Sezen, Sezen’in şarkısındaki gibi: İnsan dölü

Kimimiz işteydi, kimimiz uykuda, kimimiz yolda. Hiçbirimiz duymadık, görmedik. Belki “görsek” atılacak, engelleyecektik. Bıçak 16 seferinde de keskindi ve o yapayalnızdı.

Haberin Devamı

Bir organınızı bağışlasaydınız, hangisi olurdu?

Kalbimi vermezdim.

Alana yazık, hep bu sızılarla yaşamak.

Beynimi de vermezdim.

Alana yazık; hep bu kafa karışıklığıyla yaşamak.

Ama göz bambaşka bir şey.

Düşünsenize, sizi ışık geçirmeyen o karanlığa koyduklarında bile gözleriniz bir başkasının bedeninde görmeye devam edecek.

Sanki birine kamera takmışsınız da...

Işığı, hayatı izlemeye devam ediyormuşsunuz gibi.

O yürüdükçe, gezdikçe...

Siz de onunla beraber, denize, çiçeğe, günbatımına, güzel sokaklara, lezzetli sofralara bakıyormuşsunuz gibi.

“Kornea”larını yani gözlerini bağışlamış. Böyle vasiyet etmiş.

Belli ki üzerine uzun uzun düşünmüş. Ne kadar akıllıca düşünmüş cimcime.

Ama 17 yaşında bir genç kız, ne genci daha çocuk...

Ölüm üzerine niye bu kadar düşünür, neden vasiyet bırakır?

Haberin Devamı

Üstelik hamileyken. Anne olmak için bile çok erken iken.

Sezen, Sezen Aksu’nun şarkısını paylaşmış en son: “Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm, kim bilir ne bekliyor kalır mıyım, ölür müyüm?”

Türkiye’nin kızları, kadınları bunlar. Düşünmek zorunda tabii.

Kolay mı bu coğrafyada kadın doğmak?

Cinsel saldırıyla hamile kalmış.

Baba demiş ki; “Namus önemli değil, sen yeter ki hayatına devam et, oku...”

O babanın ellerinden öpmek lazım.

Ama Sezen, “Bu halde gezemem” demiş. Ve saldırganı eşi olarak benimsemiş.

Sonra kavga gürültü, patırtı kütürtü.

5 aylık hamileyken “eşi diye kabul ettiği kişi tarafından” ıssız bir yere çekilip 16 yerinden bıçaklandı.

Bulabilse, erişebilse, “gözümüzün içine bakabilse” hepimizden yardım isteyecekti.

Kimimiz işteydi, kimimiz uykuda, kimimiz yolda.

Hiçbirimiz duymadık, görmedik.

Belki “görsek” atılacak, engelleyecektik.

Bıçak keskindi ve o yapayalnızdı.

16 bıçak darbesi...

Bedeninizden akan kana bakarsınız.

İlkinde, ikincisinde şaşırırsınız...

Üçüncüsünde, dördüncüsünde muhtemelen eliyle, koluyla karnındaki bebeği korumaya çalıştı Sezen bıçaktan.

Genç anne, Ünzile, insan dölü.

Karnında bebeğiyle öldü.

Hangisi anne, hangisi çocuk?

Kimimiz işteydi, kimimiz uykuda, kimimiz yolda. Hiçbirimiz duymadık, işitmedik.

Haberin Devamı

Belki “görsek” atılacak, engelleyecektik.

Neyse ki Sezen gözlerini, bakışlarını bağışlamış.

Belki bundan sonra daha iyi bakarız, “görür görmez” atılırız.

Yeter ki gördüğünü göremez, duyduğunu duyamaz olmayalım. 

Herkes onun gözleriyle baksın

İmam nikâhlı eşi tarafından öldürülen 17 yaşındaki hamile Sezen Ünlü gözlerini bağışlamıştı. Ölümden, vasiyetten ne anlar 17 yaşında sabi?
Belki bize bıraktığı miras gözlerimizi de açar...

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları