Paylaş
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Çeşme’ye bir saat, Milas Havalimanı’ndan Bodrum’a yine bir saat, Antalya Havalimanı’ndan kent merkezi yarım saat ama Kemer’e falan gidecek olursanız yine bir saatin üstünde yol yapıyorsunuz.
Yani bu tür yerlere uçakla gittiğiniz zaman, alana indikten sonra hiç trafik olmasa bile nereden baksanız şehirlerarası bir yolculuk kadar daha yolunuz oluyor. Üstelik Bodrum, Çeşme gibi yerlerde yazın özellikle dönüşte taksi sıkıntısı yaşanıyor. Ve çok pahalı.
Bunun için birçok kişi, otel ve işletme havaalanıyla tatil beldesi arasında taksi yerine daha konforlu olan VIP transferleri kullanıyor.
Nedir VIP transfer? Aslında özel şoförü olan bir minivan. İçinde televizyon, buzdolabı, internet, priz-şarj imkânı ve tatlı-tuzlu, soğuk-sıcak ikramlar var. İsterseniz koltuklar yatırılıp yatağa dönüştürülebiliyor.
“Klimayı azalt”; azaltıyorlar. “Tavan camını aç”; açıyorlar.
Türkiye’de az biliniyor ama yurtdışında çok yaygın. Ben de bazı davetlerde havaalanından bu şekilde alınmıştım, kendinizi taksi kullanan bir yolcu gibi değil de ‘film artizi’ gibi hissediyorsunuz. İlginç bir ayrıntı; Türklerin yoğun bulunduğu Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde bu işi daha çok orada yaşayan Türkler yapıyor.
Korona salgınıyla tamamen eve kapanmanın ardından, tatil sezonu 1 Haziran’da başlayacak gibi görünüyor. Birçok otel ve işletme bu tarihte açılacağını duyurdu. Sadece oteller değil, seyahat yasağının kalkmasıyla birlikte yazlıklarına, mavi tur vs. için kiraladıkları teknelere gitmek için gün sayan insanlar var.
Önemli meselelerden biri de nerede, nasıl tatil yapılacağı kadar, oraya nasıl gidileceği...
Sosyal mesafe, havaalanında ve uçakta bulaşma riski gibi nedenlerle havayolu eskisi kadar cazip değil. Üstelik alınan önlemler nedeniyle bilet fiyatları da eskisine oranla daha pahalı olacak.
Otobüs kullanmak da bir seçenek tabii ama hemen hemen aynı dezavantajlar onun için de geçerli.
Geriye kendi özel aracınızı kullanmak ya da ailece seyahat edecekseniz daha konforlu bir yolculuk için VIP transfer kalıyor. Normalde havalimanı transferi için kullanılan bu hizmet, şehirlerarası yolculuk için yeni gözdelerden birine dönüştü. Bayram sonrası için rezervasyonlar patlamış, doluluk neredeyse yüzde 100’e ulaşmış.
Bu işi uzun yıllar yurtdışında yaptıktan sonra beş yıldır Türkiye’de VIP transfer hizmeti veren Global Turizm’in genel müdürü Gülruh Gülten, “Bodrum, Çeşme, Antalya gibi tatil bölgelerindeki yazlıklarına gitmek için yer ayırtıyorlar. Şu an çay toplama zamanı olduğu için bazı müşterilerimiz Karadeniz’e gitmek istiyor. Üç-beş kişilik aileler için ayrı ayrı bilet parası vermektense bu şekilde bir transfer aracı kiralamak onlara daha uygun geliyor” diyor.
Araçlarda hijyenik önlemler alınmış: “Hepsi düzenli şekilde dezenfekte ediliyor. Sürücülerimiz bu konuda eğitimli. Gerekli sağlık taramaları da yapılıyor.”
Normalde ‘9 kişi + 1 şoför’ kapasiteli araçlara pandemi döneminde 5 kişi binebiliyormuş. Gülruh Hanım’dan bir de ek bilgi: “Yazlığa gidenlerden çok talep var; mutfak gereçleri, tabak, çatal, kaşık gibi özel eşyalarını da götürmek istiyorlar. Kendi nevresim takımlarını, yatak, yorgan, yazlık eşyalarını taşıyorlar” diyor.
Gelelim zaman ve akçeye... İstanbul’dan böyle bir yolculuk Trabzon’a 12-14, Çeşme’ye 4-5, Bodrum’a 6-8, Antalya’ya 8-10 saat sürüyor. Tabii nereden yola çıktığınız da bir etken. Tuzla’dan binmekle Beylikdüzü aynı değil.
Fiyatlarsa şöyle: İstanbul-Çeşme 1.200, Bodrum 2.500, Antalya 3.000, Trabzon 3.500 lira. Köprü, ücretli otoban gibi tercihleriniz varsa onları ayrıca hesaplaşıyorsunuz.
Bana kalırsa en büyük lüksü, hiç direksiyon sallamadan istediğiniz yerde durabilmek, mızmızlanan çocuğu sakinleştirmek, eğer arabadaysa kaynana dırdırını hafifletebilmek... İmkânı olan insanın gözü para görmez, hatta paha biçilemez.
Yeter ki taksiciler toplaşıp toplaşıp bunlara da saldırmaya kalkmasın!
Normalde ‘9 kişi + 1 şoför’ kapasiteli araçlara pandemi döneminde 5 kişi binebiliyor.Çocukla yolculuğu kolaylaştıran yatak olabilen koltuk gibi avantajları var.
Paylaş