Paylaş
“Pique için kariyerimi ikinci plana atıp İspanya’ya gitmiştim. Sırf o futbol oynamak ve şampiyonluklar kazanmak istediği için. Aşk için fedakârlık yapmıştım ben.”
Bu açıklama size de bir yerlerden tanıdık geliyor mu?
Bingo: Hadise, kariyeri ve Mehmet Dinçerler ile biten evliliği!
Hikâye tanıdık, çünkü Mehmet Dinçerler’den bir Gerard Pique çıkmaz belki ama...
Eğer Shakira Türk olsaydı üç aşağı beş yukarı Hadise’ye tekabül ederdi.
Aralarındaki farksa Hadise’nin daha fazla mesleki fedakârlığa mahal bırakmadan, son noktayı koyması.
Sanırım oturup biraz dertleşseler Shakira’nın Hadise’den öğreneceği çok şey olurdu.
Hadise’nin Shakira’ya söyleyeceğini kolayca tahmin edebileceğiniz şeylerse bütün genç kızlar ve kadınların kulağına küpe olsun:
Bir noktaya kadar hay hay ama o noktadan sonra bay bay!
Ufuk Beydemir-Sefo polemiğinde kim haklı?
◊ SEFO HAKLI ÇÜNKÜ: “Isabelle” şarkısını söyleyerek fenomen olan 12 yaşındaki Fevzi Kaan’ı sahnesine çıkardı. Ne var ki bunda? Hem çocuk mutlu hem seyirci...
◊ UFUK BEYDEMİR DE HAKLI ÇÜNKÜ: Sefo’nun bu hareketini “Seviye bu. Prim yapan” diyerek eleştirdi. Doğruya doğru şimdi. Her popüler olan şey sahneye taşınmalı mı?
◊ SEFO HAKLI ÇÜNKÜ: Madem Beydemir bu kadar hassas ve titiz, o zaman kendisi niye 7 yaşındaki bir başka çocuğun “Ben Kek Miyim?” şiirini besteleyip şarkı yaptı ki?
◊ UFUK BEYDEMİR DE HAKLI ÇÜNKÜ: “Ben Sefo’yu eleştirmedim, üzerine alındı” diyor. Onun eleştirdiği yeteneksiz bir çocuğun bu kadar ilgi görmesiymiş. E çocuk da bir Mozart sayılmaz hani...
◊ SEFO HAKLI ÇÜNKÜ:
Her şeyi bu kadar ciddiye almamak lazım, altı üstü bir konser, bir şov bu. Küçük bir çocuğun hayalini gerçekleştirmek neden kötü bir şey olsun ki?
◊ UFUK BEYDEMİR DE HAKLI ÇÜNKÜ:
Bunca üstün yetenekli çocuk varken sırf popüler diye sürekli vasatın ilgi ve övgüye mazhar olması diğerlerine biraz haksızlık değil mi?
Açık büfe açgözlülüğüne dair
Sosyal medyada açık büfe bir kahvaltıdan çekilmiş bir duyuru dolaşıyor: “Kahvaltıda tabağınızda kalan her parça için 5 TL ücret alınır. Gerçekten!”
Önce insana tuhaf geliyor tabii:
Ne yani, hem yediğimi hem de yemediğimi mi ödeyeceğim? Böyle açık büfe mi olur?
Sonra düşününce mantıklı gelmeye başlıyor insana.
Şöyle ki: Açık büfe demek, “istediğin kadar yiyebilirsin” demek, “istediğin kadar israf edebilirsin” demek değil ki.
Açgözlülük, görgüsüzlük etmeden tabağına yiyebileceğin kadar alırsın, baktın yetmedi, doymadın; kalkar biraz daha alırsın.
Duyurunun sonuna ciddi olduklarını göstermek için “Gerçekten” diye yazmışlar ama şimdiye kadar kimseden para alıp almadıklarını bilmiyorum.
Hem zaten neye göre karar verilecek ki aldığım şeyi bitirip bitirmediğime? Belki iki çatalladım, beğenmedim...
Ama yine de tabağını tepeleme dolduranları israftan bir nebze caydırabildilerse aferin o işletmeye.
Darısı Diva’nın başına
Hande Yener yoğun geçen yaz konserlerinin ardından menajerinden kuaförüne kadar 30 kişilik ekibini toplayıp Antalya’da 1 hafta tatile götürmüş.
Biz yeni öğreniyoruz ama her sene yapıyormuş bu jesti meğer.
Hande Yener’in bu güzel davranışı, benzer şekilde ekibine her yıl tatil yaptıran Amerikalı talk show’cu Oprah Winfrey’i akıllara getirdi tabii.
Benim aklımaysa orkestrasının COVID belgeleri sahte çıkınca, onları KKTC hapislerinde 1 aylık “zorunlu tatil”de bırakıp Türkiye’ye dönen...
Sonra da kendileriyle hiç ilgilenmediğini açıklayan ekiple sert polemiğe giren Bülent Ersoy geldi.
Gerçi sonradan bir barış yemeği yediler birlikte ama keşke Diva da böyle bir jest yapsa orkestrasına.
Hapiste kaldıkları o kötü günlere karşılık, Kıbrıs’ta bir tatil ısmarlasa ekibine.
Parası mı yok?
Acun lütfen tak o kaskı
Acun Ilıcalı kızıyla birlikte motosiklet kazası yaptı, neyse ki çok ciddi bir şey yok. Sadece koluna platin takıldı.
Çok geçmiş olsun tabii ama Acun’un bu olayda yine kasksız olduğu ortaya çıktı.
Herkes 1 dikkat ediyorsa, hem annesiyle babasını hem de babaannesiyle dedesini trafik kazasında kaybetmiş biri olarak Acun’un 2 dikkat etmesi, herkese örnek olması gerekmez mi? Acun lütfen tak o kaskı.
Paylaş