Paylaş
“Diğer yolculardan ne üstünlükleri var ki” diye düşünenlerin yanında, söz konusu bir erkek takımı olduğunda özel uçak kaldırılmasının ayrımcılık olduğunu savunanlar da var.
Ben de ikinci görüşten yanayım:
Ya hepsine özel uçak, ya hepsine ekonomi.
“Uçakla gidiyorlar işte, daha ne istiyorlar” diye yorum yapan var. El insaf. Yüzerek mi gideceklerdi Amerika’ya.
Bir de şunu hesap etmek lazım:
Bunların her biri 2 metrelik kadınlar.
Ekonomide kolları-bacakları uyuşarak 13 saat uyuyamadan seyahat ettiklerinde nasıl bir performans bekleyebiliriz ki millilerimizden?
Bülent Ersoy’un yastığı
Seda Sayan yakın arkadaşı Safiye Soyman ve Bülent Ersoy’un makyaj alışkanlıklarıyla ilgili çok tuhaf bir açıklama yaptı:
“Safiye’ye makyajı yapıyorsun, o makyaj bir hafta duruyor yüzünde. Bülent Ersoy’un 15 gün rekoru var. Böyle duruyorlar 15 gün makyajı silmeden...”
Şaka yapıyor herhalde değil mi?
Uzmanı değilim ama her şeyden önce akşamları tonikle monikle sileceksin ki o cilt marsığa dönmesin. Tamam, Bülent Ersoy’un makyaj masrafı birkaç ailenin aylık mutfak masrafından çok olabilir ama yine de 15 gün ne demek? Yastığın halini düşünmek bile istemiyorum!
Kanye West’in “Kara Şimşek”i
Amerikalı rap’çi Kanye West bu kez de yeni otomobiliyle gündemde. Dünyada sadece üç tane üretilen Yeezy Cybertruck adlı araç yaklaşık 2 milyon dolar değerindeymiş. Üstünde prizma gibi bir şey. Araba desen araba değil, uçan daire desen daire değil, tabut desen tabut değil. Bunun şoför koltuğu nerededir, trafiğe çıkma izni var mıdır, kafamda deli sorular.
Mesela Türkiye’ye gelse, polis çevirme yapsa: “Ehliyet-ruhsat lütfen”... Ehliyetteki isme bak: Kanye. Arabaya bak: Bu şey. İstifa eder, mesleği bırakır o memur.
Yan, yan, yan, yanmam lazım
“Güçlü kadınları iyi tanıdığınızdan emin misiniz? Güçlü kadınlar ağlamaz, incinmez, etkilenmez, sarsılmaz sanıyorsanız; yanılıyorsunuz.
Güçlü kadınlar ağlar ama geri adım atmazlar.
İncinirler ama saldırmazlar. Sarsılırlar ama yıkılmazlar. Onların dik duruşlarının ardında ne çok gözyaşı, hayal kırıklığı ve yenilgi vardır bilemezsiniz.
Güçlü kadınlar gürültüsüzdür. Bağıra çağıra gitmezler, yıkıp dökmezler, parmak uçlarında hafif adımlarla çıkıp giderler, buhar olup uçarlar, aramakla bulunmazlar bir daha...”
Ben aradan çekileyim, sizi Balçiçek İlter’in yeni çıkan “Postmodern Cadılar” adlı kitabıyla baş başa bırakayım.
Dört güçlü kadının gülümseyerek okuyacağınız hikâyelerini konu alan kitap “güçlü kadın” kavramını yeniden tartışmaya açıyor ve yepyeni bir perspektif getiriyor:
“Yanacağız belki. Belki linç edileceğiz. Ama biz kadınlar bütün dayatmaları reddedip doğruları söylemeli ve hatta yanmak zorundayız...”
Bravo Haluk Bey
Ressam Haluk Naci Tuğcu’nun soyut resimlerden oluşan üçüncü kişisel sergisi Bahçeşehir Üniversitesi’nin Fulya’daki Kuzey Kampüsü’nde açıldı, 21 Haziran’a kadar ziyaret edilebilecek.
Çok ilginç bir tekniği var, bana biraz ebru sanatını çağrıştırdı “Kavuşma” adı altındaki eserler. Zaten ressam da eserin altındaki açıklamayı okumadan önce tablonun bizde ne his uyandırdığını önce kendimizin tartmasını salık veriyor.
12 eser arasından beni en çok etkileyen “Eğlence ve Neşe Saati” isimli olanı.
İşin en güzel yanı da tabloların satışından elde edilecek gelirin SMA hastası çocuklar için bağışlanacak olması.
Paylaş