Paylaş
Bizden böyle müzik enstrümanıyla özdeşleşmiş, fotoğraf için para alınabilecek kim var diye düşündüm.
Hüsnü Şenlendirici’nin klarneti? I ıhh...
Canan Anderson’un elektro kemanı? Olmaz.
Suat Suna’nın kemanı? Yok ya...
Atiye’nin darbukası? Ehh...
Hadi Yine İyisin Tayfun’un saksafonu vardı... O para etmez ama Ege ve Yaşar’ın gitarı belki biraz...
Ama bakın Ferdi Özbeğen’in piyanosu olurdu.
Özay Gönlüm’ün üçlü bağlaması da olurdu.
Kayahan’ın gitarı da cuk otururdu.
Barış Manço’nun piyanosu? Kesin! 1995’te Japonya’daki konserinde verdiği 100’üncü yıl mesajı bile yeter:
“O yıl benim ülkem, Türkiye 100. yaşına basacak. Parçamızın adı 2023. Cumhuriyetimiz 2023’te 100 yaşına basacak. O yıl ben de 80 yaşına basacağım. 2023’te tekrar buraya gelmek istiyorum. Osaka’da tekrar bu şarkıyı çalmak istiyorum...”
80 yaşına, 2 Ocak’ta bastı Manço.
Piyanosunu görmek için Kadıköy’deki Barış Manço Evi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Şehir dışında olanlar için sanal tur imkânı da var:
Haftanın başlığı
Durup durup gülüyorum, şarkı da dilime dolandı.
Helin Avşar estetik yaptırıp çok değiştiği için sosyal medyada “O eski Helin’den eser yok şimdi” yorumları yapılıyor.
Müsaadenizle “haftanın başlığı” ilan ediyorum.
Özrü kabahatinden büyük
Katıldığı bir programda bir insanın rahat yaşayabilmesi için 50 milyon doların “yeteceğini” açıklayan Dilek Sabancı özür diledi:
“Bazı rakamlar telaffuz ettim. Amacım 1-2 milyon liranın hayatın ihtiyaçlarına yeteceğini anlatmaktı. Ancak bunu sehven başka bir para cinsi ile ifade ettim.”
50 milyon doları lira yap: E yine 50 milyon lira ediyor...
Topluyorum, çıkarıyorum, kalan ortalama ömrümle çarpıyorum...
Bu dünyada bize rahat yüzü yok anlaşılan.
Damga gibi alnına
“Kısmetse Olur” isimli nahoş programı sunan Öykü Serter’in yıllar önce izdivaç programlarını topa tuttuğu ortaya çıktı:
“Ben hayatımda hiç izdivaç programı sunmadım, bu benim için bir duruş. Niye durdum peki? İnsanlar paraya para demezken, ben neden evde durdum, evde oturdum? Neden acaba?”
Türkçenin gözünü seveyim, bazen damga gibi alnına çakıyor insanın: Tükürdüğünü yalamak...
Para ne tuhaf şey değil mi?
Prens Harry’nin kitabı
Sussex Dükü Prens Harry, Megan Markle ile evlenip bütün kraliyet unvanlarından vazgeçince...
“Vay be...” demiştik “Bu nasıl bir dik duruş!”
Ama yok belgesel, yok bugün çıkan kitabı, yok röportajlar...
İşi gücü hep kraliyet.
Arkadaş madem ekmeğini sırf bundan yiyecektin, kimeydi “artiz”liğin?
Düzgün bir iş bulup çalışsana.
Bülent Ersoy’un hayatı
Bülent Ersoy hayatının film olması için imzayı attı. Müjdeyi takipçilerine “Hayatımın imzası” diye duyuran Diva’nın filmini “Bergen”in yapımcısı Mine Şengöz çekecek.
12 Eylül dönemi, yasaklanması, vurulması... Çok ilginç bir hayat hikâyesi. Bir an evvel bitse de izlesek.
Yalnız kafamı kurcalayan bir nokta var...
Bülent Ersoy ameliyat öncesi (1981) dönemine ait fotoğrafların basında yayımlanmaması için mahkemeden karar çıkartmıştı.
Hatta o döneme ait fotoğraflarını Facebook’tan yayınladı diye Onur Akay’ı mahkemeye vermişti.
E şimdi nasıl olacak bu “hayat” filmi?
Paylaş