Paylaş
2 milyar dolarla yurtdışına kaçtığı iddiası hanelere ateş gibi düştü.
Kimi bütün birikimini, kimi çoluk çocuğunun rızkını, kimi de eşinin dostunun parasını yatırdı bu işe.
Sebep: Kazanma hırsı. Tıpkı Tosuncuk’ta, çok daha eskiden Banker Kastelli’de olduğu gibi.
“1 koyup 10 alayım, tek seferde köşeyi döneyim” düşüncesi.
Mağdur olanlar için üzülmemek elde değil tabii. Ama kahrımdan da ölemeyeceğim.
Çünkü bu bir çeşit kumar. Kumarda kazanmak kadar kaybetmek de var.
O zaman biz niçin sebat edip “lira lira” kazanıyor, “kuruş kuruş” biriktiriyoruz?
Parayı sevmediğimiz, onlar kadar aklımız olmadığı için mi?
Böyle bir durumda acılı insanların üzerine çok gitmek de olmaz ama...
Siliniz gözyaşlarınızı, kendi düşen ağlamaz.
Setteki hayalet
Hani onca mavradan sonra açıklama yapmıştı?
Hani burnunu bile silen filtreden sonra araması gereken yerleri arayıp durumu halletmişti?
Hülya Avşar, “Masumiyet” dizisinde filtreden dolayı yine “burunsuz” yayınlandı.
Demek ki bu kanalın, yapımcının, yönetmenin işgüzarlığı değil.
“Genç ve güzel görüneceğim” diye Hülya Avşar bunu bilhassa yaptırıyor.
Yaptırsın; hatta hiç sete falan da gitmesin. Gerek yok çünkü.
“Ey ruh, geldiysen üç kere kameraya kafa at” derler, olur biter.
Firari sürü
100 tane at... Adalar’daki faytonculardan alınıp Hatay Dörtyol Belediyesi’ne hibe edildi.
Şimdi kayıp oldukları söyleniyor.
Sinek değil ki uçsun, pire değil ki zıplasın.
Her biri 1 ton ağırlığında hayvanlar bunlar.
Hadi içlerinden biri kaçtı, geri kalan 99?
Aynı anda tırısa kalksa bile yer gök zangırdar ama gören, bilen yok.
Biz onları “kayıp” edilsinler diye değil, bari bundan sonraki hayatlarını daha güzel yaşasınlar diye aylarca tartışıp kampanyalar yapmıştık. Edep yahu!
Adalar’da kalsalar vallahi daha iyiymiş. Neyse ki belediye başkanının istifası işleme konulmuş.
#YalındaKal
Herkes “evde kal” çağrısı yapıyor ama Arzu Sabancı yapınca alay konusu oldu.
Çünkü millet 60 metrekare evlerde tıkış tıkış beş-altı kişi yaşarken...
Sen Boğaz’daki yalından böyle bir paylaşım yapınca tuhaf kaçıyor.
Bırakın diğer şeyleri, karantina karşısındaki eşitsizliğimizi bile yüzümüze vuruyor.
Daha önce Hacı Sabancı da evinden paylaşım yapmış, “Sakin ol Champ” deyince benzer bir polemiğe konu olmuştu.
Acaba kalburüstü insanlar bu tür açıklamalar yapmadan önce, “Ya insanları kötü hissettirirsem” diye iki kez mi düşünse?
Paylaş