Şöhret kanununu yazsam yeniden

◊ OYUN: Sıla, ayrıldığı sevgilisi Ahmet Kural’la ilgili soru sorulmasın diye ödül aldığı Elele AVON Kadın Ödülleri’nden nasıl kaçacağını şaşırmış...

◊ RÖLANS: Berrak Tüzünataç, Cihangir’de telefonda tartıştığı kişinin sevgilisi Birkan Sokullu olup olmadığı sorulunca muhabire “Hadi ya sen çok zekisin” diye hakaret etmiş...

◊ SÜR: Hande Yener, kendisine hoşlanmadığı sorular soran bir muhabiri basın toplantısından attırmış. Hem de güvenliklere...

Ünlü olmanın 10 emri

Arkadaşlar, arada sırada unutuyoruz galiba, gelin şu şöhret olmanın 10 emrini baştan hatırlayalım:

1) ŞAŞIRMAYACAKSIN: Özel hayatınız, yaptıklarınız, arabanız, giydikleriniz, makyajınız hatta ne kadar vergi ödediğiniz bile didik didik edilecek. Dünyanın her yerinde bu, böyle.
2) KIZMAYACAKSIN: Bundan dolayı kimseye kızamazsınız, arkanızdan iten yok, kimse de size gül bahçesi vaat etmedi. Siz buna biraz da gönüllü talip oldunuz.
3) SAKİN OLACAKSIN: Hadi diyelim kızdınız... O zaman da bunu göstermeye hakkınız yok. En tahrik edici durumlarda bile sakin kalacaksınız.
4) ÖĞRENECEKSİN: Hadi diyelim kalamıyorsunuz...
O zaman bir destek/danışmanlık alıp bir diplomat soğukkanlılığıyla bu durumları geçiştirmeyi öğreneceksiniz.
5) HAKARET ETMEYECEKSİN: Şöhret size sıradan insanların sahip olmadığı birçok ayrıcalık sağlıyor. Ama sağlayamadığı ayrıcalıklar da var: Kimseye hakaret edemezsiniz.
6) DİKKAT EDECEKSİN: Madem bu kadar hassassınız, kör gözüm parmağına kameraların cirit attığı Cihangir’de oturmayacaksınız, Bebek’te brunch yapmayacaksınız, Boğaz’da alkol kontrolüne yakalanmayacaksınız.
7) ATTIRMAYACAKSIN: İsterse 100 tane güvenlik görevliniz olsun. Gerekirse ortamı siz terk edeceksiniz ama hiçbir basın mensubunu ya da hayranını bir yerden karga tulumba attırmayacaksınız. Orası sizin şahsi mülkünüz değil ki.
8) UNUTMAYACAKSIN: Bir açılışta üç-beş kare poz vermeniz bile bazen milyonlar ediyor. Ama unutmayın, o kameralar sadece size para kazandırmak için yok.
9) UNUTACAKSIN: Herkesin kızmaya, kin gütmeye hakkı var; sizin yok. Siz sanatçısınız, sizden beklenen toplumsal rol bu değil. Evliya gibi olacaksınız, her türlü olumsuzluğu önce kendinizden, sonra toplumdan sileceksiniz.
10) ÖZÜR DİLEYECEKSİN: Hadi diyelim bu dokuz emirden bir ya da birkaçını yanlışlıkla çiğnediniz. O zaman önce muhatabınızın gönlünü alacaksınız, sonra kötü örnek oluşturduğunuz için hayranlarınızdan ve toplumdan özür dileyeceksiniz.

Türkiye Büyük Kafayı Hafiften Kırmışlar (TBKHK) Sözlüğü - 2

Onları neden sevdiğimiz malum: Yüzde 99.9 tıpkı bizim gibiler. Ama geriye kalan o binde bir fark ya... Bizi sıradan, onları renkli... Bizi sıkıcı, onları ilginç...
Bizi tek tip, onları yaratıcı yapıyor.
Türkiye’de yaşadığımız için aslında hepimiz bir kırığız.
Onların güzel tarafı belki de bunu göstermekten çekinmemeleri. Ha bir de... Listeyi yaparken bir baktım, bunların hepsi kadın.
Galiba “kırık”lık erkeklerde eğreti, yapmacık duruyor; kadınlara daha çok yakışıyor.
Sözlüğün bu ikinci bölümünde, yer darlığından dolayı her harfe bir isim yazmak yerine...
Bazı özel harflerde daha uzun soluklanıyoruz.

R
Reyhan Karaca
Ona da uzaylılar musallat! Röportajda bizim Hakan Gence’yi de işkillendirdi:
Bak belki seni de kaçırdılar, hatırlamıyorsun...
Ateşler içinde, haftalarca kıvrandı yavrucak: “Kaçırmayın, ben basın mensubuyum.”

Ö
Özlem Tekin
Eski şarkıcı, rock stil ikonu ve oyuncu; yeni muhtar azası...
Bir tek o erleri yendi tek başına, 250 farkla seçimi kazandı.
Bodrum’da bir köye yerleşti.
Müziği tamamen bıraktığını da dün eski eşi, şimdi yeni komşusu ve köylüsü Cem Öcal açıkladı. Gel-gitler, hikâye, kahramanlar...
Akıl kaçırtıcı değil mi?

U
Umay Umay
Psikolojik desteksiz kaldıramayacağınız hüzünde şarkılar/klipler yapardı. İnsan bir tanışsa arka arkaya 30 soru sorar.
Hâlâ çok kemik bir mürit kitlesi var, onların yalancısıyım: Umay Umay’da ruhsatlı silah vardı, falan filan... Hay bin Duran Duran!

Y
Yıldız Tilbe
Beş duyunun yedisine hitap ediyor.
Onunla aynı apartmanda komşu olmak kesmez.
Yan yana çadırlarda olmanız lazım ki hiçbir şey kaçırmayasınız. Bol patırtılı kütürtülü “Gırgıriye” hayatı vaat ediyor, üstelik mutlu son garanti.
Hakikaten, Tilbe’den ne güzel “Güllü” olurmuş...

Z
Zerrin Özer
Kazada ölen sevgili, fukaralık, tecavüz... Allah bahtından alıp sesine vermiş sanki.
Yeşilçam’dakiler belki rol icabı ama...
Onun, ağlarken gülmeye, gülerken birden ağlamaya geçen halleri...
En az benimki, sizinki kadar sahici.