Paylaş
Ne zaman yazmışız “Tuğçe Tayfur’un ani kararları” diye, 15 Ağustos’ta:
“Ferdi Tayfur ile Necla Nazır’ın şarkıcı kızları Tuğçe Tayfur, 7 ay kadar önce sahneleri bıraktığını açıkladı.
Maneviyata yöneldiğini söyleyen şarkıcı tesettürlü pozlarını paylaşıyordu. Sonra nişanlısı Burak Kalfa ile ayrıldı. 3 ay kadar önce.
Bu kez başı açık pozlar paylaşmaya başladı.
Sonra eski nişanlısıyla iyice birbirilerine girdiler, tehdit, dayak, şantaj iddiaları döküldü ortalığa.
Demeye kalmadan yeni evlilik kararı geldi.
Sivaslı iş insanı Muhammet Aydın ile evlenmiş olacak siz bu satırları okurken.
Allah yeni çifti bir yastıkta kocatsın tabii de...
Acaba Tuğçe Tayfur bazı önemli kararları biraz aceleye getiriyor olabilir mi?
7 ay gibi kısa sürede birbirinden bu kadar alakasız tercihler...
Sanki enine boyuna çok düşünmeden, iyice tartmadan yürüyor.
Umalım ki bu sefer ne yaptığını iyi biliyordur...”
Demeye kalmadan önceki gün yeniden ayrılık haberi geldi.
Hesabındaki soyadını değiştirip üçüncü eşiyle fotoğraflarını sildi.
Eşi Muhammet Aydın da aynısını yaptı.
Sonra fotoğrafları geri yükledi ve “Ayrıldılar” diyenlere çemkirdi Tuğçe Tayfur:
“Yahu arkadaş profilimi daha profesyonel hale getirmek için aile fotoğraflarını sildim. Hemen ayrıldılar, öyle oldu, böyle oldu... Şarkı çıkaracağım bunu konuşsak?”
Konuşalım, konuşalım da... Önce şuna bir açıklık getirelim:
Profili profesyonel hale getirmek için aile fotoğrafları silinmez. Hadi onlar silindi, soyadı değiştirilmez.
Hadi sen profesyonel hale getirdin, eşin de mi aynı anda profesyonel hale getirdi ve o da fotoğrafları sildi?
Her ailede kırgınlıklar, dargınlıklar olur.
Belli ki siz de öyle bir şey yaşamışsınız, geçmiş gitmiş olsun.
Ama insanları da aptal yerine koyup suçlamayın haksızca.
4 ay önce söylediğimi tekrarlıyorum: Acaba Tuğçe Tayfur bazı önemli kararları biraz aceleye getiriyor olabilir mi?
Yeni şarkıya gelince... Yolu açık olsun, bol bol dinlensin ama...
Hani müziği de bırakmıştın?
Yalnız bu vesileyle girip hesabını inceledim.
Şu anda da çok güzel bir kadın Tuğçe Tayfur, annesinden almış güzelliğini.
Ama küçükken de çok güzel bir çocukmuş.
Babası Ferdi Tayfur’la şu pozuna bayıldım...
İşte tanıştıkları yer
Biz Kadıköylüler, Bağdat Caddesi’ne sadece “Cadde” deriz. “Cadde” deyince herkes anlar ki Bağdat Caddesi’nden bahsediyoruz.
Velhasıl Cadde’de yeni bir mekân keşfettim. Suadiye’deki The Rua.
Eski basketçi Ural Kaspar açmış.
Sevgilisi İrem Helvacıoğlu’yla da burada tanışmışlar.
“Uzun yıllardır Cadde’de yaşıyorum. Burada iyi yemek için başka, iyi kokteyl için başka, iyi müzik için başka mekâna gidiyorduk.
Üçünü birleştirebileceğimiz bir yer yapmak istedik” diyor Ural. Ortaya gizli saklı, çevreden soyut ama ferah bir restoran-bar çıkmış.
Akdeniz, Asya, İtalyan ve Meksika mutfağından seçmeler koymuş menüye.
Balıkesir kuzusundan yapılan kokoreç takoya bayıldım mesela. Cuma-cumartesi akşamları DJ eşliğinde kulübe dönüşüyormuş mekân. İlk fırsatta gidip gece eğlencesine de bakmak lazım.
Yeni yıl kararı
Az güldüğümüz, çok ağladığımız bir yıl oldu 2023 milletçe ve ailece.
Milletçe malum; deprem, ekonomik zorluklar, terör, en son 12 şehit.
Ailece de zor bir dönem. Eniştemi ani kaybımızla başladı. Tığ gibi yeğenim bir kıza âşık olmuş, canına kıydı. Babası üzüntüsünden kanser oldu. Kendi babam KOAH hastası, 30 gündür entübeydi. Onu beklerken amcamın kaybıyla yıkıldık. Ne seyahat, ne diyet ne de para falan. Yeni yıl kararım şudur:
Elimde kalan insanları daha az üzeceğim.
Kuzenlerime, yeğenlerime daha çok vakit ayırmaya çalışacağım.
Ne kadar haklı olursam olayım daha az hiddetleneceğim. Daha sakin ve bağışlayıcı biri olmaya gayret edeceğim.
Kaybetme korkusu
Toplam sürenin yarısı bile değil, topun sadece 43 dakika sahada kaldığı ve 0-0 biten “tatsız FB-GS derbisi” için en güzel yorumu Güntekin Onay yaptı bence. Kaybetme korkusunun kazanma arzusunun üstünde olduğunu söyledi Onay. E doğru. Çünkü kaybetme korkusu sadece takımları değil, tek tek insanları da pasifleştiriyor.
O zaman da rekabet değil savunma, ataklık değil tutukluk ön plana çıkıyor.
Derbi sadece bizde yok ki, her yerde var. Uğur Meleke de El Clasico’dan örnek verdi. “Oradaki baskı daha mı az kardeşim” diyerek Barcelona 1-0 öndeyken Real Madrid’in maça asılıp, 2-1 yenmesini örnek gösterdi. Ve teknik direktörlerin ‘hayal kurmalarını’ önerdi.
Maç sonu konuşmalarda bu iki yorumu çok beğendim...
Paylaş