Demokrat Parti’nin serüveni bu kitapta

Ayrıca dönem içinde halkevlerinin kapatılması, Vatan Cephesi’nin kuruluşu, 6-7 Eylül olayları, kimi tarihsel yapıların yol açmak kaygısıyla yıkılışı da belgeleriyle günışığına çıkarılıyor.
Araştırmacı yazar Turan Akıncı, 27 Mayıs darbesiyle sonuçlanan 10 yıllık Demokrat Parti dönemini ilginç siyasal ve sosyal gelişmeleriyle birlikte kaleme almış, okunmaya değer...

Sabrın, cesaretin, umudun hikâyesi

VakıfBank Kültür Yayınları’nın (VBKY) edebiyat kitaplığı yeni eserlerle genişlemeye devam ediyor. Eğitimci ve yazar William Howard Armstrong, ilk kez 1969 yılında yayımlanan “Sounder” eseriyle okura “merhaba” diyor.
Yayınlanmasından kısa bir süre sonra “Sounder”, Birleşik Devletler’de çocuk edebiyatı için verilen en prestijli ödüllerden John Newbery Madalyası ve Lewis Carroll Edebiyat Ödülü’nü kazanıyor.
1930’lu yıllarda Amerika’da köleciliğin ardından gelen “ortakçılık” isimli bir tarım sisteminde varoluş mücadelesi veren bir ailenin hikâyesini konu alıyor.
Doğu Rüzgâr Özer’in çevirmenliğini yaptığı ve Ahmet Can Palüza’nın resimlediği eser, 19. yüzyılda yoksul bir Afrikalı-Amerikalı çocuğun okuma ve öğrenme merakının izini sürüyor.

Zamansız bir kitap: “Pinokyo’nun Maceraları”

Carlo Collodi’nin dünyaca ünlü romanı “Pinokyo’nun Maceraları” çocuk olma öyküsüdür. Marangoz Gepetto Usta, Pinokyo’yu bir kukla olarak yontmuştur ama onun tek dileği, tahtadan bir kukla değil gerçek bir çocuk olmaktır.
Bu uğurda başına gelmeyen kalmaz.
Ölümlerden döner, kâh eşek, kâh köpek olur, hapse düşer, kandırılır, kendi başına belalar açıp durur ve vicdan azabı çeker.
Pinokyo, Simone de Beauvoir’ın “kadın doğulmaz, kadın olunur” sözüne göndermeyle, “çocuk doğulmaz, çocuk olunur” tezini destekleyen bir kahramandır. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın 1883’ten beri milyonlarca çocuğun hayal âlemine konuk olan Pinokyo’nun Maceraları’nı Filiz Özdem’in çevirisiyle yayımladı.

Eskişehir Uluslararası Film Festivali 21 yaşında

Eskişehir Uluslararası Film Festivali, sinema salonlarına döndü. Usta fotoğraf sanatçısı Tamer Yılmaz’ın imzasını taşıyan rengarenk afişler aralık ayının soğuk havasında görenlerin içini ısıtmayı başardı.
Onur Ödülleri bu yıl usta yönetmen Erden Kıral ile deneyimli oyuncu Nur Sürer’e takdim edildi. Emek Ödülleri de bu yıl Prof. Dr. Kadir Beycioğlu ile oyuncu ve seslendirme sanatçısı Tijen Par’ın.
Bu yıl aramızdan ayrılan Prof. Dr. Kadir Beycioğlu, sinemaya emek vermiş önemli isimlerden biriydi. Sinema Kültürüne Katkı ödülüyse sinemamızın köklü yapım şirketlerinden biri olan Arzu Film’in. Senarist, yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez (1929-1989) ile özdeşleşen Arzu Film, Yeşilçam’ın unutulmaz pek çok filmine imza atmıştır.
Festivalin açılış filmi de, Türkiye prömiyerinin Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleşeceği “Parallel Mothers” oldu.
Bu film, ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar imzasını taşıyor.

Kim Ne Okuyor?

∆ İletişimci Ayşe Azizoğlu, Tess Gerritsen’in “Karanlığın Ayak İzleri” adlı eserini okuyor.
∆ Yazar İpek Çalışlar, editör Ayşen Müderrisoğlu’nun hazırladığı “Kadının Değişen Dünyası: Osmanlı Sosyal ve Kültürel Yaşamından İzler (1908-1918)” adlı kitabı okuyor
∆ Yazar Ece Gamze Atıcı, Terry Pratchett’in “Yozlaşmamış Kedi” adlı eserini okuyor.
∆ Oyuncu Serhan Süsler, Friedrich Dürrenmatt’ın “Yunanlı Bir Kız Aranıyor” adlı eserini okuyor.

Yeni Çıkanlar

“Köpeğin Pençesi”

Thomas Savage’ın ilk olarak 1967 yılında yayımlanan ve modern klasik kabul edilen romanının hakları bugüne kadar tam 22 dile satıldı. “Köpeğin Pençesi”, ilk kez dilimizde yayımlanıyor. Birbirine taban tabana zıt iki kardeş Phil ile George’un Montana kırsalında geçen gerilim ve gizem dolu hikâyesini okumak bize iyi gelecek. “Köpeğin Pençesi”, daha ilk paragraftan okuru hikâyenin içine alıyor, sayfalarına hapsediyor; sizleri hikâyeye ortak, iki kardeşe sırdaş yapıyor.

Bir klasik: “Kağnı”

Sabahattin Ali’nin 1935 ve 1936 arasında yayımladığı 13 öyküyü içeren “Kağnı”, daha öncesinde “Değirmen” adlı öykü kitabında olduğu gibi toplum gerçeklerini, hayatın alt katlarından insanlar, mahpuslar, düşmüşler üzerinden birkaç sayfalık öykülerde birkaç ciltlik etkiyle ve vuruculukla ama sade bir biçimde anlatıyor. Sabahattin Ali, “Kağnı”yla, 8 sene sonra yayımlanacak olan ilk romanı “Kuyucaklı Yusuf”a varacak yolda ilk adımları atıyor.