Paylaş
Serdar Ortaç, Yeniköy’deki evinin önüne kurulan film setinin gürültüsüne isyan etti.
Aşağı inerek set ekibine ağır sözler sarf ettiği bir video çekti:
“Mental Yapım diye bir film şirketi geldi. Evimin önüne açık büfe koymuşlar, film çekiyorlar. 5’te geldim eve, sadece 3 saat uyudum. MS hastası adama yaptıklarına bakın!”
İkametinde huzur ve sükûnet istemek, her insan gibi Serdar Ortaç’ın da hakkı elbette.
Hele de zor bir hastalıkla mücadele eden, “dinlenme hakkı” bir konfor değil, tıbbî gereklilik olan biri için...
Fakat sosyal medyasında yayınladığı videosunda dikkat çeken birkaç husus var Ortaç’ın.
Birincisi “Evimin önüne açık büfe kurmuşlar” diyor ama görüntülerde öyle bir kalabalık, yoğunluk, gürültü yok. Masalar bomboş.
Hatta sokağa inip, bağırarak gürültü yapan kendisiymiş gibi görünüyor.
İkinci sıkıntı şu:
Çektiği videoda saatin 08.30 olduğunu söylüyor Serdar Ortaç. Yani mesai saati. Öyle çok erken falan değil. Kendisi konserden sabahın 5’inde dönüyor diye millet öğleye kadar onu bekleyecek, işini gücünü erteleyecek değil ya...
Ama asıl sıkıntı Serdar Ortaç’ın “lan”lı, “lun”lu üslubu... Tamam, diyeceksiniz ki “Uykusundan uyandırılmış bir kişinin çok da sakin, usturuplu olmasını beklemek yanlış.”
Ama bunun da yolu bu değil ki... Açarsın telefon, şikâyet edersin polise, zabıtaya mevzuata aykırı bir durum varsa zaten müdahale ederler.
Yani diyeceğim o ki...
Serdar Ortaç, Serdar Ortaç olmasa bu üslupla başı da belaya girer.
Nitekim videoyu silmiş.
Acaba sonradan kendisi de haksız olduğuna kanaat getirdiği için mi?
Sahnede ayrı indikten sonra ayrı
Uluslararası Tarsus Festivali’nde sahneye çıkan Zeynep Bastık, gözüne lazer tutulması ve sahneye pet şişe fırlatılması nedeniyle konserini yarıda kesti.
Yaptığı açıklamada gençlerin “challenge” adı altında eğlenceye döndürdükleri konser ritüellerinin sanatçılar için artık ciddi tehlike oluşturduğunu söyledi: “Güvenliğimden endişe ettiğim için konseri son üç şarkı kala bitirmek zorunda kaldım. Bu bir sevgi göstergesi mi, sahneden in deme şekli mi, bizi stres topu olarak mı görüyor bazıları?”
İşin ilginç yanı, sosyal medyada gündem olan bu olaya yapılan yorumlardı.
Zeynep Bastık’a destek olanlar kadar, hatta belki daha fazla olumsuz yorum vardı.
Zeynep’i gündem yaratmaya çalışmakla suçlayanlar...
“Sen ancak cover yaparsın” diye yaptığı işi aşağılayanlar...
Bir konserinde kısmen açılan göğsünü paylaşanlar...
Yani “şiddet” sahnede kalmıyor, oradan indikten sonra da devam ediyor.
Ne çektin be Britney!
Zaten kafa gidik, ciddi psikolojik sorunları vardı.
Üstüne babası kâbus gibi çöktü hayatına, 13 yıl boyunca servetini ve hayatını yönetti.
Bu durum vicdanları o kadar yaralıyordu ki, Britney Spears’ın özgürlüğüne kavuşması için protesto gösterileri falan düzenlendi.
Tam kurtuldu, spor hocasıyla evlendi, hatta çocuk sahibi olacaktı...
Bu kez doğacak bebeğini kaybetti.
O yetmedi, şimdi de Victoria hastalığına yakalandı, vücudunun sağ tarafında sinir hasarı varmış.
Dünyanın en zengin 12’nci kadını olan, Forbes’un “yılın en güçlü kadını” seçtiği Britney için söylenebilecek tek şey...
Paranın saadet getirmediği galiba.
Elon Musk’ı savunmak...
Twitter’ı satın alan Elon Musk’ın, ilk iş eski sevgilisi Amber Heard’ın hesabını kapattığı yazılıp çiziliyor sağda solda. Hazımsızlıkla falan suçlanıyor Musk.
Halbuki böyle bir bilgi yok.
Yani Amber Heard’ın hesabının Twitter tarafından mı engellendiği...
Yoksa Musk şirketi satın alınca Amber Heard’ın hesabı kendisinin mi kapattığı henüz belli değil.
Zorla Musk’ı savundurtuyorsunuz ya insana...
Paylaş