüm yönleri, savaşın nedenleri ve sonrası, Hitler’in yükselişi, Dunkirk tahliyesi, Britanya Muharebesi, Pearl Harbor, Midway ve Iwo Jima, Leningrad kuşatmaları ve Stalingrad, Hiroşima ve Nagazaki’nin bombalanması, D-Day ve Berlin’in düşüşü, savaşa yön veren liderler, silahların gelişimi ve teknoloji, savaşın sivil yaşama etkisi ve vahşeti, dönüm noktaları, teslimiyetler, savaşın tarih boyunca yankıları ve çok daha fazlası “Dakikalar İçinde İkinci Dünya Savaşı”nda. İyi okumalar..
1960 darbesi ve son demokratlar
Biliyorsunuz 27 Mayıs 1960’daki darbeyle Demokrat Parti yönetimi devrildi,
Menderes, Zorlu ve Polatkan idam edilirken birçok milletvekili ve bürokrat hapsedilip, işkence gördü.
Bu işkencelerle Namık Gedik, Lütfi Kırdar gibi pek çok isim şehit edildi. "Son Demokratlar" kitabı, Süleyman Demirel, İsmail Kahraman, Nahit Menteşe, Mehmet Barlas, Yavuz Bülent Bakiler gibi dönemin önemli tanıklarıyla yapılan söyleşilerle 27 Mayıs ile Menderes ve arkadaşlarının zorlu mücadelesine ışık tutuyor.
Demokrasi tarihimizi derinlemesine anlamak isteyenler için kaynak olacak bu kitap Mustafa Armağan’ın editörlüğünde ve Harun Çelik’in yayın koordinatörlüğünde hazırlandı.
İzmir Film ve Müzik Festivali
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali 16 Haziran’da Elhamra Sanat Merkezi’ndeki açılış töreniyle başlayacak. Açılış töreninde sinema ve müzik yazarı Sevin Okyay ile akademisyen-yazar Prof. Dr. Oğuz Makal’a bu yılın Emek Ödülleri’ni takdim edilecek. Ardından, Nuri Bilge Ceylan’ın üç filmden seçilen, 11 sahne üzerine bestelenen caz parçalarından oluşan “Taşra Üçlemesi” projesinin dünya prömiyeri gerçekleşecek.
Filmlerden seçilen sahneler perdede gösterilirken müzisyenler bu besteleri sahnede icra edecekler. Projenin bestecisi piyanist Yiğit Özatalay. Sanatçıya saksafonda Barış Ertürk, davulda Mustafa Kemal Emirel eşlik ediyor.
Hasret kokan şiirler
Çiğdem Özçelik, ilk kitabı “Yoksunluk”u şiir tutkunlarının beğenisine sundu. Özçelik’in hayata, geçmişe ve aşka dair özlemlerine yazdığı şiirleri bir araya getiren eser, Devinim Kitap etiketiyle yayımlanıyor. Dört ayrı bölümden oluşan 80 sayfalık eserde, yazarın kalbinden kâğıda dökülüp oradan da okuyanların yüreğine akan duygu yüklü şiirler yer alıyor. Çiğdem Özçelik, eserinin giriş kısmında okurlarına şöyle sesleniyor: “İçimdeki birikintiyi dışarı atmanın başka bir yolunu bilmiyorum. Kimi duyguları konuşarak, kimilerini yazarak ya da ağlayarak dışarı atıyorum.”
Semir Hoca’nın Öyküleri
Film yönetmeni ve senarist Semir Aslanyürek’in “Bir Dağ Düğünü-Antakya Öyküleri” adlı kitabı h2o kitap tarafından yayımlandı. Yazar, kitapta yer alan öykülerin pek çoğunu filme çekmek niyetiyle kaleme almış. Zaten bazı öykülerde senaryo tekniğini hissedebiliyorsunuz. Semir Hoca’nın öykülerin çekiciliği ve tadı; anlatım üslubunun bilge bir hikâye anlatıcısının olmasından ve akıcılığından kaynaklanıyor. Adeta bir sohbet sırasında dinleyene bir hikâye anlatır gibi. Tabii bunda öykülerinin derinlik ve olgunluk kazanmış birer söylence niteliğinde olmasının da etkisi var. Çocukluğundan beri iyi bir hikâye dinleyicisi olarak yetişen Aslanyürek; memleketinden, atalarından anlatılagelenleri kurcalamadan kurgulayarak anlatıyor: “İnsanlar zalim kardeş, insanlar... Velâkin kendi zulümlerini gizlemek için başka hayatı suçlarlar.”
Kim ne okuyor?
* Ali Poyrazoğlu, Selçuk Altun’un “İşte Geldim Deniz Kenarı” adlı eserini okuyor.
* Yazar-çevirmen Gülçin Wilhelm, Javier Marias’ın “Karasevdalılar” adlı eserini okuyor.
* Rehber Yako Igual, Michael Foley’in “Eğlenmek Ciddiyet İster” adlı eserini okuyor.
* Film yönetmeni Çiğdem Sezgin, Hakan Karahan’ın “Cennette Bir Hafta” adlı eserini okuyor.
Paylaş