Paylaş
Galatasaray’ın yıldız oyuncusu Mauro Icardi ile eşi Wanda Nara arasında sular durulmak bilmiyor.
Bir ayrılıp bir kavuşan çiftten son haber, ünlü futbolcunun restleşme sonrası karısının kredi kartlarını iptal etmesi.
Wanda Nara’nın avukatı Ana Rosenfeld, erkeklerin ayrılık durumlarında bu kredi kartı meselesini zorlayıcı bir durum olarak kullandığını söyledi:
“İlk yaptıkları şey kredi kartını kapatmak ya da çocuklarının yükümlülüklerini yerine getirmemek oluyor...”
AVUKAT HAKLI TABİİ
Şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım.
Kadın haklı: “Ortak çocuklarımız var, bir düzenimiz var, ayrıldık diye niye bunu sabote ediyorsun?”
Hele de çocukların ihtiyaçları söz konusuysa yerden göğe kadar haklı avukat hanım.
Çocuklar ayrılığın sorumlusu değil ki sonuçlarına katlansınlar.
Bir erkek atacağı son kurşun olarak neden bu “maddi silahı” çeker ki...
Fakat biraz daha eğri oturunca başka bir doğru daha ortaya çıkıyor.
Ana Rosenfeld belli ki dişli bir boşanma avukatı.
Yani boşanılan erkekten ne koparırsak “edinilmiş kâr” mantığıyla parasını kazanıyor.
Doğal olarak kaşesini ödeyen kadının, ayrılıktan maksimum kazançla çıkması için mücadele ediyor.
E peki dön bu tarafa:
Wanda annesinin kızı da...
Icardi insan evladı değil mi?
Eğer Wanda aciz bir durumda olsa, çocuklarını, karnını doyuramayacak duruma düşse amenna.
Öyle bir durum yok. Kendisi de ünlü ve zengin. Zaten yarın öbür gün gereken nafakayı da misliyle alacak.
HESABI ICARDI ÖDER
O zaman Icardi niye onun pahalı Amerika seyahatlerini, adının Arjantinli bir rap’çiyle aldatma dedikodularına karıştığı gecelerin hesaplarını kredi kartından karşılasın ki?
Avukatı, Wanda’dan bağımsız konuşamaz. Wanda avukatı aracılığıyla demeye getiriyor ki:
“Ben hem senden ayrılayım. Hem dünyanın dört bir yanında gezeyim tozayım. Hem bilmem kimlerle gece kulüplerinde fotoğraflanayım... Ama hesabı da sen öde!”
Tamam, Icardi biraz fazla “aptal âşık” ama bir insana da bu kadar “hesabı ödeyen Dilber” muamelesi yapılmaz ki...
Elbette ki boşanmalarda, ayrılıklarda erkeklerin ekonomik güçlerini kadınlar üzerinde bir cezalandırma yöntemi olarak kullanmalarına karşıyız.
Yine de Wanda Nara ve avukatının bu özel durumda kurmaya çalıştıkları mağduriyet konusunda kafam fena karışık.
Paylaş