Leman Sam’ın anlaması çok güç özel dünyası

Leman Sam, Armağan Çağlayan’ın YouTube kanalında kumasıyla aynı evde yaşadığını anlattı.
Aslında tam böyle denemez, daha karmaşık bir durum.
Videodaki o bölümü defalarca dinledim, anladığım şu:
Şimdi Leman Hanım, eşi Selim Sam tarafından aldatılmaya başlıyor.
Yıllar önce tabii.
Leman Hanım o sırada zaten boşanmak istiyor.
Ama eşi, bu ilişki üçgeni devam etsin istiyor.
Leman Hanım diyor ki, “Getir bana, ikna ederim.”
Ediyor da.
Fakat bu arada kendisi boşanıyor.
Sonradan eski eşle onun yeni aşkı da ayrılıyor.
Leman Hanım yeni aşkı evine alıyor, bir süre birlikte yaşıyorlar.
Bu sırada üçüncü başka bir kadın kapıya dayanıyor.
İki eski aşk, bu sarışın üçüncüyü aralarına alıp tavsiye vermeye gayret ediyor.
Üçüncü pek kulak asmayıp çıkıp gidiyor.
Ama çok sonra, Leman Hanım’la bir karşılaşmada, o tavsiyelerinde ne kadar haklı çıktığını söylüyor...
Film gibi desen değil. Anca dizi olur bu, yedi-sekiz sezon.
Beni en çok şaşırtan, son derece güçlü bir kadın olan Leman Sam’ın nasıl olup da böyle bir aşk üçgeninin ortasında kalıp, bir parçası olduğu.
Dış açıları topluyorum olmuyor, iç açıları topluyorum doldurmuyor.
Belki kıskanç biri değil...
Belki kıskanç ama o sırada artık eşiyle kıskanılacak bir durum kalmamış aralarında...
Belki de günümüzün ilişki biçimlerini insan üzerinde mülkiyet kurmak olarak tanımlıyordu.
Söz konusu Leman Sam olunca bana en makul açıklama bu geliyor.
Tek bildiğimiz şu: Üçü de aynı kişiyle girdikleri ilişkiden umduğunu bulamamış, kırgın kadınlar.
Hazır üç imzayı bulmuşken keşke dernekleşselermiş: Selim Sam Mağdurları Derneği falan...

#AjdayaDokunma

Banu Alkan, Kylie Jenner’ın ardından Ajda Pekkan’ı da kendisini taklit etmekle suçluyor.
Pekkan’ın sırf gündem amacıyla yapılan bu sataşmayı ciddiye alıp bir cevap vermesi beklenmiyor elbette.
Yine de uyarmakta fayda var:
Kardashian’ın üvey kardeşi Kylie Jenner ciddiye almadıkça Banu Alkan taciz tozunu artırmış, sosyal medyadaki taraftarlarına kadını etiketlettirmiş, işi hakarete kadar vardırmıştı.
Söz konusu Süperstar olunca bu kadarına cüret/cesaret edebileceğini zannetmem.
Ama “gündemde kalma hırsı” ile “yok sayılma acısı” arasındaki uçurum, insanı bu denli çaresizleştirebiliyor.

BİR TREND

Arabamı tatile getir

İnsanlar gittikleri tatil beldelerinde kendi otomobillerini kullanmak istiyor. Öyle ya kürekle para vermiş, şöyle bir gösterecek kordonda/sahilde...
Ama şehirden tatil yerine kadar da direksiyon sallamak istemiyor, uçakla gitmek istiyor.
İşte bu makas yeni bir meşgale doğurmuş: Arabamı tatile getir.
Sen uçakla gidiyorsun, başka biri arabanı istediğin yerden alıp, istediğin yere getiriyor.
İster havaalanına, ister otele, ister kapına...

Orhan Kural hayatta olsaydı

Sigaraya karşı mücadelesiyle Cem Yılmaz’ın bile uzun süre yakasını bırakmayan Prof. Orhan Kural’ı geçen yıl kaybettik.
“Eğer bugün hayatta olsaydı vay halinize” diyeceğim iki grup var:
◊ Birincisi; sosyal medyada #sigarachallenge akımını başlatanlar ve sigaralı pozlarıyla onlara katılan kullanıcılar... Bu yazı sırasında Twitter’da gündemin ikinci sırasında.
◊ İkincisi; popüler “Baba Yak” şarkısını söyleyen Kurtuluş Kuş & Burak Bulut ikilisi...
Klipte traktördeki bir amcaya sigara yaktırıp “Baba yak hadi bir sigara daha / Zifiri belki kalbimi çürütür”
diyorlar.

Sen ne güzel bir insansın...

◊ Yetiştirdiği çocuklardan biri Hacettepe Üniversitesi’ni kazanan ilkokul öğretmeni Gönül Sözöz...
“Bunda ne var?” diyeceksiniz. O çocuk sınıfına ilk geldiğinde annesine şöyle demiş: “Çok çocuk okuttum ama otizm bilmem. Anlatırsan okuturum.”
Sınıflarda otizmli birey istemeyen veli ve öğretmenlere ilham olması dileğiyle.