“Altın jüri” toplandı

Faruk Bayhan, Erol Evgin, Nevra Serezli, Bengü, Simge, Ersay Üner ve Hürriyet ekibinden oluşan Pantene Altın Kelebek jürisi pazar günü Ritz-Carlton otelinde bir araya geldi. İki kademeli halk oylamasının ardından yüzde 30 ağırlıklı jüri oyları kullanıldı ve kazananlar belirlendi. İşte o heyecanlı toplantıdan notlarım...

Haberin Devamı

“Altın jüri” toplandı

◊ Pantene Altın Kelebek jüri toplantısında ilk sözü alan yapımcı Faruk Bayhan, bu ödüllerin ne kadar önemli olduğuna vurgu yaparak, “Elimizde bir tek Pantene  Altın Kelebek Ödülleri kaldı. Çok önemsiyorum, titizlikle sahip çıkmalıyız” dedi.

◊ Her kategoride söz, önce o konunun uzmanlarına verildi. Mesela “en iyi çocuk oyuncu” kategorisinde duayen tiyatrocu Nevra Serezli öyle etkileyici bir konuşma yaptı ki, hepimiz ikna olduk ve bütün jürinin blok oyuyla sıralama değişti.

◊ “En iyi erkek oyuncu” kategorisinde sıralama değişmedi ama Faruk Bayhan’ın düştüğü şerhe, başta Nevra Serezli olmak üzere herkes hak verdi: “Halk oylamasında sıralamaya girememiş ama bence İsmail Hacıoğlu da bu listede olmalıydı...

Haberin Devamı

◊ Benzer bir olay, “en iyi kadın sunucu” kategorisinde de yaşandı. Faruk Bayhan’ın işaret ettiği ismin başarısı konusunda herkes hemfikirdi, fakat bütün jüri blok halde oy versek bile halk oylamasından gelen sıralamayı değiştirecek bir sonuç ortaya çıkmıyordu.

◊ Hafızaların tazelenmesi için o kategorideki adayların şarkıysa şarkısı, diziyse dizisi ekrana yansıtılıyordu. Bu konuda en titiz kişi Erol Evgin’di. Bütün adayları tekrar izlemeden yorum yapmamaya, rengini belli etmemeye özen gösteriyordu.

◊ Müzisyen Ersay Üner söz alarak, Pantene Altın Kelebek jüri toplantısına ilk kez katıldığını ve ayrı ayrı her kategoride böyle hassas değerlendirmelerin yapılmasından, ortaya atılan fikirlerden ve tartışma ortamından mutlu olduğunu anlattı. 

◊ Müzikle ilgili kategorilerde şarkıcı Simge tek seferlik popülariteye değil, o müzisyen ya da grubun “üretim gücüne” vurgu yaptı. Onun yaptığı bu vurgu, benim kararlarımda etkili oldu açıkçası. “En iyi müzik grubu” kategorisinde oyumu bu yönde kullandım.

◊ “Romantik komedi dizisi erkek oyuncu” dalında söz alan Hakan Gence, söz konusu oyuncunun sempatik olmasının yanı sıra kendisini geliştirmesine dikkat çekti. Böylece ikinciyle aralarında çok az fark olmasına rağmen halk oylamasında birinci olan kişi yerini korudu.

Haberin Devamı

◊ “Romantik komedi dizisi kadın oyuncu” kategorisinde Nevra Serezli halk oylamasında önümüze gelmeyen Cemre Baysel’in eksikliğine dikkat çekti, eğer sıralamada önümüze gelmiş olsaydı oyunu ondan yana kullanacağını söyledi.

Bengü “en iyi arabesk fantezi kadın şarkıcı” dalında birinci olan sanatçı için “Kendisini çok severim, bence hak ediyor. Benim oyum da ondan yana” dedi.

◊ “En iyi komedi” alanında çok sevdiğim bir dizi var. Fakat 12 kişilik jüri içinde bir tek ben ona oy verdim ve yalnız kaldım.

Fakat kararlıyım: Önümüzdeki sene de yayınlanıyor olursa etkileyici bir konuşma yapacağım ki belki bir-iki jürinin daha oy vermesini sağlayacağım.

Haberin Devamı

Bakın bu perhiz:

Ankara’da konser veren Hadise, eski eşi Mehmet Dinçerler’e ilginç bir gönderme yaptı. “Sıfır Tolerans” şarkısını söylerken “Sen hep biraz yalandın” sözlerini “Sen biraz değil, çoook yalandın” diye söyledi.

Olabilir, bir sanatçının yaşadığı olayları sahnesine taşımasında, seyircisiyle paylaşmasında tuhaflık yok.

Daha önce de bir şarkısını söylerken ağlamışlığı, hatta sahnede parmağındaki yüzüğü çıkarıp atmışlığı var Hadise’nin.

Bu da lahana turşusu:

Tuhaflık, hem özel hayatının konuşulmamasını isteyip, gerekirse dava açacağını söyleyip hem de bunları yapmasında.
Sen eski eşin için sahneden binlerce kişinin önünde “yalandı, yalancıydı” türü laf sokmaları yapacaksın...
Ondan sonra da insanların bunu konuşmamasını, özeline saygı göstermesini bekleyeceksin.
E kendin teşvik etmiş olmuyor musun?

Haberin Devamı

Bakın bu perhiz:

Geçen hafta Yeniköy’deki evinin önünde film seti kurulduğu için sokağa indi, film ekibine bağırıp çağırdı Serdar Ortaç.
Konserden sabah 5’te döndüğünü, saatin sabah 8.30 olduğunu, uyumak istediğini söyledi. Hastalığını hatırlattı: “Ben MS hastasıyım. MS hastası adama yaptıklarına bakın!” O anları da videoya çekip sosyal medyadan yayınladı.

Bu da lahana turşusu:

Önceki akşam Ankara’da konseri vardı Ortaç’ın. Konser iyi başladı.
Hastalığına rağmen ayakta durabiliyordu. Sonra rahatsızlığına ve kullandığı ağır ilaçlara rağmen içki içmeye başladı. Önce tek başına ayakta duramaz, dansçılarına tutunarak ayakta durabilir hale geldi, sonra o kadar fenalaştı ki kulisten tekerlekli sandalyeyle çıkarıldı.
Film ekibine bağırıp çağırırken “Ben MS hastasıyım” diye aklına geliyor da sıra içki içmeye gelince mi unutuyorsun hastalığını?

 

 

Yazarın Tüm Yazıları