Paylaş
Bütün bunlar, ayrılıkta çekilen aşk acısına orantılı olarak, makul/mazur görülebilir.
Peki ya ortak köpeğiniz?
Futbolcu sevgilisi Alper Potuk’tan ayrılan oyuncu Tuvana Türkay, bugüne kadar aldığı diğer hediyelerle birlikte “çocuğu” da “baba”ya geri yolladı.
Halam, eşinden ayrıldı ama kayınvalidesiyle hâlâ her gün dip dibe.
“Kaynanamla sorunum yok ki. Ben sadece kocayı boşadım” diyor...
Haklı aslında: Nikâh memurunun önünde bir imza atıyorsunuz...
Ve o imzayla birlikte birbirleriyle hiç alâkası, en ufak bir kan bağı olmayan insanlar, birden bire “belediye akrabası” oluveriyorlar.
Durduk yere biri birinin yengesi, öbürü öbürünün eniştesi; falancalar kayınço, filancalar elti oluveriyor.
Her şey yolunda giderse sıkıntı yok. Ama ayrılık olursa işler sarpa sarıyor.
Çünkü siz bir imzayla evlenebildiğiniz gibi, yine bir imzayla boşanabiliyorsunuz.
Ama o bir imzayla “belediye akrabası” yaptığınız insanlar, sizin gibi tek celsede birbirlerini hayatlarından çıkaramıyorlar.
Hele bir de çocuk da olmuşsa, sen istediğin kadar ayrıl:
Baldız hâlâ yeğenlerinin teyzesi, kaynata hâlâ çocukların dedesi...
Türkiye’de sevdiğinizle/karınızla/kocanızla yollarınızı ayırabilirsiniz.
En azından teoride mümkün bu. Ama dünürlerinizle asla!
Yeğenlerin hangisinden vazgeçersin? Kız mı halaya? Oğlan mı dayıya?
Peki dedeyi, neneyi neresinden bölersin?
Maddi olan her şey ama her şey bölüşülebilir.
Sen beceremezsen de mahkeme şak diye yapıyor zaten.
Ayrılıkta asıl zor olan, biriktirilen akrabalık ilişkilerinin, insani değerlerin nasıl paylaşılacağı...
Çocukları olsa onu da yollayacak mıydı?
Bu işin bir kitabı da yok. Ayrılık sürecinde her koyun kendi vicdanından asılıyor.
Doğru ne, yanlış nerede?
Kim haklı, kim vicdanlı, kişiden kişiye, çiftten çifte, sağdıçtan nedimeye, dünürden dünüre değişiyor.
Mesela en son, oyuncu Tuvana Türkay, iki başka kadınla yakaladığı söylenen Alper Potuk’tan ayrılma kararı almış.
Fenerli futbolcudan bugüne kadar aldığı bütün hediyeleri de geri yollamış.
İade edilen “hediye”ler arasında Pomeranian cinsi bir süs köpeği de var.
Evcil hayvanlarımız bir süre sonra insana “evlat yarısı” gibi gelmeye başlar ya...
Ayrılık sırasında siz gözünüzü ne kadar karartabilirsiniz?
Mesela ilişki bitince ortak kedinizi/köpeğinizi de hayatınızdan çıkarabilir misiniz?
Hadi onlar “evlat yarısı”...
Ya Tuvana Türkay’ın bir de gerçekten çocuğu olsaydı?
Onu da köpek gibi “baba”ya geri mi postalayacaktı?
Paylaş