Paylaş
◊ Nasıl hissettiğim çok net: Çok üzgünüm.
Okuyan, pırıl pırıl bir gencin, kendisinin hiç dahli olmadığı bir kavgaya müdahale edeyim derken hayatının kararması... Keşke bir 10 dakika önce ya da bir 10 dakika sonra geçseydi oradan da başına hiç böyle bir şey gelmeseydi.
◊ Seda Sayan, Şevval Sam, Bengü, Sevim Emre, Gaye Su Akyol, Didem Soydan gibi kadınlar başta olmak üzere, birçok ünlü tepkisini dile getiriyor. Hatta Şevval Sam, Kadir Şeker’in beraatini istedi; Seda Sayan kendisinden özür diledi: “Bizi affet, senin için bir şey yapamadık.”
◊ Hukukçu olmayanın beraat falan gibi konularda ahkâm kesmesi zor. Ama mahkemenin verilebilecek en az ceza konusunda hassas davrandığı kanısı yaygın. En büyük endişeyse bundan sonra benzeri başka olaylarda insanların müdahale etmekten çekineceği kaygısı.
◊ Şöyle bir paylaşım gördüm: “Demek ki bu ülkede çocuklarımıza ‘Aman yavrum, sokakta bir kadına, bir çocuğa bir şey yapıldığını görürsen kafanı çevir, yürü, git. Sakın yardım etmeye falan kalkma’ diyeceğiz. Ne acı! Bugün insanlığımızdan vazgeçme günü...”
◊ Zaten bunu telaffuz eden de çok: “Asla karışmam, sonra bir de kadın karakolda ‘Kocamdır. Sever de döver de’ diyecek...” Bununla birlikte şunu söyleyenler de var: “Bir şiddet olayına müdahale etmekle o kişinin ölümüne sebep olmak ayrı şeyler. Oyalayın, vakit kazanın, polis çağırın.”
◊ Verilen cezayı doğru bulanlar da mevcut:
“Kadir Şeker dayak yiyen bir kadını kurtardığı için değil, kurtarırken adamı bıçakla öldürdüğü için hapis yatmaktadır. Şiddetle karşı çıkanlar da: “Filanca gibi adamlar elini kolunu sallaya sallaya gezsin, Kadir 12 sene yesin!”
◊ Gördüklerim, okuduklarım arasında şöyle denge kurmaya çalışanlar da var: “Adam öldürmüş biri için az, kadına şiddeti önlemeye çalışan biri için çok cezadır.”
Bilemedim, bilemiyorum, durup durup en başa dönüyorum:
Keşke oradan bir 10 dakika önce ya da bir 10 dakika sonra geçseydi...
Rol icabı yakınlaşmak aldatmak mıdır?
Demet Akalın ve Alişan’ın “Sabah Sabah” programına katılan uzman psikolog Saygın Şimşek, oyuncular için “Rol icabı yakınlaşmak aldatmaktır. Fizyolojik olarak aldatmadır” buyurmuş.
Yok, dememiştir diye girip baktım.
Hakikaten buyurmuş.
Buna ancak “buyurmak” denir, çünkü kendi alanıyla ilgili uzman görüşü değil.
Bu adam kimmiş diye de baktım, böyle sabah programlarını gezmeyi seven “uzman”lardan.
“Uzman”ı da tırnağa aldım, çünkü bu beyin söylediğini ciddiye alacak olursak yerli-yabancı, oyuncu olarak bildiğiniz, tanıdığınız kim varsa karısını veya kocasını aldatmış oluyor.
Kıvanç Tatlıtuğ da, Brad Pitt de... Beren Saat de, Angelina Jolie de...
Hatta işin içine müzik kliplerini ve oradaki rolleri de sokarsanız yeryüzünde eşini aldatmayan ne oyuncu ne de müzisyen kalıyor.
Keşke mesela meslek birlikleri dava açıp “Sen üyelerimize ne demek istiyorsun arkadaş, gel şunu anlat bakalım mahkemede” dese...
Şevval Şahin Türk çıktı
Modacı Raşit Bağzıbağlı, Mercedes-Benz Fashion Week defilesi öncesi modeli Şevval Şahin’le basın toplantısı düzenledi.
2018 Türkiye Güzeli Şevval Şahin, 1 hafta önce katıldığı bir YouTube programında yaptığı, neredeyse yarı Türkçe yarı İngilizce konuşmasıyla (dondurmaya “ice cream” diyecek kadar) sosyal medyada alay konusu olmuştu.
Bu “İstanbul İngilizcesi”yle yapılan konuşma için “Biz acaba yanlışlıkla başka bir ülkenin kızını mı Türkiye Güzeli seçtik” diye yazmıştım.
Şevval Şahin defile öncesi bu basın toplantısında Türk olduğunu açıkladı: “Kimin ne düşündüğüyle ilgilenmiyorum. Kendimi Türk olarak görüyorum ve Türk olmaktan gurur duyuyorum.”
Oh içim rahatladı; “ne mutlu” kendisine.
Paylaş