Kahvaltıyı serpsek de mi etsek serpmesek de mi etsek?

Çok saygı duyduğum, ayrı fikre düştüğümde kendimden şüphe edeceğim değerli kişilerle farklı düşünmek zor tabii.

Ama İlber Ortaylı’nın “Serpme kahvaltı görgüsüzlüktür” çıkışına çok da katılamıyorum.

İlber Hoca bu söylediğini çok haklı bir yerden gerekçelendiriyor tabii. “Bu gıda kıtlığında böyle bir israfa hiç gerek yok” diyor.

Aslında kıtlık olmasına da gerek yok. Her türlü israfın her zaman karşısında olmalıyız.

Ama iş “görgüsüzlüğe” gelince ben zengin kahvaltı kültürünün görgüsüzlük değil, tam aksine bir görgü olduğunu düşünüyorum.

Biz Amerikalı değiliz ki corn flakes’e süt dökerek atlatalım kahvaltıyı.

Fransız değiliz ki kruvasan-kahveyle geçiştirelim bu öğünü.

Doğuda Van kahvaltısından tutun, batı bölgelerinde verilen serpme kahvaltıya kadar bizim çok kuvvetli bir kahvaltı kültürümüz var ve bunu korumamız gerektiğine inanıyorum.

Güzel bir sofranın damak kadar göze de hitap etmesi, imkânlar ölçüsünde insanın gözünü de doyurması gerektiğini düşünüyorum.

Bu yüzden dilimizde “Sofrada bir kuş sütü eksikti” diye bir deyim var.

Kahvaltı sofrasında da incirinden biberine farklı farklı reçeller, ıspanaklısından ısırganlısına farklı farklı börekler, kavutundan murtuğasına farklı farklı mezeler tadarak gustomuzu zenginleştirmemizin önemli olduğunu savunuyorum.

İsraf konusuna tabii ki dikkat etmeliyiz ama bunun da kolayı var:

Yemeyeceğiniz, hiç dokunmayacağınız tabakları en baştan geri gönderirsiniz, olur biter.

Ben öyle yapıyorum. Bitiremediğimiz börekleri, çörekleri paket yaptırmak da mümkün.

Sonra israf denince bu sadece serpme kahvaltıda olan bir şey değil ki... Asıl büyük müsrifliğin ve görgüsüzlüğün açık büfelerde yaşandığına şahit oluyorum.

Elbette ki bizim burada tartışmamızla ne serpme kahvaltı sevenler bu sevdasından vazgeçecek ne de sevmeyenler koşup kendine serpme kahvaltı ısmarlayacak.

Hakeza bunu veren ya da vermeyen işletmeler de menülerini değiştirecek değil. O anlamda havanda su dövüyoruz.

Ben sadece üç öğün kahvaltı etse sıkılmayacak biri olarak, geçen yıl İsrafı Önleme Vakfı’nın çıkışıyla birlikte alevlenen bu tartışmada meselenin bir başka yönüne de dikkat çekmek istedim, o kadar.

Seda Sayan da Billie Eilish’e teşekkür yayınlasın

Amerikalı şarkıcı Billie Eilish, katıldığı bir programda bu sene kariyerindeki başarıları sıralarken Seda Sayan’la yaptığı düeti de söyledi.

Gerçekte böyle bir düet yok elbette.

İnternetteki komik kurgularıyla tanınan Nazmi Özdil’in (@nazmiabin) geçen mayıs ayında çıkardığı ve iki sanatçının birbirlerinin şarkılarını karşılıklı söylüyormuş gibi tasarladığı bir parodi bu. Videoda Seda Sayan ve Billie Eilish “Ah Geceler” ile “Bad Guy” parçalarında düet yapıyordu.

Hatta Cem Yılmaz viral olan bu paylaşım için “Sanat eseri yapmışsın Nazmi” yorumunu yapmıştı.

Şimdi Billie Eilish’in bu teşekküründen sonra Seda Sayan’ın da onu etiketleyerek bir teşekkür göndermesi farz oldu bence.

Sabahların Sultanı’ndan Grammy’lerin Sultanı’na...

“Asgari”den başka mevzunuz mu yok

Önce oyuncu Selen Görgüzel asgari ücretli biriyle birlikte olmayacağını yumurtladı, sonra özür dilemek zorunda kaldı...

Ardından aylık geliri 160 bin lira olan fenomen Bahar Candan insanlarla dalga geçer gibi “Asgari ücretle yaşamaya karar verdim” açıklaması yaptı.

Ya siz kafayı toplumun en az kazanan grubunun geliriyle mi bozdunuz?

Hor görecek, mavra yapacak başka mevzunuz mu kalmadı?

İnsanları incitebileceğinizi, rencide edebileceğinizi hiç mi aklınıza getirmiyorsunuz?

Nusret ‘Ben ne yaptım’ diyor mudur...

Nusret Gökçe’nin Dünya Kupası finalinde kaş yapacağım diye çıkardığı gözün yankıları bitmiyor.

ABD’deki US Open Cup’tan sonra Rolling Loud Festivali’ne de girişi yasaklandı, bunun devamı da gelecek gibi.

En son FIFA Başkanı Gianni Infantino da takipten çıktı ünlü etçiyi. Çünkü FIFA’da olayla ilgili soruşturma açıldı, adamın başını da yaktı Nusr’et.

Belki sadece stada girmesine göz yumacaktı ama kupaya dokunmak, madalyayı ısırmak, futbolculara tebelleş olmak gibi taşkınlıklar yapacağını tahmin edememişti Başkan.

Törende yaptıklarının faturası her geçen gün kabarıyor Nusret Gökçe için.

İlk başta Messi’yle eskiden çekilmiş videosunu paylaşarak haklı çıkmaya falan çalışmıştı.

Acaba şimdi hatasını anlamış, “Ben ne yaptım!” diyor mudur?