Siz hiç kürekçi kavgasının ortasında sörf yaptınız mı?

Rekabetin çok sert olduğu bazı alanlar var. Bu bir spor dalı da olabilir, rap dünyası da fenomen savaşları da...
Zaten ezelden beri süregelen bir rekabet var ortada. İki taraf da kutuplaşmış, mümkün olan her fırsatta birbirine girmek için fırsat kolluyor.
Sizin ne bu kutuplaşmayla bir alakanız var, ne o güne kadar taraflardan birini tanır ya da bilirliğiniz olmuş.
Gündeme gelen bir olayla ilgili, kendi fikrinizce bir yorumda bulunuyorsunuz. 
O “ezelden beridir” dediğim rekabet var ya, kendinizi bir anda onun tam ortasında buluyorsunuz.
Yaşanan çatışmalarda nick’iniz mention’lanarak küfür, tehdit ne ararsan...
Direct istekleri daha da yaratıcı.
Sen daha ne olduğunu anlayamadan o hengamede bir bakıyorsun, sana bir destek yağmaya başlamış. “Ne güzel bak, fanatik olmayanlar seni hakkaniyetli buluyor” diye seviniyorsun.
Sonra anlıyorsun ki onlar da “bilmemkimciler”miş.
Seni haklı bulduklarından değil, onlar da bilmem kime karşı oldukları için o paylaşımları yapıyorlarmış.
Ya bir toplu ateşkes ilan etseniz?
Koronavirüs
ev partilerini 
yeniden patlatır mı?
Sosyal hayattaki bazı sonuçlarını görmeye başladık bile. Ardı ardına gala ve konserler iptal ediliyor.
İnsanların sosyalleşmeyi daha az tercih edeceği bir döneme giriyoruz.
Komşulara kötü haber ama ev partileri yine patlayacak. 
Çünkü bir tarafta...
Dışarıda bir barda, bilmediği 200 kişiyle kapalı alanda eğlenmek...
Diğer taraftaysa steril bir evde, tanıdığı, hiç olmazsa hijyenine dikkat ettiğinden, yurtdışından yeni gelmediğinden emin olduğu 15 kişiyle sosyalleşmek...
İnsanların bir süre ikinciyi tercih etmesi çok olası.
Gece ve cemiyet hayatı için kış biraz daha uzun sürecekmiş gibi. 
Peki sizce kimin baharı durduk yere erken geldi?
Tabii ki sosyal medyanın. İnsanlar evde daha çok vakit geçirdikçe gelsin selfie, gitsin story.
Rekorlara imza atabiliriz.
Ayağınıza sağlık arkadaşlar 
Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencileri 6 bin kişinin oy kullandığı ankette beni “Yılın Magazin Köşesi Yazarı” seçmişler. Mahcubiyetim yetmezmiş gibi bir de plaketimi gazeteye kadar getirdiler. Isparta’ya çok selam!