Hanımağa’nın kaimliği

Bülent Ersoy, Kıbrıs’ta 1 ay tutuklanıp salıverilen orkestrasından gelen tepkiler karşısında resmen çıldırdı. Bağlandığı yayınlar ve yaptığı açıklamalarda beddualar okudu, hapis yatıp çıkmış insanları bir de kendisinin mahkemeye vereceğini açıkladı.
Yetmedi...
“Bunlar zaten Roman” gibisinden, kendine, geçmişine, mücadelesine hiç yakışmayan bir ayrımcılık...
Eğer bir mahkeme konusu varsa, asıl burada var. Ama bence Bülent Ersoy karşısındaki insanlarla değil, vicdanıyla kavga ediyor özünde. O da çok iyi biliyor ki ekibindeki insanlar tutuklanırken...
Koştur koştur Kıbrıs’taki çantacısına gitmesi yanlıştı.
O da çok iyi biliyor ki bu iş İbrahim Tatlıses’in avukatlarına değil, öncelikle kendisine düşerdi.
O da çok iyi biliyor ki bu insanlar hapiste korona kaptıklarında...
En azından atlayıp bir ziyaretlerine gidebilirdi.
Bülent Ersoy kendini bir çeşit “musikinin hanımağası” olarak konumlandırıyor.
O da sizin benim kadar iyi biliyor ki “ağalık”, vermekle kaimdir.
“Parmağımda uçak taşıyorum, şöyle zenginim, böyle varlıklıyım” demekle olmuyor işte.

◊ İnanamıyorum...
Masum bir hostesi, Gazapizm’le aynı otelde dört gün geçirmiş gösteren resepsiyona... Bunu öğrenen polis nişanlının yüzüğü atması kaç puan?
◊ Gülüp geçiyorum...
Okan Bayülgen’in her hafta yeni bir medyatik çıkış yapmasına... Bu sefer de “Netflix izlemek loser’lıktır” buyurdu. İyisini yaptın da biz mi kaçırdık?
◊ Dua ediyorum...
Kansere yakalanan ve “Ölmek istemiyorum, çocuğumun beni hatırlamasını istiyorum” diyen Canan Ergüder’in sağlına... Daha insani bir hak mı var?
◊ Akıl erdiremiyorum...
Hülya Avşar’ın Tanju Çolak’ın numarasını hâlâ silmemiş olduğunu açıklamasına... 1991’de ayrılmışlardı, o zaman cep telefonu mu vardı?

Best model nasıl aklanır?

Ortaya atılan taciz iddialarından sonra Best Model’ın bu haliyle devam edemeyeceğini, yarışmanın itibarı için organizatör Erkan Özerman’ın bu işi başkasına devretmesi gerektiğini yazmıştım geçen hafta.
Özerman aradı, masum olduğunu, iftiraya uğradığını anlattı.
Karşı tarafın iddialarına karşı kendi iddiaları...
Bu işin tek bir çıkar yolu var.
Madem bu yarışmadan farklı farklı dönemlerde Burak Özçivit, Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Çağatay Ulusoy gibi hepimizin tanıdığı, bildiği isimler çıktı...
Madem bu insanlar bugün geldikleri noktayı Best Model’a ve Erkan Özerman’a borçlu...
O zaman Erkan Özerman’ın ricasını da kırmazlar.
Çıkıp desinler ki, “Benim yarıştığım yıl böyle bir şeye ne maruz kaldım, ne tanık oldum ne de duydum.”
Ancak o zaman insanların gönüllerine su serpilir.

Bir fenomen olarak Canan Karatay

Hocayı sosyal medyada takip ediyor musunuz? Instagram’da 550 bin takipçisi var.
Tıbbi konular, bu konulardaki görüşleri, tespitleri falan... Klasik, birazcık da sıkıcı.
Ama Twitter’da onun adına açılmış parodi hesaplar mevcut. Hocayı bunları yazarken hayal edince gülmeden edemiyor insan. Acaba kendisi de okuyor mudur:
◊ Vaka sayısı artıyor, lütfen maskeleri iki kolumuza birden takalım...
◊ Helal süt emmiş olabilirsiniz ama ek gıdalar sizi bayağı bozmuş...
◊ Sağlıklı bir hayat için yürüyün. Ama DM’den değil...
◊ Kilo verme şekilleri... Normal insanlar: Diyet. Türkler: Dert...
◊ Niyet ettim olmayacağını bile bile diyet yapmaya...
◊ En son: Ekim neyi uzatıyorsun kardeşim, herkesin parası bitti, geç artık kasıma...

Sen ne güzel bir insansın

Tekirdağ’da verdiği 29 Ekim konserinin gelirini Yardım Sevenler Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Muhtaç Çocukları Koruma Derneği’ne bağışlayan Zuhal Olcay...
Cumhuriyet Bayramı’nda birçok sanatçı sahne aldı ama repertuvara iki tane marş sıkıştırmaktan başka, diğer konserlerden ne farkı vardı ki diğerlerinin?