İndhra’yla Alaçatı

Her şey bundan dokuz yıl önce başlıyor.
Bir arkadaşını ziyaret için ilk kez geldiği İstanbul’da bir gün pek methini duyduğu Suada’ya gidiyor.
Gerisini, eşi Adnan Taşpınar’dan dinliyoruz:
“Can (Ateş) falan bütün arkadaşlar o gün oradayız... Bir ‘afet’ geldi ki herkes birbirini dürtüyor. Ya o anda cesaretimi toplayıp yanına gidecektim ya da onu sonsuza kadar kaybedecektim. Bir terslese işin ucunda bütün tanıdıklara madara olmak da var tabii... Yemek yiyordu. Dünyanın en salakça sorusunu sorup yanına oturdum: What about the food? (Yemek nasıl?)”
Ertesi gün tekrar buluşuyorlar, sonraki gün sürpriz yapıp havalanına onu uğurlamaya gidiyor.
Kendisi yurtdışına gidemediği için, ‘afet’i 10 gün sonra tekrar İstanbul’a davet ediyor... ‘Afet’ de bu davete icabet...
Aşk büyüyor, iş ciddiye biniyor.
“Bizde âdettir” diyerek, önce Dominik’teki babasından telefonda istiyor ‘afet’i.
Pederin olurunu alınca hem Jimenezler’in hem Taşpınarlar’ın katıldığı büyük bir düğünle ‘afet’in soyadı değişiyor: İndhra Taşpınar.
Kışları İstanbul’da, yazları Alaçatı’da yaşamaya başlıyorlar.
Dominikli bu melez sadece bir Alaçatı meftunu değil, artık sokakta her görenin selam verip lafa tuttuğu bir esnaf.
Şirin beldenin her dükkânını, her restoranını, her plajını avucunun içi gibi biliyor.
Pazarlama okuduğu için her köşe için de ayrı fikirleri var.
“Madem bu kadar iyi biliyorsun, ver elini İndra” dedim, düştük Alaçatı sokaklarına...
İndhra’nın izinde gustolu bir Alaçatı turu yaptık.
İşte fotoğrafçı Cem Talu’nun muhteşem kareleriyle o turdan kalan notlar...

KUM BEACH

Pırıl pırıl bir deniz

Bu plaja geldiğim zaman huzuru ve doğayla iç içe olmanın tadını çıkarıyorum. Basit ve tamamen geri dönüşümlü objelerden yapılmış dekorasyonunu siz de çok seveceksiniz. Pırıl pırıl denizi ve trendy müzikleri de buraya geldiğimizde hem benim hem arkadaşlarımın keyfine keyif katıyor. Yalnız suyu biraz soğuktur...

ALAVYA OTEL

Civarın en iyi kahvaltısı

Alaçatı’da kendi alanında bir ilk: Muhteşem bir lüks butik otel... Civarın yeni yakışıklısı, daha açılalı birkaç hafta oldu. Ama şimdiden dünya sosyetesini ağırlıyorlar. Eğer bir kahvaltıseverseniz buradaki noksansız brunch’ı tatmanız lazım. Geceleri de bir şeyler içip dans etmek için popüler barı Fogo’ya uğrayabilirsiniz.

HACI MEMİŞ

En sevdiğim sokak

Eşi, benzeri yok. Burada sanat galerileri, gelecek vaat eden genç tasarımcılar, mobilyalar, aynalar, vintage kıyafetler bulabilirsiniz. Benim favorimi sorarsanız: Eskiden... Ahşap aksesuarlar, aynalar ve lambalar satıyorlar. Sokakta sağlı sollu serpiştirilmiş minik minik restoranlarda da harika yemekler yiyebilirsiniz.

EL BESO

Mavi dondurma tattınız mı?

İşte vaktimin çoğu bu restoranda geçiyor. Burayı açalı dört yıl oldu, beşinci sezondayız. Güzel yemeklerimiz, tatlı bir ortamımız ve çok iyi müziklerimiz var. El Beso’ya gelirseniz artık imzası haline gelmiş mavi dondurmadan istemeyi unutmayın. Bazı akşamlar beni burada DJ’lik yaparken de görebilirsiniz.

LISA CORTI

İnsanın çıkası gelmiyor

Bu şirin dükkândaki havalı takıları, rengârenk Panama şapkalarını, pareoları, ev giysilerini çok beğeniyorum. Fakat hepsinden keyiflisi İtalyan sahibi Carolina’yla sohbet etmek ve birlikte birer espresso içmek. Tek tehlikesi var: Yanınızda sizi durduracak bir erkek yoksa bütün Alaçatı tatilinizi şuursuzca burada geçirebilirsiniz.

TEKTEKÇİ

Şimdi de biraz dans!

Tektekçi bizim komşumuz. Ama sadece komşumuz olduğu için değil, sürekli kendilerini yeniledikleri, yeni kokteyller, shot’lar buldukları için seviyorum burayı. Son numaralarıysa sessiz disko. Alaçatı’da gece saat 01.00’den sonra müzik yasak olduğu için müşterilere wireless kulaklıklar dağıtıp eğlenceye devam ediyorlar.

Bunlara da bayılıyorum

ROMANTİZM İÇİN SAILORS

Eğer Alaçatı’da romantik birkaç gün geçirmek niyetindeyseniz adresiniz bu şirin ve küçük butik otel olmalı. Kahvaltısı da bütün Alaçatı’dakilerin en iyilerinden. Çikolatalı krebinizi ısrarla isteyiniz...

SOHBET İÇİN KÖŞE KAHVE

Arkadaşlarla kahve içip fal bakmak, iki çift lafın belini kırmak için mükemmel bir durak.

KEŞİF İÇİN ALAÇATI PAZARI

Meşhur cumartesi pazarını gezmediyseniz Alaçatı’ya gelmiş sayılmazsınız. Taze meyveler, peynirler, giyecekler hatta hayvanlar... Aklınıza gelebilecek her şeyi bu renkli pazarda bulabilirsiniz. Ama bu mevsimde ya sabah erken saatlerde ya da akşam altıdan sonra serinlikte gidin.

ALIŞVERİŞ İÇİN İPEKÇE

Daha Alaçatı’ya ilk geldiğim günlerden beri bayıldığım bir dükkân. Hint esintili kıyafetlerin olduğu reyonun resmen bağımlısıyım.

MANTI İÇİN ASMA YAPRAĞI

Bu tahta sandalyeli restoran, şu anda Alaçatı’nın en popüler yerlerinden biri. Yemekleri ve müzikleri insanın ruhunu okşuyor. Şirin bir bahçeleri var. Mantı ısmarlamadan sakın dönmeyin. Ba-yı-la-cak-sınız!

Fotoğraflar: Cem Talu