Diva-süperstar kavgası

Bülent Ersoy, aynı anda hem gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın oğlu Sacit Aslan hem de Süperstar Ajda Pekkan’la polemik yaşıyor.
Mevzu, konser doldurup dolduramama...
Biliyorsunuz, Ersoy’un 9 Ekim’de Kuruçeşme Açıkhava’da vereceği konser iptal oldu.
Konserin yeterince bilet satılmadığından dolayı iptal edildiği söylentileri üzerine bir açıklama yaptı Ersoy.
Özetle dedi ki: “Ben 100-200 liralık koltukları değil, havyarlı masaların olduğu salonları bile tıka basa doldurmuş şarkıcıyım.”


Bunun üzerine Sacit Aslan eleştirdi Bülent Ersoy’u:
“İnsanlar parası yettiği kadarıyla eğlenir. Bütçesi sadece sandalyede oturup konser izlemeye müsait olanları tahkir ettiğinin farkında olmamak ne acı...”
Ersoy’dan cevap gecikmedi Aslan’a:
“Hadsiz birine had bildirme yazımdır: Sacit Efendi geçmişte yaşayan ben değilim sensin. Zira sen babanın devrinden sonra biten, devri kapanansın. Yanlış ifadelerinle halkı ekonomik ölçütle ayrıştırıp, bunu bana mâl edemezsin.”
Burada haklı Bülent Ersoy. Açıklamasına baktığınızda imkânı dar olanları aşağılamak gibi bir kastının olmadığını kolayca anlayabiliyorsunuz.
Oradaki meramı, dolması çok daha zor olan konserleri bile doldurabildiği. Bugüne kadarki sanat hayatına baktığınızda da söyledikleri doğru mu, doğru.
Bazen bir konsere yeterince bilet satılmayabilir. Çeşitli nedenleri olabilir bu.
Konser açık havadadır ama o hafta yağmur yağıyordur mesela.
Yahut o sanatçıyı dinlemek isteyenler, şarkıcıya eşlik edilen, yemeli-içmeli konserleri tercih ediyordur. Tiyatro salonu gibi konsere gitmez.
En basitinden, organizatör bir hesap hatası yapmıştır, olmayacak bir tarihte, olmayacak bir yere konser programı koymuştur. Biletler satılmamıştır.
Bu durum sanatçının değerinden ya da popülaritesinden bir şey götürmez.
Aralarında yıllardır süregelen polemiğin bu son aşamasında Sacit Aslan haksız, Bülent Ersoy haklıdır bence.

Ama, fakat, lakin...

Bülent Ersoy haklı olmasına haklı ama o zaman da hanımefendiye dönüp sormak lazım: Peki siz neden Ajda’ya aynı gerekçeyle saldırdınız?
Bülent Ersoy, Süperstar hakkında ağır ifadeler kullandı, Ajda’nın Almanya’daki üç konserinin bilet satılmadığı için iptal olduğunu duyurdu, yetmedi, 76 yaşındaki süperstarın dış görünüşüne de çamur attı:
“Üst üste iki tane varis çorabı giyse babam da taş gibi olur...”
Ersoy’un söylediği kısmen doğru. İptal olan konserler var. Ama mesela biri İsviçre’nin İtalya sınırındaki Dübendorf adlı, 25 binlik küçük bir kasabasında.
Dedik ya, bezen organizatör de hesap hatası yapabilir, olmayacak yere konser koyup başarısız sonuç alabilir. Bunda Ajda’nın günahı ne?
Ajda Pekkan da Mevlana’lı Yunus Emre’li bir yanıt verdi:
Kimi sabrından susar
Kimi saygısından
kimi de sevgisinden
(Mevlana)
Edebim el vermez
edepsizlik edene
Susmak en güzel cevap
edebi elden gidene
(Yunus Emre)
Bundan 6 yıl önce artık “Hödük, küstah, ucube” diye hakaret edince dava açmıştı Pekkan, zamanın parasıyla 3 bin 750 lirasını almıştı Ersoy’un. Ama her iki tarafı da seven seyirciler olarak biz soralım Ersoy’a: Marifet varis çorabındaysa eğer, siz giyip çıkın da görelim...

Şimdi belli oldu

◊ DİVA’NIN NEDEN OSMANLICA PARALADIĞI...
Bülent Ersoy geçen hafta kimsenin anlamadığı, evlere şenlik bir paylaşım yapmıştı. Eski dil kullanacağım diye yanlışlarla dolu, vura kıra, kıra döke şunları yazdı:
“9 Ekim tarihindeki Sayın Polat Yağcı beyefendinin emr-ü iradelerindeki gerçekleşecek olan Paraf Kuruçeşme Açıkhava mekanındaki konserimi Sayın Yağcı ile aramdaki gerçekleşen bazı olumsuz diskosyonlarımız gereği tek taraflı şahsım olarak icra-i faaliyet edecek olduğum bu konserimi iptal ettiğimi zaat-ı şahanelerinizle paylaşmayı lüzumlu gördüm.”
Meğer konserin iptal olduğunu o laf kalabalığının arasına sıkıştırmak içinmiş bütün terane.

◊ AJDA’NIN DİVA’YI NEDEN KIZDIRDIĞI...
Ajda’nın da, Diva’nın da 1 Ekim’de konseri ve bu konserler için kostüm provası varmış. İkisinin de tasarımcısı Burcu Sedef. Temiz Magazin’in haberine göre, Burcu Sedef sabah Ajda’ya, öğleden sonra da Diva’ya randevu vermiş.
Fakat Ajda’nın kostümünde sorun çıkınca iş uzamış, bu sefer de Diva’nın kostümü yetişmemiş. Bülent Ersoy da sahneye bir başka modacı Semih Doğruer’in kendisi için daha önce diktiği kostümle çıkmak zorunda kalmış.
Meğer durduk yere gündeme getirdiği iki kat varis çorabı meselesi bu yüzden patlak vermiş, Ajda’nın sütun gibi bacakları kostüm kavgasına kurban gitmiş.