Merve Özbey’le birlikte nasıl trollendik?

Sabah bir uyandım: Elin adamı çıkmış, benim müzisyen Merve Özbey’in babası olduğumu ve ona Hürriyet’te torpil geçtiğimi iddia etmiş. Üstelik bunu yazanın 140K takipçisi var. Siz ne yapardınız?

Haberin Devamı

Özbey soyadı çok. Ama nasıl olur? Merve Özbey benim kızımmış da...
Ben Hürriyet gazetesinde ona torpil geçiyormuşum da...
Bu sayede başarılı olmuş da... Yazan kişinin de 140K takipçisi var. İnsanlar gerçekten öyle sanacak!
Oysa Merve doğduğunda ben 13 yaşımdayım.
Hiç evlenmediğim gibi, ne meşru ne de gayrimeşru çocuğum var.
Şimdi çok takipçili biri çıkıyor, hem sizi hem de hiç tanımadığınız birini karalamaya çalışıyor.
Ne tepki verirsiniz?
¡ ¡ ¡
“Beni bilen, biliyor” duygusu çok büyük bir konfor.
Ama kolay değil; zamanla, diş sıka sıka erişiyorsunuz bu konfora.
Ve bir kere de kendinize o kurtarılmış bölgeyi, etrafınızda o oksijen çadırını kurduğunuzda...
Artık öyle bir noktaya geliyorsunuz ki amaan kim ne derse desin, çok umurunuzda olmuyor, hatta siz de hayatla kafa bulmaya başlıyorsunuz.
Ben de başıma gelen bu işle dalga geçtim sosyal medyada.
Cevap olarak dedim ki: “Merve artık saklayacak bir şey yok. Ben 13 yaşımdayken doğdun. Babalık işte. Bir gün sen de baba olunca anlayacaksın. Kendime yapamadığım bütün torpilleri sana yaptım. Ha ayrıca, senin annen bir melekti...”

Haberin Devamı

Meğer 140 bin kişi bunu bekliyormuş

Merve köpürüyor: “Savaş Özbey babam değildir, 17 yıldır tırnaklarımla kazıyarak geldim” yazıyor, o sırada.
Ben durumla kafa buluyorum ama hâlâ yemiş durumdayım zokayı.
Meğer bunu yazan kişi, ünlülerin “tatlı belası” Şeref Düzyatanlar diye bir hesapmış.
Tek kişi mi, bir gruplar mı bilmiyorum ama ünlülere dadanıp trollüyorlarmış.
Ortaya durduk yere bir şey atıp gelen tepkilerle eğleniyorlarmış.
Atıyorum, sosyal medyadan Cem Yılmaz’a yazıp “Abi ben muslukçu, 50 lira borcunuz kaldı. Şimdi çocuk sahibi olduk. Borcunuzu ödeseniz” yazıyorlar.
Cem Yılmaz da paniğe kapılıp “Nereden kalmış, neyse borcumuz ödeyelim” diye cevap veriyor.
140 bin takipçi “Cem Yılmaz da zokayı yuttu” diye bununla eğleniyor.

Tam Demet Akbağ’lık

Yapılan şakalara baktım, insanları cenaze gibi, hepimizin hassas olacağı, boş bulunacağı şeylerle kandırmışlar.
Çoğu “az zeki” şakalar... Sevmem ama sevene de mani olmayayım. Fakat kabul etmeliyiz ki komik. Özellikle de Merve Özbey’e ve bana yaptıkları...
İyi ki dümdüz gitmek yerine eğlenmişim, gülüp geçmişim.
Ama belli ki Merve Özbey, şaka yapmak için doğru adres.
Gülüp geçemiyor; olaya direkt “Benim 17 yıllık emeğim” edebiyatıyla giriyor.
Cevher gibi!
Merve’ye acilen bir Demet Akbağ şakası bekliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları