“Erdal ile Ece” rakiplerinden neden geride

Sonradan atağa kalkar mı bilinmez ama Şahan Gökbakar’ın cuma günü vizyona giren filmi “Erdal ile Ece” gişede şimdilik parlak bir başarı elde edemedi.

Yönetmenliğini Togan Gökbakar’ın yaptığı romantik-komediyi ilk hafta sonunda sadece 52 bin 110 kişi izledi.

Box Office Türkiye’nin rakamlarıyla kıyaslayacak olursak Gupse Özay’ın “Lohusa”sıyla başa baş görünüyor ama “Lohusa” artık altıncı haftasında.

Hakeza “Kolpaçino 4 4’lük” yedinci hafta sonunda olmasına rağmen yine de “Erdal ile Ece”den fazla seyirci çekmiş: 60 bin.

“Kral Şakir: Devler Uyandı” ikinci haftasında yine 95 bine dayanmış. Hadi diyelim ki onun kulvarı ayrı. Ama yine Recep İvedik serisiyle “en çok izlenen yerli filmler” kategorisinde birinci ve ikinci sırayı kimseye kaptırmayan Şahan Gökbakar’ın son filminin böyle bir başlangıç yapması şaşırtıcı.

Acaba bu durum, Şahan Gökbakar’ın giderek daha siyasi bir figür haline gelmesine bağlanabilir mi?

Bence hem evet, hem hayır.

Hayır, çünkü Türk sinema izleyicisinin genel itibarıyla bağımsız olduğunu düşünürüm ben.

‘Çirkin Kral’ Yılmaz Güney örneğinde olduğu gibi: Karşısındaki yönetmenin, oyuncunun, yapımcının siyasi görüşüne çok da takılmadan, gülmesine, eğlenmesine ya da hüngür hüngür ağlamasına bakar özünde.

Ama aynı zamanda evet, Şahan Gökbakar’ın keskinleştirdiği politik duruşu bazı kesimlerin tepkisine neden olmuş olabilir.

Ama bu durum bile milyonluk sayılardan nasıl bu seviyeye indiğini tam olarak açıklamıyor.

Gökbakar’ın kendi sinematografisindeki gelgitler bir etken olabilir tabii.

Hatırlarsınız, bir izleyicisi Şahan Gökbakar’a “Recep İvedik 7”yi neden dijital platformda yayınladığını sormuştu. Gökbakar da şu cevabı vermişti:

“Bence dijital platformda olması bu dönemde seyircimiz için daha iyi. Bir bilet minimum 50 lira.

Dört kişi gitsen 200 lira. Yoluydu, yediğin içtiğindi, eder 300-350 lira. Sadece bir kere izleyeceksin.

Bu paraya 1 yıl boyunca platform abonesi olup istediğin kadar ve istediğin kişilerle izleyebilirsin. Hem de başka film, dizi vs. cabası. Hangisi daha iyi olmuş?”

E şimdi seyirciye de şu soruyu sorma hakkı doğuyor tabii:

Aradan geçen 1 yılda sinema biletleri, yeme-içme falan ucuzladı mı ki sinemaya koydun filmi?

Ama bana kalırsa en önemli etken, Türk izleyicisinin sinema tercihi yaparken genel tutumu.

En azından kendi çevremden yola çıkarak söyleyeyim, insanların sinemaya giderken başka coğrafyalarda olduğu gibi sinema eleştirilerine falan o kadar itibar etmediğini gözlemliyorum.

En önemli etken “fısıltı gazetesi”. Yani eşi, dostu, komşusu “Ay çok güldük/Ay çok ağladık” diyorsa gidiyor o seansa.

Naçizane tespitim o ki Türk halkı bir nevi evvela öncü birliklerini gönderiyor filme, olumlu görüş alırsa kendisi de gidiyor.

Mühim olan da bu zaten:

O fısıltı gazetesinin manşetinde ne yazıyor?

Kıtanın en iyi plajları

Seyahat rehberlik platformu Tripadvisor, tatilcilerin beğeni ve yorumlarını dikkate alarak her yıl belirlediği “Avrupa’nın mutlaka görülmesi gereken 20 plajı” listesini açıkladı.

Türkiye’den iki plaj listede yerini aldı. İlki Muğla Dalyan’daki İztuzu Plajı (16’ncı), ikincisi Antalya’daki Konyaaltı Plajı (17’nci).

Öncelikle gezginleri bu seçimlerinden dolayı tebrik ederim ama listeye bence Kaputaş, Patara gibi yerler de girmeliydi ve İztuzu kesinlikle daha üst sıralarda yer almalıydı. Denizle gölün arasında 4.5 kilometre uzunluğunda kumdan bir yarımada burası. Bir tarafı tuzlu su, sığ, sıcak ve dalgalı; diğer tarafı tatlı su, derin, serin ve dümdüz.

Caretta caretta’lar ağızlarının tadını biliyor, yumurtalarını milyonlarca yıldır bu kumlara emanet ediyor. Her yaz mutlaka bir kez giderim. Gel yaz, gel artık; uzadı bu hasretlik.

En zengin ünlüler

Ünlülerin servetlerini açıklayan celebsrevealed.com sitesine göre en çok serveti olan 5 Türk şöhret belli oldu.

Buna göre birinci sırada 15 milyon dolar yani 466 milyon lirayla Kıvanç Tatlıtuğ var. Şaşırdık mı, hayır.

İkinci sırada 10 milyon dolar yani 311 milyon lirayla Meryem Uzerli var. Buna şaşırdım bakın. Yani Burak Özçivit falan beklerdim.

Üçüncü zengin Can Yaman. Onun da tahmini serveti Meryem Uzerli civarında. İtalya’da Euro ile kazanmıyor mu bu adam? Daha çok olması gerekmez miydi?

Dördüncü 8 milyon dolar yani 249 milyon lirayla Hande Erçel. Beşinci de Serenay Sarıkaya.

6 milyon dolar yani 186 milyon lira. E hani “Ben uçaklarımı parmağımda taşıyorum” diye yüzüklerini gösteren Bülent Ersoy?