Paylaş
Dövüş ustası ve sinema ikonu Jackie Chan’in katıldığı bir televizyon programında anlattığı Türkiye anısının görüntüleri ortaya çıktı.
Seyircilerin gülmekten kırıldığı videoda Jackie Chan Türkiye’ye geldiğini, burada tezahüratla karşılandığını ve oteline geçtiğini anlatıyor.
Otelde televizyonu bir açmış ki kendi filmi...
Filmde kendisini uzun uzun Türkçe konuşurken izlediğini söylüyor ünlü aktör.
Sonra sahne değişiyor ve yanına bir kadın geliyor filmde.
Fakat o da ne?
O kadını da kendisini seslendiren kişi seslendiriyor!
Jackie Chan bunlardan bahsederken stüdyodaki izleyiciler çok eğleniyor.
Ama “Türk dublajıyla eğlenme”, filmde sahneye bir polisin girmesiyle zirveye çıkıyor.
Çünkü o polisi de aynı kişi seslendiriyor...
Bana biraz “üfürükten” geldi bu anı.
Çünkü bu yaşıma kadar Türkiye’de film izledim, kadın-erkek bütün karakterleri aynı kişinin seslendirdiği bir dublaja rast gelmedi bu kulaklar.
Üstelik dublaj konusunda da kuvvetli ülkelerin başında geliyoruz.
Jackie Chan Türkiye’ye ne zaman gelmiş diye şöyle bir taradım.
2000’de “Altın Yumruk İstanbul’da” filmi için gelmiş ülkemize.
Aradan onca zaman geçmiş. Acaba 69 yaşındaki usta oyuncu bir şeyleri yanlış hatırlıyor olabilir mi?
Yahut da gittiği ülke Türkmenistan falan gibi Türkiye’yle kolay karıştırılabilecek bir ülkeydi de... Jackie Chan memleketleri mi karıştırdı?
En tatsız ihtimal de şu tabii: Jackie Chan’in anlatacağı komik bir hikâye vardı kafasında, bunu Türkiye’ye yamadı.
Ah şimdi Cüneyt Arkın ya da Kartal Tibet sağ olacaktı ki... Salacaktık Çinlinin üstüne.
Bir cesaret ödülü de o seyirciye
Haftanın tartışılan bir başka müsabakası da Muğla’daki yağlı güreşlerde Enes Doğan’ı yenen İsmail Balaban ile ilgiliydi.
Gerçi müsabakada bir tartışma yok,
Balaban rakibini yenip başpehlivan oldu. Tartışma ondan sonrasında yaşandı.
Güreşin ardından başpehlivanın yanına gelen bir izleyici onunla fotoğraf çektirmek istedi.
Başpehlivan tepki gösterdi:
“Beklemenin adabı vardır, benim nabzım şu an 200, ne fotoğrafmış, insan saygılı olur...”
Özür dileyip fotoğraf için uygun zamanı bekleyeceğine seyirciden ne cevap geldi dersiniz:
“Biz seyirciyiz, sen sporcusun, tabii ki fotoğraf çekileceksin.”
Balaban’ı çevresindekiler sakinleştirdi.
Akıllıca mı bilmiyorum ama iyi cesaret değil mi başpehlivana böyle diklenmek?
Teknik mi, kaba kuvvet mi?
Dövüş dünyasının yakından takip ettiği bir başka “babalanma” daha var gündemde: Savaş Cebeci & Kaan Kazgan atışması.
Aralarında henüz bir müsabaka yok. Mark Zuckerberg ile Elon Musk gibi uzaktan sataşıyorlar.
Savaş Cebeci... New York’ta yaşayan bir Türk dövüşçü ve antrenör. 49 yaşında, 1.87 boyunda, 115 kilo.
Kaan Kazgan... Türkiye şampiyonu karışık dövüş sanatları (MMA) dövüşçüsü. 28 yaşında, sadece 1.70 boyunda ve 60 kilo.
Önce Savaş Cebeci durduk yere tahrik edici bir açıklama yaptı:
“Dünya şampiyonu bile olsa 70 kilo bir adamdan dayak yemem...”
Kaan Kazgan sert bir cevap verdi bu açıklamaya:
“Salonumuzun yeri belli. Ben de gidebilirim. İstediği her saniye onu nakavt edebilirim.”
Bu davet karşısında Savaş Cebeci ortaya para sürdü:
“50 bin dolar getir, savaşalım. Yoksa zamanımı alma!”
Kaan Kazgan bu resti de gördü:
“Hayatımda kazanacağım en kolay 50 bin dolar olur, o yüzden gelsin.”
Savaş, kışkırtmasına dalga geçerek devam etti tabii:
“70 kilo zargana...”
Kaan, daha da dellendi:
“Seni dışarıda istiyorum, hiçbir kuralın olmadığı yerde istiyorum.”
Peki bu iki iddialı sporcu karşı karşıya gelirse sonuç ne olur?
Cüsseli biri şampiyon da olsa cüssesiz birini yenebilir mi?
Yoksa fiziksel kuvvete karşı teknik mi galip gelir?
Dövüş meraklıları muhtemel sonuç hakkında videolar bile çekmeye başladı.
Çoğu, Kaan Kazgan’ın hacamat edeceği görüşünde.
Karşılaşsalar da görsek.
Zuckerberg ile Musk’a kozlarını Türkiye’de, Aspendos Antik Tiyatrosu’nda paylaşmaları için öneri gitmişti Otelciler Birliği’nden. Bir çağrı da Savaş ile Kaan’a yapsalar ya...
Paylaş