Paylaş
Feyza Aktan ile Özcan Deniz’in korkunç ayrılıklarını, “daha ne kadar çirkinleşebilir” diyerek hayretler içinde izliyoruz.
Mala çökme, evden kovma, eve kamera kurma, şiddet, tehdit, hakaret...
Ne ararsanız var.
Hepimiz utanarak, sıkılarak, bıkarak izliyoruz.
En son bir kamera kaydı düştü ekranlara: Özcan Deniz eski eşi ve çocuğunun ikametgâhına gidiyor; Feyza Aktan, Özcan Deniz’e saldırıyor, üstünü başını yırtıyor.
Özcan Deniz elini bile kaldırmıyor, sadece “maruz kalıyor” olup bitene.
En azından görüntülerde...
Ağzından çıkan tek söz: “Çocuğa vurma!”
O sırada çocuk her şeye tanık oluyor, hatta çıkan arbedede o da hırpalanıyor.
Özcan Deniz’in bunu tezgâhladığını düşünenler var.
Varsayalım öyle.
Diyelim ki Özcan Deniz kayıtlarda hukuken haklı çıkmak için o kadar masum görünüyor.
Yine de ya benzer bir şeyi bir erkek bir kadına yapmış olsaydı?
Yapan erkek olunca “kadına şiddet”.
Kadın yapınca ne isim vereceğiz bu gördüklerimize?
Feyza Aktan açıklama yaptı. Olayın öncesinin olduğunu, durduk yere bu hale gelmediğini söylüyor.
Diyor ki: “Arabamı aldılar, çocuğu okula bırakacaktım, bırakamadım.”
Yahu taksiye binmek bu kadar mı zor?
Herkes çocuğu okuluna özel şoförle götürmüyor ki.
Diyor ki: “Bunlar Özcan’ın evimin önüne yerleştirdiği kameranın görüntüleri. 7x24 bizi izliyor.”
Yahu madem kamera var ve sen de biliyorsun, bile bile niye kameranın önünde böyle bir kendinden geçme hali sergiliyorsun?
Diyor ki: “Hırsımla, öfkemle o tokadı attım.
Bugün de olsa o tokadı yine atarım. Kuzey’i korumak adına o tokat hep yapacağım bir şey.”
Yahu bu nasıl bir şeydir? “Tokat benim, istediğim zaman atarım” diyen erkek olsa ne tepki vereceksek, aynısını veresim geliyor.
Diyor ki: “Çocuğun okula gitme saati gelmişti.
Özcan geç geldi.”
Yahu çocuğun okula gitme vakti geldi ve baba geciktiyse, o sırada çocuk niye hazır değil ki?
Diyor ki: “Videonun tamamı yayınlansaydı Özcan Deniz’in yaptıkları da görülürdü.”
Yahu bu kamera sadece seni çekmiyor ki. Varsa görmediğimiz bir şey, evvelini sonrasını sen yayınla da bilelim.
İş o kadar çirkinleşti, çirkinlikler o kadar ayyuka çıktı ki duymak, bilmek istemememize rağmen artık biz de olayların içindeyiz.
Dönüp bir ona, bir buna cevap yetiştirirken buluyoruz kendimizi.
Ne zorumuz var?
Daha doğrusu ne zorunuz var? Koca koca insanlarsınız. Kendinize de, bize de ama en önemlisi o çocuğa da bunu yapmaktan vazgeçin.
Bergüzar Korel’e
kapak mı oldu?
Üçüncü kez anne olmaya hazırlanan Bergüzar Korel çocuklar konusundaki hassasiyetiyle biliniyor.
Çocukların sosyal medyada paylaşılmaması gerektiği gibi “öncü” fikirlere sahip.
Son olarak, fenomen dizi “Squid Game”in çocuklara izletilmesine karşı çıkmasıyla gündemde.
Esra Ceyhan’dan Korel’e ağır bir eleştiri geldi:
“Hiç düşündünüz mü bu toplum ana akım televizyon kanallarında neler neler izledi.
Ne ahlaksız teklifleri, ne aile içi yasak aşkları, ne şiddetin feriştahını içeren berbat dizileri...
Bunlardan birinde rol alan bir kadın oyuncu da bugünlerde ‘Şu zararlı, bu yararlı, aman çocuklar izlemesin’ diye ahkam kesiyor. Yahu sen içinde yer aldığın dizinin hikâyesini ne çabuk unuttun?”
İlk bakışta “kapak gibi” bir cevap.
Bergüzar Korel’in rol aldığı dizi ve filmleri düşünüyorsunuz, yerden göğe kadar haklı.
Aralarında “Kurtlar Vadisi” bile var.
Ama iki konu birbirine karışıyor bence bu tespitte.
Bergüzar Korel, “Bu tür dizi ve filmler çekilmesin” demiyor ki... Karı-koca oturup birlikte izlemişler zaten “Squid Game” dizisini.
Onun karşı çıktığı çocuklara izletilmesi.
Üzerlerinde kötü etki yapabileceğini söylüyor. Ve sonuna kadar da haklı.
Esra Ceyhan’ın içine düştüğü çelişki de bu işte.
Paylaş