Paylaş
Yılın o dönemi gelmiş çatmış bile...
Yani Beren Saat’in motosiklet kazasında vefat eden eski aşkı Efe Giray’ı andığı...
Ve ilgili/ilgisiz herkesin ahkâm kestiği doğum günü.
Beren Saat, kendisine şöhretin yolunu açan yarışmaya katılmasını teşvik eden eski sevgilisini “Benim kahramanım” notuyla paylaştı Instagram’dan.
Ağızlarda yine aynı bayat sakızlar:
Yok efendim evli kadın, eski sevgilisini bu şekilde paylaşır mıymış...
Yok efendim Kenan Doğulu ne kadar rahat, ne geniş insanmış...
Yahu bize ne?
Yeni ortaya çıkmadı, kadın saklamıyor ki bu adamla 17 yıl önce aşk yaşadığını.
Belki de tanıştıklarında Kenan Doğulu’ya ilk anlattığı şeylerden biriydi bu travması.
Hem sonra insanın ölen aşkını, sevgilisini ya da eşini anması neden kötü olsun?
Şu anda başka bir birlikteliğimizin olması, ölen kişinin hatırasına, iyi insan olmasına, eğer gerçekten öyleyse “kahramanlığı”na halel getirmez ki.
Biriyle birlikte olduğumuzda bütün geçmişimizi silip, ne var ne yoksa reddetmemiz gerekmiyor.
Hele de böyle “genç yaşta motosiklet kazası” gibi vakitsiz ve adalet duygusunu kabartan bir kayıpsa.
Ben Kenan Doğulu olsam...
Çok bozulurdum bu duruma. Efe’ye “Kahramanım” demesini çok kıskanırdım.
“Acaba ölmese benimle değil, onunla mı olurdu” diye düşünürdüm.
“Yanındakiyle yaşlanır aklındakiyle ölürsün” gerçek mi diye içim içimi yerdi.
Ama bir yandan da böyle vefakâr bir kadınla birlikte olduğum için gurur duyardım.
“Böyle birini hak edecek ne yaptım?” diye düşünür, aynı sevgiden, minnetten, vefadan benim payıma düşecek için heyecanlanırdım.
Sofralarınızı donatmak için 25 şef bir araya geldi
Tam da bayram arifesinde Türkiye’nin 25 önemli şefinin tariflerinden oluşan bir kitap çıktı: “Kutlamalar”.
Ailenin bir araya geldiği dönemlerde tam da elinizin altında olması gereken bir kitap.
Bütün geliri Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’na (TOÇEV) bağışlanacağı için de herkes zevkle destek vermiş iletişimci Özlem Ardıyok’un
bu projesine.
Yemek, sofra ve kutlamayla ilgili küçük anekdotları eşliğinde.
Ne lezzetler var kitapta. Mesela Arda Türkmen’den domatesli pilav, Cihan Kıpçak’tan mercimek yatağında lüfer, Ebru Erke’den kalamar dolması, Hazer Amani’den perde pilavı, İdil Yazar’dan balık tako, İsmet Saz’dan dana kaburga, Jale Balcı’dan s’mores kurabiyesi, Kaan Sakarya’dan kestane çorbası, Murat Bozok’tan somon bowl...
Bir Merve’yle başa çıkamadık
80 milyon toplandık, bu hanıma maske taktıramadık.
Merve Boluğur, Nişantaşı’nda yine maskesiz gezerken görüldü. Daha önce aynı mevzudan iki kez ceza aldığı halde.
Bu cezalar artırılamıyor mu?
Yani aynı eylem tekrarlandığında iki misli, üç misli katlanıp daha caydırıcı hale getirilemiyor mu?
Kadın gözümüzün içine baka baka her şeye, herkese meydan okuyor.
Kadınların yazılı olmayan görevlerinden biri: Hastabakıcılık
Ev içinde sayısız iş, kadının sırtına yıkılmış durumda.
Çocuklar, temizlik, yemek, çamaşır, bulaşık, ütü...
Aile içindeki özel durumumuzdan dolayı şunu fark ettim:
Evde kadın ya da erkek, genç ya da yaşlı bir hasta varsa onun bakımı, ilaçları, beslenmesi, temizlenmesi de yine kadına/kadınlara ait.
Biz erkekler yine süs bebeği gibi oturup, lüzumsuz sorular sorup ukalalık yapmakla meşgulüz.
Sen ne güzel bir insansın
◊ Bütün hayatını iki engelli çocuğuna tek başına bakmaya adadığı için Afyonkarahisar’da “yılın annesi” seçilen Şükran Duran...
◊ Hava geçirmez kıyafetlerin içinde korona hastaları için koştururken plastik çizmesine dolan teri su gibi boşaltan yoğun bakım hemşiresi Birkan Karakoyun...
Paylaş