Peki projenin sahibi nerede

Uraz Kaygılaroğlu’nun fotoğrafçı sevgilisinin “Life in Plastic” sergisi için verdiği kadına şiddet içeren pozlar, her cinayette tekrar gündeme geliyor. Peki sergide model olarak yer alan Kaygılaroğlu nedamet üstüne nedamet getiriyor da projenin asıl sahibi Sayna Soleimanpour ne diyor bu olup bitene?

Haberin Devamı

Fotoğraf sanatçısı sevgilisi Sayna Soleimanpour’un ilk kişisel sergisi “Life in Plastic” için kamera karşısına geçen Uraz Kaygılaroğlu yaptığına bin pişman oldu ama nafile.

Vahşice işlenen her kadın cinayetinde Uraz’ın o pozları akla geliyor.

Nitekim İstanbul Fatih’te iki genç kadının vahşice katledilmesindeki görüntüler doğal olarak geçen nisanda açılan bu sergiyi çağrıştırdı.

Amacının sanata destek vermek olduğunu söyleyen Kaygılaroğlu’na “Kadın cinayetlerinin yaygın olduğu zamanı mı buldun? / Böyle bir dönemde doğru mu sence!” gibi eleştiriler geliyor, belli ki uzun süre de gelecek.

Niyetinin kötü olmadığından herkes emin, fakat bu olacakları öngörmesi, görebilmesi lazımdı Uraz’ın. Belli ki her şey şahane başlamış.

İlk kişisel sergiyi açacak sevgiliyi konuşturacak, çok çarpıcı bir iş ortaya çıkacaktı.

Haberin Devamı

Peki projenin sahibi nerede

Adı bile vurucu: “Plastikte Hayat”...

Üstüne üstlük Türkiye’nin en popüler oyuncularından biri kamera karşısına geçecekti.

Sayna Hanım için mükemmel bir kariyer başlangıcı planlaması.

Gel gör ki insanlarda oluşturabileceği olumsuz çağrışımları, negatif duyguları hesaba katmadılar.

Herkesi bir kenara bırakın, gözünün önünde annesi katledilen evlatlara, çocuğu öldürülen anne-babalara tekrar tekrar yaşatabilecekleri travmayı düşünmeleri gerekirdi.

Galiba Türkiye’de eksikliği en çok hissedilen şey, “Siz ne yaptınız? Bu yanlış anlaşılır!” diyecek eş-dost, arkadaş...

Uraz Kaygılaroğlu ilki sergiden hemen sonra 17 Nisan’da, daha sonra 21 Nisan’da ve şimdi Semih Çelik cinayetinden hemen sonra tekrar özür yayınlamak zorunda kaldı.

Peki sergide model olarak yer alan Kaygılaroğlu nedamet üstüne nedamet getiriyor da projenin asıl sahibi Sayna Soleimanpour ne diyor bu olup bitene?

Uraz tepkileri tek başına göğüslüyor gibi görünüyor.

Sayna Hanım’ın adı da geçmiyor, Uraz gibi bir özrüne de rastlayamıyoruz.

Sadece sergi ilk açıldığında, söz konusu karelerin kadına şiddetle bir ilgisi olmadığını, parçalara bölünüp yeniden bütünleşen kendisini anlattığını açıklamıştı.

Haberin Devamı

Sanatta şiddet, cinsellik gibi öğelere sık başvurmanın, ismini duyurmak, diğerleri arasından hızlıca sıyrılmak isteyen bir sanatçıya bazı avantajlar sağladığı durumlar olabilir.

Ama bu avantajın bazen olumsuza dönme riski de mevcut. Bu da belki o örneklerden biri.

Peki bütün bu toz duman arasında kadınların korunmak için kullandıkları biber gazı, elektro şok aleti gibi cihazlara kat kat zam gelmesine kaç puan?

Saldırıda taksi ücretlerini katlayan havalimanı taksicisi fırsatçılığından ne farkı var?

Minimal göndermeler

Her seferinde yalanlıyor ama bunu daha önce de yapmıştı Cem Yılmaz.

Eski sevgilisi Serenay Sarıkaya o hafta ilginç bir fotoğraf mı verdi? Hemen olaya gönderme yapan bir paylaşım yapıyor.

Haberin Devamı

Peki projenin sahibi nerede

Daha önce Küresel Yaratıcılık Ödülü alan Sarıkaya’nın New York’ta verdiği pozlara gönderme yaptığı iddia edilmişti.

Kıyafetin azizliğinden midir nedir, hakikaten de o karelerde Serenay’ın bir memesi Hanya’yı diğeri Konya’yı gösteriyordu. Bu durum sosyal medyanın diline düşmüştü.

Cem Yılmaz durduk yere komedyen Marty Feldman’ın fotoğrafını paylaşıp “Huzur İçinde Yat” yazmıştı altına.

Peki projenin sahibi nerede

Feldman farklı yönlere bakan gözleriyle tanınan bir sanatçı.

Son olarak Serenay, AD Middle East dergisine evini açtı. Minimalist olarak yorumlanan dekorasyonu “Evimin sade, basit, neredeyse boş olması gerekiyor” diye tanıttı.

Cem Yılmaz gönderme olduğunu yine yalanlayacak ama bu kez de kendi çalışma masasını paylaşıp “Her zaman minimal” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Peki projenin sahibi nerede

İnsanlar bu göndermeleri Cem Yılmaz’ın kafayı eski sevgilisine taktığına, Serenay’ı unutamadığına yoruyor.

Bense inanıyorum ki bunlar Cem ile Serenay arasında bir taklit esprisi.

Muhtemelen birlikte oldukları dönemde de Cem, Serenay’ın çekimleriyle böyle kafa buluyor, her ikisi de çok eğleniyordu.

Ayrıldıktan sonra da bu kafa bulmaca, dalga geçmece devam ediyor bence. Ve Serenay da görünce basıyordur kahkahayı.

Yani memleketin en zeki insanlarından biri durup durup benimle dalga geçse en azından ben basardım.

Evet, “eski minnoş”um olsa bile.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları