Paylaş
Biz hep yatay genişledik/küçüldük... Dört kıtada at koşturmaktan dem vururuz her “tarih-atak” geçirdiğimizde.
Fakat tarihimizde ilk kez enine değil, boyuna bir genişleme yaşıyoruz: Bu toprakların bir evladı, Alper Gezeravcı, atmosferi geçip yerçekimsiz ortamda uçacak.
Başka milletlerden 60 yıl gerideyiz. Bir küçük gecikme daha oldu, fırlatma teknik sebeplerle bu akşama ertelendi.
Varsın olsun. Geç olsun, güzel olsun. Uzaya giden ilk Türk’ün ayağına göktaşı değmesin.
10’dan geri sayılırken ellerimizi göğsümüzde birleştireceğiz ve mekik bir kaza olmadan uzaya çıkana kadar dua edeceğiz.
Allah bize el alemin araçlarıyla değil, kendi mekiklerimizle gitmeyi de nasip etsin.
Uzayı kontrol altına alma, gezegenleri kolonileştirme rekabetinde artık biz de baş verelim.
Nasıl ki Türk Hava Yolları gezegen seyahatinin en önemli aktörlerinden biri oldu, Türk Uzay Yolları (TUY) da galaksinin en önemli taşıyıcı unsurlarından olsun.
Dün Amerikalıların “astronot”, Rusların “kozmonot”, Çinlilerin “taykonot” demesinden yola çıkarak artık uzaya çıkan Türklere bir isim bulmamız gerektiğinden bahsetmiştim. Hatırlayınız, Neil Armstrong 1969’da Ay’a ilk ayak bastığında Fransızlar yeni bir fiil üretmişti. Ay’a konmak anlamında “alunir”. ..
Artık biz de uzaya çıkmış halklardan biri olacağız ve kendi uzay terminolojimizi geliştirmemiz lazım.
Türk Dil Kurumu’nun uzaya giden Türk astronotlar için önerdiği kelimeler var:
“Gökmen” ve “uçman”.
“Uçman” ne ya, gazman gibi!
Dilinizi mi bilmiyorsunuz, o kelime “pilot”a karşılık gelir ancak.
Her neyse...
Benim uzaya gidecek ilk Türk vatandaşıyla ilgili “Türkonot”, “Göktegezer”, “Gökadamı” gibi önerilerim olmuştu.
Tarihimizden yola çıkarak “Çelebi”, “Hürkuş” gibi isimler de olabilir...
En güzeli zamanla oturur velinimetim, sevincim, sesim, güzel Türkçemize. Hatta Türkçe konuşan Azerbaycan, KKTC falan da katılsın bu heyecanımıza...
Aşrı aşrı gezegenlere...
Madem artık biz de bir uzay milleti oluyoruz, sadece uzaya giden Türklere isim bulmakla bitmez bu iş. Dilimizi de yabancı yeni sözcüklere ihtiyaç duymadan bu duruma uyarlama zamanı gelmiş demektir.
Bazı önerilerim var.
◊ Mars’a pirince giderken Ay’daki bulgurdan olmak...
◊ Şeyh uçmaz, mürit ışınlar...
◊ Hem annemi hem babamı özledim, aşrı aşrı gezegenlere ev kurmasınlar...
◊ Film önerisi olarak: Yer Demir Gök Ticket...
◊ Bakın bu baki: Her gördüğün uzaylıyı deden sanma...
◊ Ayağına göktaşı değmesin...
◊ Havadan nem kapmak yerine “gökten nem kapmak”...
◊ Ana gibi yâr, Plüton gibi diyar olmaz...
◊ 4 gezegende at koşturmak...
◊ Sarımsağı gelin etmişler, 40 ışık yılı kokusu çıkmamış...
◊ Canı kaymak isteyen mekikte manda taşır...
◊ Ev sahibi doyurunca konuğun gözü Mars’ta olur...
Paylaş