Yardım adabı

Murat Övüç’ün rezaleti

Kendiniz dışındakilere ister bir STK aracılığıyla isteseniz de doğrudan faydalı olabilirsiniz.

Tek yapmanız gereken, Murat Övüç pozisyonuna girmemek.

En son bir ailenin evinin önüne gitti, oradan paylaşım yaptı. Evin şekli şemali, kapı numarası, her şey görünüyor videoda.

Kadıncağıza 500 lira veriyor, “Bunu al, git markete kendine bir şeyler al” diyor.

Neresinden tutsan dökülen bir davranış. Çünkü birinci kural, yardım edilen kişiyi ifşa etmemektir. İkinci kural, yardım edilen kişiye o parayla ne yapacağı söylenmez. İster pazar alışverişi yapar, ister odun alır.

Orası seni ilgilendirmez.

Ama en önemlisi üçüncü kural:

Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. �

Murat Övüç yanında birisini de götürmüş, bunları yaparken kendini kameraya çektiriyor,

Olmaz olsun böyle yardım, olmaz olsun böyle reklam...

Haluk Levent bunları toplayıp “yardım adabı ve kuralları” dersi verse ya.

Gerçi diyeceksiniz ki “Murat Övüç’ün derdi yardım değil...”

Siz de haklısınız.   

Seda’nın eksiği

Seda Sayan, kullanmadığı giysilerini satıp gelirini hayvan derneklerine bağışladığını açıkladı: “Sahnede bir elbiseyi maksimum iki defa giyiyorum. Elbiseyle işim bittikten sonra satıyorum. Parası otomatik olarak hayvanlar derneğine aktarılıyor.”

Tebrik etmek lazım. Davranışı iki açıdan örnek: Hem kıyafet israf olmuyor, bir anlamda geri dönüşüyor hem de bununla hayırlı bir iş yapıyor.�

Ama bu bağış işlerinde genel ifadeler yerine derneğin tam adının verilmesi lazım.

Türkiye Hayvanları Koruma Derneği mi, HAÇİKO mu, HAYSEV mi...

Eğer dernek adı verilirse böylece bağış lafı havada kalmaz, gerçekte bağış yapmayıp da üfürenlere karşı derneğin çıkıp “Biz böyle bir bağış almadık” deme hakkı olur.

Ayrıca gerçekten örnek olmak istiyorsa, hangi derneği tercih ettiğinin de bir önemi büyük.

Çünkü hepsinin farklı farklı, ayrı ayrı misyonları var.

Neden bilhassa o derneği tercih ettiğini bilmek istiyor insan.

Demet Akalın’ın sponsoru

Ünlü şarkıcıyı birçok yönden eleştirebiliriz ama yardım konusunda vicdanlı biri olduğunu yadsıyamayız.

Tüdanya gibi muhtaç meslektaşlarından tutun, depremde, orman yangınında hep ilk harekete geçenlerden.

En son Kütahya’daki Mehmet isimli bir gencin ihtiyaçları ve evinin tadilatı için harekete geçti.

Para ve yardım toplanması için sosyal medyadan duyurular yapıp insanları teşvik etmeye çalıştı.

Yardımları Kütahya’ya götürdüğünde baktı ki ev tadil edilecek gibi değil, prefabrik ev yapılabilmesi için sponsor çağrısı yaptı. Yerden yere vurdular Akalın’ı.

Bence yanlış. Popüler bir sanatçı, kendisi yardımda bulunduğu gibi bir kampanyanın “yüzü” de olabilir, kurumları işin içine dahil edebilir.

Yani yardım edecekleri organize etmek de yardımın kendisi kadar önemli bir iştir.