Paylaş
İster Alaçatı, ister Türkbükü, ister Yalıkavak.... Gözde tatil yerlerinden birine gidiyorsanız ne yapılacakların, ne görüleceklerin, ne deneneceklerin ardı arkası kesilmiyor. Siz dursanız sevgiliniz, o dursa arkadaşlarınız durmuyor.
Güneşten ve denizden maksimum faydalanmak için erkenden kendimizi plaja atıyor, tatile gelmişken en popüler yerlerde görelim/görülelim diye kendimizi sabahlara kadar helak ediyoruz.
Ne akşamüstü partisi bitiyor; ne yemeği, ne kulübü/diskosu ne de after hours eğlencesi...
“Şimdi tatil, ne dinlenmesi? Eve dönünce dinlenirim” diyen hemdert tatil mustaribi! Az kır dizini soluklan, iki satır kelamım var....
Tatilde uyku mu uyunurmuş? Yatakta geçen her dakika haram! “Nerede kahvaltı edeceğiz?”le başlıyor günün koşuşturması:
GİTSEK GÖRSEK YA BİZ DE
- Otelin mis gibi kahvaltısı var, burada yapalım işte.
Aşkım, herkes Köyevi’nin kahvaltısını anlatıyor, oraya gidelim bence!
Sonra plaj için hazırlan, ilk hedefi belirle veee Akdeniz... Peki rahat mı edeceğim zannettiniz?
- Yahu her sene gittiğimiz Kum Beach, nesi var ki söyle?
Ama bu yıl Fun Beach daha popülermiş, gitsek görsek ya biz de...
Ardından gündüz sosyalleşmesi...
- Tatlım Kumulcan bizi bu kadar özlediyse onlar gelse ya buraya.
Ama bir tanem, meşhur döner servisi başlayacakmış Sheraton Ilıca’da.
Sevgiliniz ya da grubunuzdakilerden biri havuz diye tutturmadıysa şanslı sayın kendinizi:
- Havuz İstanbul’da da var, gelmişken bol bol denize girsek ya...
Buz gibi diyorum, donuyorum, tek yerin havuzu paklar beni: Alavya!
Yenecek yemeklerin bile zamanı var, hangi saatte nerede olacağınız belli:
- Aynı dondurma, aynı külah; ne farkı varmış canım?
Olur mu tatlım burada mavisi yok, El Beso’dan almalıyım.
Dondurmanızı yediyseniz bence hemen toparlanmaya başlayın. Yoksa plajda akşamüstü partisini kaçıracaksınız ve inanın bu,
mühim bir mesele...
İLAÇ NİYETİNE YASTIK
Alaçatı rüzgârını, güneşi yemişsiniz. Başınızda kavak yelleri, hafif sersem, nihayet otelinizdesiniz...
- Şurada biraz kestirsek, akşama enerji toplasak. 20 dakika yastık yüzü yahu, ilaç niyetine!
Duş alıp giyinmek için yarım saatimiz var. Akşam yemeği için kızlarla sözleştik bile...
Asmayaprağı, Ferdi Baba ya da bilmem ne bela... Hani tâuna da zuldür bu rezil koşuşturma! Fakat şunu bilesiniz: Akşam
yemeğini yerken aslında istirahatteydiniz. Asıl şimdi başlıyor eziyetiniz:
- Yeni açılmış diyorlar, acaba bir Fogo’ya mı baksak?
Sörfiyeler orada, daha boşmuş; önce bir House 44, sonra bir Göz Lounge yapsak...
Saat gece 01.00’e kadar
Alaçatı köy içindeki mekânları bitirdiniz bitirdiniz. O saatten sonra kulaklık dağıtan sessiz disko Tektekçi tek alternatifiniz...
- Burada mu duracağız aşkım? Hadi Port’taki Deli ile Öküz Bar’a bir bakalım.
Yahu daha demin Aya Yorgi diyordunuz, hadi koya yollanalım...
Marrakesh senin, Babylon benim diye münakaşa etme; sabahın altısına kadar emrinde Sole Mare...
- Sen yine de çok yerleşme, sabah beşte Riders’ta after hours parti var.
Zorumuz ne aşkım bir dur, sanki peşimizden koşturan var...
Riders’ta saati 07.00 ettiysen dön artık oteline... Uyu artık uyu, üç saat kaldı kahvaltı vaktine.
Paylaş