TURİZM HERKESİN ÖNCELİĞİ OLMALI

Sadece turizm profesyonellerinin değil, kamu yöneticilerinin de vazgeçilmez tartışma alanıdır bu iki konu.
*
Ben de zaman zaman bu konulara kafa yoruyorum.
*
Hatta geçtiğimiz ay AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı ile geniş kapsamlı bir söyleşi yapmıştım.
*
O söyleşi sonrası her şey dahil sisteminin geleceği ile ilgili kafamdaki tüm soru işaretleri silinmişti.
*
Ama turizmi deniz-kum-güneş sarmalından nasıl çıkaracağımıza yönelik hala somut bir proje yok önümüzde.
*
Elbette turizm sektörü temsilcilerinin bu konuda detaylı tespitleri var. Birçok isim yoğun mesai de harcıyor.
*
Ancak kamu-özel sektör iş birliği olmadan hiçbir iyi niyetli girişimin sonuca ulaşacağına inanmıyorum.
*
Bakın, bu kent Türkiye turizminin yıldızı. Biz bu kentte 16 milyon yabancı turist rakamına ulaştık.
*
Pandemiye rağmen bu kentte bu yıl 9 milyon turist geldi, gelmeye de devam ediyor.
*
Yani bu ne demek? Bu kentin lokomotifi turizm. Bu lokomotif ne kadar hızlı giderse Türkiye o kadar kazançlı çıkar.
*
Esnafı da kazanır, iş insanı da beyaz, mavi yakalı çalışanı da.
*
O yüzden bu sektörün gelişimi için sadece bu sektörün içindekiler değil, herkes kafa yormalı.
*
Yerel yönetimler boş durmamalı. Proje üretmeli, sektörle ortak çalışmalı. Sorun çözmeli, aracı olmalı.
*
‘Turizm benim işim değil’ anlayışından sıyrılmalı.
*
Spor turizmini konuşuyorsak Gençlik Spor İl Müdürlüğü, sağlık turizmini konuşuyorsak İl Sağlık Müdürlüğü de işin içinde olmalı.

OLMASI GEREKEN OLMUŞ

Geçen hafta bu düşünceler içinde Antalya İl Sağlık Müdürü İsmail Başıbüyük’ü ziyaret ettim.
*
Daha fikirlerimi paylaşamadan İsmail Bey sağlık turizmi konusunda attıkları somut adımları anlatmaya başladı.
*
Daha göreve geleli 1 ay olmuş bir kamu yöneticisinin bu kentin sağlık turizmindeki potansiyelini görüp çalışmaya başlaması gerçekten hayret verici.
*
1 ayda neler yapmış İsmail Bey hemen anlatayım.
*
Öncelikle turizm verilerine çok hakim. Bu kentin ne yapıp ne yapamayacağını şimdiden çözmüş.
*
Bu kente gelen yabancıların sağlık ihtiyaçlarını yıl bazında mercek altına almış.
*
Ankara hedefli çalışmaları ise İsmail Bey’in ağzından size aktarayım:
*
“Kamuda yeterince hızlı refleks geliştiremiyoruz. Sağlık turizminde bir hasta bize geldiğinde o hastanın evrak kayıt işlemlerini 15 dakika içinde halletmemiz lazım.

BAKAN’A RAPOR SUNDUK

Bunun için de yeni bir mevzuata ihtiyaç var. Yeni mevzuat yazılsın diye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya kapsamlı bir rapor sunduk.
*
Sağlık turizmindeki potansiyeli gerçeğe dönüştürebilmek ve bu alanda başarılara imza atabilmek için gereken her şeyi madde madde ortaya koyduk.

ÖZELLERLE YARIŞMIYORUZ

Bizim derdimiz özel hastanelerle yarışmak değil. Derdimiz Singapur ve Malezya’daki sağlık turizmi canlılığını Antalya’ya çekebilmek.
*
Ankara’da sadece sağlık turizmiyle ilgilenen USHAŞ Genel Müdürlüğü adı altında bir birimimiz var. Yurt dışından sağlık turizmi için gelen hastaları, şimdiye kadar İstanbul’a çekiyorlardı. Burada da büyük bir potansiyelin olduğunu kendilerine anlattım. Önümüzdeki hafta Antalya’ya sağlık turizmi için hasta getirmeye başlayacaklar.”
*
Özet olarak ne yapılmış: Sorun ve çözüm ortaya konmuş, rakamlarla desteklenmiş, rapor haline getirilmiş ve ilgili en yüksek makama sunulmuş.
*
Daha da sevindirici olanı sonuç da alınmış. Eğer 1 ay gibi kısa bir süre içinde sağlık turizmi konusunda böyle adımlar atılıyorsa ilerleyen günlerde çok daha güzel haberler alacağımıza yürekten inanıyorum.
*
Umarım İsmail Bey’in bu heyecanı herkese örnek olur…