Paylaş
Halbuki babası Türk, annesi Alman’dı. Yeterince karışık değil mi?
Aslında dizilimi geçen sene yaptırmış ama biz şimdi öğrendik.
Açıklamayı yaptığı yer Rusya’nın başkenti. Moskova Film Festivali’nde gösterilen “Kovan” için orada.
“Muhteşem Yüzyıl”daki “Hürrem” rolüyle bu ülkede zaten sempatisi yüksekti. Güzel bir hamleyle tribünlere iyice oynadı.
Bakalım bu zekice PR adımları Rus pazarını kendisine açacak mı?
AÇIKLAMA KARNESİ
◊ Yerindelik: 10
◊ İyi planlama: 8
◊ Azim: 10
◊ Samimiyet: 7
Maldivler’de üçüncü olasılık
Kerem Bürsin-Hande Erçel aşkının ispatı olarak el ele bir fotoğraf gösteriliyor.
Bu bir kaçamak falan değil, orası kesin.
O zaman bu Maldivler tatiliyle ilgili geçen yazıdaki olasılıklardan üçüncüsü kuvvetleniyor.
Erçel’in ablası ve çocuğuyla falan gidildiğine göre Kerem Bürsin artık ailece tatile çıkılacak, onların önünde el ele tutuşacak kadar kabul görmüş durumda...
Bodrum ve Çeşme yoğunluğu
Her ikisinin de girişlerinde araç yığılmaları oluşmaya başlamış.
İmkânı olan tam kapanmadan önce kendini yazlığa atıyor. Şimdi yine yağmalarlar marketleri, kilerleri.
Kadırga’da inecek var
Hakan Sabancı’nın eski sevgilisi Aygün Aydın’ın, yalan haber yaptıklarını iddia ettiği TV sunucularına “Döverim, cezamı yatarım” dediği bir mesajını gördüm
Seda Sayan’ın Erol Köse’ye çektiği “sen kimsin”den beri bu kadar diyaframdan, bu kadar caydırıcı, böyle sert bir şey kaydedilmemişti
Hukuki sonucu olur mu bilmiyorum ama popüler kültürde harıl harıl caps’lenip Seda Sayan gibi kliplendirilse çok da şaşırmayın.
Mehmet Hoca’ya çok ayıp oldu
PANDEMİ GÜNLÜĞÜ
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a sosyal medyada çok ayıp etmişler.
Aşı karşıtlarının desteklediği #mehmetceyhansesinikes hashtag’i gündem oldu.
Hocanın ne şarlatanlığı kalmış, ne aşı lobileriyle çıkar ilişkisi...
Tam aksine bir buçuk yıllık süreç içinde, elene elene, eleğin üstünde kalmayı başarabilen birkaç saygıdeğer isimden biri.
Süreç içinde ne kelleciler, ne paçacılar gördük.
Birçok söylediğinde ne kadar haklı olduğu zaman içinde ortaya çıktı.
“Sesini kes!” yerine daha yaratıcı, daha zarif bir hashtag bulunabilirmiş protesto için.
Salgındaki normal işi bir yana, bildiklerini halka anlatmak için son bir buçuk senede sadece gazetelere, televizyonlara verdiği mesaiyi, döktüğü dili düşünün.
Görüşlerine katılmıyor olabilirsiniz ama saygıyı esirgemeyelim.
Bir yaşanmışlık...
Prof. Ceyhan’ı geçen ekimde “O mu Bu mu?” köşeme konuk ettim.
Daha aşının bile olmadığı o en kasvetli günler...
Telefonlara, televizyonlara yetişemiyor: Elimizi nasıl yıkayacağımızdan, maskeyi nasıl takacağımıza kadar...
Bir yandan dünyadaki en taze gelişmeleri, en son yayınları, ülkedeki en yeni istatistikleri takip etmek zorunda.
Yazlıktan tanıyan, telefonunu bulan hasta yakınını sormak için arıyor...
Lifestyle bir röportaj için biraz da çekinerek aradım aslında: “İnsanların bilgi kadar morale de ihtiyacı var. Sizin gibi sözüne inandıkları otoritelerin bir yandan da hayatın devam ettiği mesajı vermesine...”
Öyle deyince “Peki” deyip kabul etti; onca toplantı, tetkik, inceleme, panel koşuşturması arasında nasıl becerdiyse bir yolunu bulup benim sorularımı da yanıtladı.
Yani çabasına hürmeten, protestosu daha zarif planlanabilirmiş.
Paylaş