Paylaş
HAFTA İÇİ SIFIR, HAFTA SONU YARI YARIYA
BODRUM: Darbenin duyulmasından itibaren önce yavaş yavaş müzikler kısılmaya başlıyor, durumun ciddiyeti ortaya çıktıkça müzik tümden kesilip bütün eğlence mekânlarında televizyonlar açılıyor. Dakikalar ilerledikçe Marina Yat Kulüp’ün önünde sabaha kadar devam edecek ATM kuyrukları oluşuyor. Yalıkavak Anjelique, Türkbükü Sess gibi popüler mekânlar, anında kapatıp birkaç gün hiç açmıyor. PR uzmanı Senem Çapa “En büyük hasar ‘eller havaya’ eğlencede. Soprano’s gibi daha hafif müzik çalınan, oturmalı/sohbetli yerler yarı yarıya toparladı ama yüksek müzik yapan yerlerde incin top atıyor” diyor.
İşletmeci Ersin Süzer, “Bodrum bildiğin bir gecede boşaldı” diyor: “Darbenin ertesi günü tatilde kim varsa anasının babasının, çoluğunun çocuğunun yanına döndü. Hafta içi sıfır, hafta sonu yarı yarıya. Bu hafta sonu biraz canlanacağa benziyor. Biz de Kuum Beach’te Suat Ateşdağlı partisi
yapacağız.”
O gece Palmarina’daki Fenix’te olan ama adının açıklanmasını istemeyen bir müşteri, “Hayatımda böyle şey görmedim, El ele tutuşup kulüpten koşarak çıkan çift gördüm” diyor.
HERKESİN İLK SORUSU: KİMLİĞİN YANINDA MI?
ÇEŞME: Gazeteci Oben Budak darbe gecesini “Ne olduğunu anlamadık. Alaçatı’nın girişinde normalde yokuş aşağı akar insan seli. Saat 10 gibi yukarı oluk oluk insan akıyordu. Kimi ATM’ye koşturuyordu, kimi arabasına” diye anlatıyor.
Çeşme’deki bütün mekânlar kapanıyor o saatte. İzmirli olanlar, evlerine dönebilenler hemen dönüyor gece. Dönemeyenler otellerin lobilerinde toplanıyor, toplu halde televizyon seyrediliyor sabaha kadar. Otel rezervasyon iptali yüzde 60 civarında. İnsanlar önceden parasını ödedikleri halde gitmiyorlar tatile. Şebnem İşgör geçen hafta Alaçatı’daydı. “Birbirini gören herkesin ilk sorusu ‘Kimliğin yanında mı’ oluyor” diyor: ”Evet Hacımemiş’teki Momo cumartesi akşamı yine kalabalıktı ama normalde yuvarlak bardan birbirini kesen tipler kafaları önlerinde, sürekli telefonlarına
bakıyordu.”
TATİLİ YARIDA KESENLER İSTANBUL’A YARADI
ARNAVUTKÖY-BEBEK: Şehir hayatının yeni yıldızı Arnavutköy olağan bir cuma akşamı yaşıyor: Hudson’da full rezervasyon, Whisper hareketli, Any’nin smirting kalabalığı kaldırımda birikmiş... Birden herkes telefonlarına sarılıyor, kısa süre sonra darbe olduğu anlaşılıyor. F(16 sesleri selalara, tekbir getiren kalabalıkların tezahüratlarına karışmaya başlıyor, caddedeki her yer anında kapanıyor. Any’nin sahibi Hülya Yaldıç, “Kıyamet kopacakmış gibi herkes bağrışıyordu” diyor: “İlk iş personelimi evlerine bıraktım, gidemeyenleri otele yerleştirdim. Ama sonraki günlerde çabuk toparladı Arnavutköy. İnsanlar burada daha güvende hissediyor galiba, işler eskisi gibi. Üstüne bir de tatilini iptal
edenler eklendi...”
KARAKÖY: Keşke aynı şeyleri Karaköy için de seyleyebilsek ama orada durum vahim: Colonie hâlâ kapalı. Kezâ Cano... Fosil’den Özgür İpekçi, “O gece 150 kişilik rezervasyon vardı, bıçak gibi kesildi. Geçen hafta sonu 30 kadar müşteri geldi ilk defa, sevindik. Eskiden karalar bağladığımız sayılara sevinir olduk” diyor, “Dün şöyle bir dolaştım, Unter, Karabatak falan da aynı.”
NİŞANTAŞI-TOPAĞACI: Darbe gecesi Topağacı’ndaki Grey de tıklım tıklım. Söylentiler yayılmaya başlıyor, diğer müşteriler gibi Kaya Çilingiroğlu, Sedef Bozok da ilk iş telefona sarılıyor. Çoğu masa hesap bile ödemeden apar topar kalkıyor. Marketler boşaltılınca su ve ekmek bulamayan mahalleliye koli koli ekmek ve su dağıtılıyor. Müdür Hüseyin Genç, Nişantaşı ve Topağacı’nın dolu olduğunu söylüyor. Tatilden dönen ve semtinden çıkmayan mahalleliler sayesinde Grey, Deliucatessen, Beymen Brasserie gibi yerler kışki dolulukları yaşıyor.
ETİLER: The Galliard’da sakin bir akşam. Ne personel ne müdür Oktay Memiş’in darbe yapılmakta olduğundan haberi var. Müşteriler söylüyorlar. Dükkân boşalınca erken kapatıyorlar. Geçen hafta çok kötü geçmiş. Oktay Bey “Ancak pazartesiden itibaren düzelmeye başladı” diyor.
MODA: Semt sakinelerinden Ela Köseoğlu da o gece bütün Modalılar gibi evine çekilip televizyondan gelişmeleri seyrediyor. Ama bu tedirginliğin ancak iki gün kadar sürdüğünü söylüyor: “Cihangir’i de biliyorum orada bir olağanüstü hal var. Ama Kadıköy-Moda öyle değil. Hatta normal zamanından daha bile coşkulu. Barlar Sokağı, Zeplin, Ayı, Belfast tıklım tıklım!”
KURUÇEŞME-BOĞAZ: Yukarıda tanklar köprüyü kapatıyor, aşağıda yüzlerce insan yemekte. İlk panik köprüde bomba olduğu söylentisi. Gençler ailelerinin baskısıyla ilk boşaltanlanlardan. Sonra yavay yavaş diğerleri gidiyor. Ağırdan alanlarsa zaten sabaha kadar mahsur kalıyor Reina’nın içinde. Mekânın alt markalarından Goya’nın işletme müdürü Bahri Onur Aytemiz de mahsur o gece: “Hâlâ eski haline geldi diyemem burası için. Bunun için galiba önümüzdeki haftayı beklememiz gerekecek” diyor.
TAKSİM-ASMALIMESCİT: Taksim ve Asmalımescit’in kafası karışık: Sahrap Soysal kendi ismini taşıyan restoranının kan ağladığını söylüyşor: “Oğlum başında. 31 yaşında Mehmet. Aradı, hüngür hüngür ağladı koca adam. Kapısından insan çevirdiğimiz restoranımızı kapatmak zorunda kalabiliriz, böyle giderse” diyor. Buna mukabil iş yapan yerler de var. Galatasaray’daki Novo’nun sahibi Levent Özçelik “Restoranlar dolu. Zaten oradan çıkan da bize geliyor. Müşteriler çok özlemiş. Onu söylüyor her gelen” diyor.
Paylaş