Dünyanın tüm tiyatrocuları, birleşin!

Bu pandemi elbet bir gün bitecek. Ömrümüzün sonuna kadar maskelerle yaşamayacağız.
Ya belli bir sürenin sonunda toplumun önemli bir kısmı bağışıklık kazanmış olacak ya da bir aşı bulunacak.
Fakat salgın bittiğinde can ve ekonomik kayıpların dışında, kendimizi çok ciddi bir kültürel hasarla da karşı karşıya bulabiliriz.
Bir sabah uyandığımızda, artık şehirlerimizde tiyatro yapacak hiçbir kumpanya, müzik yapacak hiçbir mekân, eğlenecek hiçbir işletme kalmamış olabilir.
Aylardır dükkânını açmayan yerler, “perde” demeyen tiyatrolar var.
Zaten onlar dese kim gidecek? İnsanlar tedirgin, toplu yapılan etkinliklere katılmak istemiyor. Hele de kapalı alandaysa.
Bazı iyi niyetli girişimler başlatıldı.
Mesela Tiyatro Kooperatifi’nin #yerinbizdeayri kampanyasıyla sonraki sezonlarda seyretmek üzere şimdi bilet alıyorsunuz.
Yani tiyatrolar şimdi ayakta kalabilmek amacıyla sonraki gösterimler için seyirciye “borçlanıyor”.
Aynı şekilde “açık havada tiyatro” uygulamaları var.
Hatta DOT ormanlık alana sahne kurdu.
Ama ne kadar iyi niyetli olursa olsun bu birbirinden bağımsız, tekil uygulamalar tiyatro sanatını bir bütün olarak ayakta tutmaktan uzak. Üstelik önümüz kış, işler daha da zorlaşacak.

Aramızda ayrı gayrı kalmadı

Pazar günü tiyatrocu Nilgün Belgün aradı.
Sesi inanılmaz heyecanlıydı.�
“Sana çok güzel bir haberim var” dedi:
“Biz tiyatrocular olarak artık hepimiz bir araya geldik. Aramızda eskisi gibi ayrı gayrı kalmadı. Tiyatro sanatını ayakta tutabilmek için bir seferberlik ruhuyla el ele vermek istiyoruz.”
Biliyorsunuz, tiyatro camiası içinde daha gençler-daha yaşlılar, daha popüler tiyatro-daha bağımsız işler gibi ayrımlar, ayrışmalar hatta ötekine burun kıvırmaca gibi haller vardı.
Çoğu zaman örtülü, kimi zaman da açıktan açığa...
Neyse ayrıntıların ne yeri ne de zamanı şimdi.
Önemli olan bunların aşılabilmiş olması.
Bazen en kötü musibetlerin bile böyle olumlu sonuçları olabiliyor işte.
Bir de açıklama hazırlamışlar, “Bunun duyurulmasına yardımcı olur musun?” diye sordu Nilgün Belgün.
Zevkle... Keşke sadece Türkiye’dekiler değil, bu zor süreçte dünyadaki bütün tiyatrolar el ele verebilse. 

İşte o açıklama

Öncelikle yaşadığımız salgın sürecinde özel tiyatroların ayakta kalması için çaba sarf eden herkese teşekkürü borç biliriz. Bu vesileyle bütün özel tiyatroların sorunlarını geleceğe dönük çözümlerle iyileştirebilmek, tiyatro sanatının sürekliliğine katkı sunabilmek için tüm tiyatro örgütlerinin içinde olacağı geniş çaplı bir kurulun, devletin katkısı ve katılımıyla bir an önce oluşturulmasının gerektiğini düşünüyoruz.

Oluşacak kurulun raporlarının ve çalışmalarının esas kabul edilerek bütün kurumlarla ve kamuoyuyla paylaşılması, dağınık olan iyi niyetli çabaları çok daha faydalı hale getirecektir.

Ekonomik durumlar, sosyal haklar, vergi konusu, yasal mevzuat, özgür üretim gibi konuların kalıcı çözüm ve uygulamalarla donatılmasının hem kriz anlarında hem de hayatın normal akışında ülke tiyatromuz için son derece kıymetli olduğunu düşünüyoruz.