Paylaş
Seyirciye “Beklemenin adabı vardır, benim nabzım şu an 200, ne fotoğrafmış, insan saygılı olur” demişti.
Hayranı ona “Biz seyirciyiz, sen sporcusun, tabii ki fotoğraf çekileceksin” deyince sinirlenmiş, “Sen beni satın mı aldın kardeşim? Nefes alamıyorum” diye çıkışmıştı.
Haklıydı da bence. Bizde böyle bir birlikte fotoğraf çektirme terörü var. Sadece sporcularla değil, sanatçılarla da. Sanki herkes her an fotoğraf çektirmeye hazır olmak zorunda. Belki o gün morali bozuk, belki o dakika acelesi var, belki o an fotoğraf çektirmek için kendini bakımlı hissetmiyor...
İsmail Balaban da o çıkışında haklıydı ama belli ki ciddi bir öfke kontrol sorunu var. En son Fethiye’de düzenlenen yağlı güreşlerde rakibine sinirlenip maçı bıraktı. Olur mu? Olabilir.
Ama yetmemiş gibi sahadan ayrılırken kendisine tepki gösteren seyircilerle tartıştı. Olur mu? Olmaz.
Daha da yetmedi, o anları kayda alan gazeteciyi tartakladı, görüntüleri sildirmek istedi. Balaban’ın takım arkadaşları da gelince gazeteci Emrullah Gök kayıtları silmek zorunda kaldı.
Olur mu?
Olmaz, hiç olmaz.
İsmail Balaban başarılı bir sporcu olabilir.
Ama biz sporcunun zeki, çevik ama en önemlisi güzel ahlak sahibi, efendi ve saygılı olanını severiz.
Başına talih meteoru düştü
Almanya’nın Elmshorn şehrinde yaşayan gurbetçi Mahmut Şahin’in bahçesine 7 ay önce göktaşı düştü.
Yaklaşık 3.5 kilo ağırlığındaki meteorun 4.5 milyar yıllık olduğu anlaşılınca göktaşına 400 bin Euro değer biçildi.
Şahin’in başına talih meteoru düşmüş resmen.
Bahçeye 3.5 kiloluk altın düşse bu kadar para etmezdi. Etse etse yarısı ediyor.
Şeyma’nın muhteşem trolü
Şeyma Subaşı yine sosyal medyanın gündeminde. Bu kez konu, belini inceltmek için yaptığı photoshop.
Duvarın önünde poz vermiş. Yanlardan hafifçe ittirmiş beli içeriye doğru. Arkasındaki duvardaki karoları hesaba katmadığı için de beliyle beraber karolar da yamulmuş.
Yani herkes öyle sanıyordu...
Meğer bu poz bir karo markasının reklamı içinmiş.
Arkadaki çizgiler de bilhassa elle çizilerek yamultulmuş.
Çok zekice bir trolleme.
Fikri ortaya atan reklamcıyı tebrik etmek lazım.
Ersan Şen’in şaşırtan savunması
Cumhurbaşkanı adaylığı da konuşulan avukat Ersan Şen’in Kahramanmaraş depreminde 35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı’nın kolonlarını kestikleri iddia edilen kişilerin avukatlığını üstlenmesi gündemde.
Elbette ki doktor herkesi tedavi eder, avukat da herkesi savunabilir. Mesleğini icra ettiği için kimse Ersan Şen’i suçlayamaz. Fakat burada yan yana gelmeyen iki şey var:
Profesyonelik ile idealizm.
Yani Ersan Şen’in bir yandan keskin bir profesyonellikle insan hayatı gibi bir konuda bile karşı tarafta yer almasıyla...
Bir yandan da ekran ekran gezip kanaat önderliği yapması.
Gerektiğinde cumhurbaşkanlığına bile “Varım” demesi.
İnsan ekranda iyi şeyleri savunup mahkemede olumsuzlukların tarafında olmamalı.
İnandırıcılıkta birbirine ateş ediyor bu ikisi.
Paylaş