Herkes bol keseden iş kolu feshediyor!

İçişleri Bakanlığı valiliklere bir genelge göndererek bar, gece kulübü, diskotek, pavyon gibi eğlence yerlerinin faaliyetlerini durdurdu.
Son derece yerinde bir önlem.
Sadece eksik: Çünkü koronavirüsün “akşamcı” olduğuna dair bir bulgu yok.
Eğer bu bir gereklilikse insanların toplanıp kapalı alanda uzun saatler geçirdiği kahvehane gibi yerler için de önlem alınmalı.
Üstelik buralara yüksek risk altındaki yaşlı nüfus daha çok gidiyor.
Hazır demagojiye, ajitasyona da açık bir konu...
Kalbi ve mantıklı gerekçelerimi öyle bir sıralarım ki sözüm üstüne kimse laf söyleyemez.
Bekara boşanmak kolay
Ama asıl gelmek istediğim nokta başka.
Çünkü sosyal medyada ona buna veryansın etmek etkileşim alırken işin kolay kısmı olarak görülüyor.
Herkes önlem dağıtıyor, bol keseden işkolu feshediyor:
Nargilecileri de kapatın, sinemaları da kapatın...
Bunlar da durdurulsun, toplu taşıma da yasaklansın...
Bekara boşanmak kolay.
Arkadaşlar, sadece şu bar ve diskoların kapatılmasının bile bir maliyeti var, İstanbul ekonomisine.
Garsonundan taksisine kadar...
Bana kalsa açık
fotokopici bile bırakmam
Spor durdu, uçuşlar durdu, kültür-sanat durdu, açılışlar, galalar, festivaller, konserler durdu. Turizm durdu.
Sadece bizde değil, bütün dünyada böyle.
Üstüne restoranlar da kapansın isteniyor mesela.
Olabilir, bilmiyorum.
Sadece şimdiden tartışmamız gerek:
Aldığımız önlem, ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu?
Yoksa ne var ki?
Ben size kapatılacak yerlerin listesini sabaha kadar çıkarayım bilaücret. Fotokopici bile bırakmam.
Eğer ekonomik şalterleri bu hızda indirmeye devam edersek, korona çok yakın zamanda toplumun yüzde 5’ini ağır etkileyen bir sağlık problemi olmaktan çıkıp toplumun yüzde 100’ünü çok olumsuz etkileyen bir sosyal krize dönüşme riski taşıyor.
“Uçmasın” demek kolay. Sadece sizin değil herkesin aklına geliyor.
Ama o havayollarının, otellerin, restoranların işçi çıkarmaya başladığı günleri de hesaba katmak, teraziyi kuyumcu inceliğiyle tartmak lazım.
İhtiyatlı kontrolcülük
Son tahlilde geldiğimiz nokta kaba hatlarıyla şöyle:
◊ Hem sağlıklı kalmak istiyoruz hem işe gitmek istemiyoruz, hem maaşımız yatmaya devam etsin istiyoruz...
◊ Hem riskli her şey dursun istiyoruz, hem istediğimiz her mal üretilsin, markette elimizin altında olsun istiyoruz...
◊ Hem hayat devam etsin hem de hiç kötü haber almayalım, kimse koronaya yakalanmasın, ölmesin istiyoruz...
Biraz talepkâr bir kafadayız ama bütün bu gelgitlerimize rağmen korona krizinde şimdiye kadar iyi sınav verdik.
Bundan sonrası nasıl seyredecek bilinmez ama şu an itibarıyla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kriz karşısında dünyanın en başarılı, en muteber birkaç sağlık bakanından biridir.
Şimdiye kadar sürdürdüğümüz “ihtiyatlı kontrolcülük”ü elden bırakmamak tek çıkış gibi.