Uzaylıların kaçırdığı ünlüler

365 güne bölersek:

Günde ortalama 50.6 kere aramış.

8 saat uykuyu düş:

Saatte ortalama 3.1 kere. Yani bir yıl boyunca cumartesi-pazar, bayram-seyran demeden, yaklaşık 20 dakikada bir 112’yi aramış. Çok tuhaf değil mi?

İnsanın işi bu olsa aksatır yahu. Arada hastalanır, izin kullanır... Belki kullanıyordu da, sonra telafi ediyordu eksik kalanı.

Yetkililerin açıklamasına göre gelen ihbarların yüzde 80’i böyle boş beleş işlermiş.

İnsanoğlu yanılabilir tabii. Şüpheli bir paket görürsün. Yahut hiç olmaması gereken bir yerde şüpheli biri dolaşıyordur... Sonradan bir şey çıkmaz, amenna.Düşünsenize, kaç tane ünlümüz uzaylı gördüğünü, hatta kaçırıldığını iddia etti.

Bakınız: Reyhan Karaca.

Vizesiz-pasaportsuz, kimlik bile almadan gezegenler arası astral seyahate çıkan var.

Hatırlayınız: Yusuf Güney.

Medyaya yaptıkları bu açıklamaları polise de bildirmiyorlarsa fena.

Uzaylı da olsa adam kaçırmak bir suç sonuçta.

Yok bildiyorlarsa o daha da fena. Dönüyoruz yukarıdaki tabloya... 

Feryal Gülman ile İrem Derici’nin ortak yanı

Bambaşka iki kadın, apayrı iki vaka. İkisi de ardı ardına aldatma açıklaması yaptı.

Bir köşede İrem Derici: “3-4 ay önce çok fena aldatıldım. Yakalamadım, yakalattılar. Zeki bir kadınım anladım. Allah cezalarını verecek.”

Kim o, Cem Belevi.

Karşı köşede Feryal Gülman... Teve2 Magazin Masası’na konuştu:

“Telefon konuşmalarını duydum, sonra da kendisini takip ettim. Hepsini kendim yaptım... Allah’a havale ediyorum.”

Bu meselede tazminat gibi başka ayrıntılar da var tabii.

Fakat ardı ardına gelen bu iki açıklamadaki ton, tını, özgüven, en sondaki Allah’a havale etme tevekkülü bile...

Şunu düşündürtüyor insana:

Kadınlar aldatmayla yüzleşmekte ya da daha doğrusu, bunu toplum önünde dile getirmede erkeklerden daha istekli.

◊ Şaşırdım...

Kaan Yıldırım’ın yeni sevgilisiyle olaylı şekilde ayrıldığı önceki sevgilisi Hadise’yle soyadlarının aynı olması tesadüfüne: Tuğçe Açıkgöz...

◊ Üzüldüm...

Şarkıları söyleyemediği, sahnede düştüğü için sarhoş zannedilen Tuğba Özerk’in hasta çıkmasına... Madem bu kadar zor bir rahatsızlıkla mücadele ediyor, keşke kendini böyle yormaktan kaçınsaymış.

◊ Hayret ettim...

Müge Anlı’nın öldüğünde takılacak yaka kartlarına kadar cenazeyle ilgili bütün ayrıntıları hazırlamış olmasına... Bu nasıl bir soğukkanlılıktır?

◊ Yadırgadım...

İlhan Şeşen gibi usta bir müzisyenin “Yeni çıkan gençlerden hiçbirinin şarkısını beğenmiyorum” türünden açıklama yapmasına... Hiç de bu tür polemiklerde hayal edemediğim birisi.

◊ Haklı buldum...

Ajda Pekkan’ın dört yıl önce müzik şirketiyle 20 yıllık sözleşme yapmasını... Yeni bir yıla daha girdik, kadın hâlâ inanılmaz. Ben olsam 50 senelik yapardım.

PANDEMİ GÜNLÜĞÜ

Rota yeniden oluşturuldu

Omicron fena bastırdı günlük. Salgını en çok konuştuğumuz günlerde bile bu kadar çok tanıdığımın Covid olduğunu hatırlamıyorum.

Kimi arasam karantinada. Buluşmalar, doğum günleri, partiler, lansmanlar, etkinlikler iptal ediliyor.

Meşhurlar alemi de aynı. Daha Enis Arıkan ile Demet Akbağ iyileşemeden Erdal Özyağcılar’ın, Hande Sarıoğlu’nun haberi geliyor.

Hadise ile sevgilisi test yaptıracağız diye geceyarısı ortalığı ayağa kaldırıyor, hastane karışıyor, sonra çat Seda Sayan ekrandan kayboluyor, pozitif çıktığı söyleniyor.

Ama perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Çalar saat gibi: Batı Avrupa hapşırsa biz tam üç hafta sonra nezle oluyoruz.

Orada kısıtmalar başladığından beri geçen süreyi iyi kullandık mı? Boşladığımız sosyal mesafe, maske gibi alışkanlıkları geri kazandık mı?

Belli ki hayır. E güzel. Rota yeniden oluşturuldu...