Aşı tereddütçülüğü hafifledi sanki biraz?

Pandemide bütün sayılar artmıyor neyse ki. Arada mutlu eden sonuçlar da var.

Mesela yoğun bakımdaki hasta aynı hızda artmıyor.

Yani vaka sayıları katlanıyor ama artık daha az kişi yoğun bakımlık oluyor.

Buna sebep olarak 65 yüş üstü yüksek riskli grupta yapılan aşılama gösteriliyor. Bilmem siz de böyle bir şey fark ediyor musunuz:

Aşıyla ilgili böyle başarı sayıları geldikçe...

Aşı karşıtlığını bilemem ama en azından “aşı tereddütçülüğü” hafifledi sanki. Bunları ayırmakta fayda var çünkü ikisi tam aynı şeyler değil bence.

Aşı karşıtları bana daha sistematik, daha kategorik geliyor.

Aşı tereddütçüleriyse karşı olmadığı halde, “Böyle böyle şeyler dolaşıyor, bize chip mi takacaklar” diye bir tereddüte düşenler.

Ya beni teğet geçiyor, ilgimi de biraz kaybettim...

Ya da bir dönem herkesin birbirine bir şeyler yolladığı o sosyal trafik daha az dönüyor artık.

Aleyna’nın fikri değişir mi?

“Anneme, kendime ve kardeşime aşı yaptırmayacağım çünkü güvenmiyorum” diyen Aleyna Tilki hakkında soruşturma açıldı.
O süreç nasıl işleyecek, bilmiyoruz.
İyi örnek mi? Değil tabii.
Ama bana sorsanız Aleyna da bir aşı karşıtı değil, tereddütçü aslında.
En yakınları için endişeleniyor. Biri kardeşi, öbürü annesi. “Güvenemiyorum” diyor, daha ne desin?
Belki de aşılanan başka insanları gördükçe onun da kaygıları azalacak, fikri değişip ikna olacak.

Mağrurdan mağdura

Sevgililerinin hep zengin insanlar olması sorulduğunda “Fakiri n’apayım” çıkışıyla eleştirilen Ceren Hindistan, yine sosyal medyada yaptığı son açıklamayla herkesi tekrar ters köşeye yatırdı.
Kızın babası hakkında şiddet gösterdiği, parasını aldığı gibi yürek burkan iddialar öne sürdü.
İbre “mağrur” konumundan bir haftada “mağdur”a döndü bütün gönüllerde.

Şener Şen’in ev çıkışı

Koronaya yakalanıp uzun süre ortalıkta görünmemişti Şener Şen.

Gazeteci sokakta yakalamış.

Bırakır mı?

Ağzından bir cümle bile alsa altın değerinde.

Aklına ne gelirse soruyor.

Adana’da doğduğu tarihi evin bakımsızlıktan yıkılmak üzere olduğu iddiasını hatırlatıyor.

Şener Şen “Doğduğum ev değil, bir süre kirada oturduğumuz bir ev” diye düzeltiyor.

Bir cümle bile altın değerinde ya... Tekrar soruluyor: Peki evi satın alacak mısınız?

“Nereden çıktı şimdi? Yok almam” diye çıkışıyor tatlı tatlı Şener Şen.

Ama haklı değil mi? İnsan kirada oturduğu her evi sonra satın mı almak zorunda?

Bu konuyu o kadar önemsiyorsak belki kendisi değil de...

Toplum olarak binayı biz alıp “Şener Şen” müzesi falan yapsak.

Salda’daki defile

İnsanın Salda için yüreği pır pır ediyor değil gerçekten?

Gölde yapılacak ve 50 ünlü mankenin katılacağı Dosso Dossi 2021 Sonbahar-Kış defilesi akla hemen iki soru getiriyor.

Acaba 50 manken çok mu?

Herhangi bir tahribat, yığılma olur mu?

Neyse ki bütün faaliyetlerin yetkililerin gözetiminde yapılacağı duyuruldu.

NASA Mars’ta araç gönderdiği yerin dünyada en çok Salda’ya benzediğini açıklayınca popülerliği katlanıyor bölgenin.

Amaç su kaynaklarının tahribatına dikkat çekip mesaj vermek.

Gelen haberler arasında çekim için platform döşenip döşenmeyeceğinin henüz belli olmadığı vardı bir de.

Umarım öyle bir şey yapmazlar.

Zaten oranın bütün özelliği o doğal kumu, renk, o temas değil mi?