Paylaş
*
Başta Instagram, Youtube, Tik Tok ve Facebook olmak üzere, neredeyse sosyal medyanın tamamına yönelik içerik hazırlayan defineciler, 250-300 bine ulaşan takipçi sayılarıyla da hatırı sayılır bir kitleye hitap ediyor.
*
Hesapların etkinliğini görünce birkaç tanesini detaylı biçimde inceledim.
*
Çeşitli alanlarda kazı yapıp, yüksek çözünürlükte video ve fotoğraf çeken defineciler, önceden yerleştirilmiş sahte eserleri ilk kez buluyormuş gibi davranarak hep takipçi kazanıyor hem de dedektör satışı yapıyor.
Ayrıca video izlenme sayılarıyla da kendilerine ayrı bir gelir kapısı oluşturuyorlar.
*
Videolara yapılan yorumları inceleyince şunu fark ettim; bu videoları izleyip yorum yapanların büyük çoğunluğu daha önce hiç kazı yapmamış.
*
Yani asıl tehlike bu videoların özendiriciliğinde.
*
Bazı hesap yöneticileri yasal uygulamalar yapıyormuş gibi davranmaktan da geri durmuyor.
*
Hatta bu kazıları “Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile yapıyoruz” demekten bile çekinmiyorlar.
*
Yaşananların vahametinin iyice farkına varınca Göbeklitepe - Karahantepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul’u aradım, bu konudaki fikirlerini sordum.
Necmi Hoca çok net konuştu ve şunları söyledi:
KAÇAKÇIYLA AYNI MUAMELEYİ GÖRMELİLER
“Kültürel mirasın tahrip edilmesini teşvik edici tüm yayınların suç olarak kabul edilmesi gerekiyor. Hatta hiçbir şikâyete bile gerek duyulmadan bu hesapları yönetenler hakkında yasal işlem başlatılmalı. Gerekirse konuyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Tarihi eser kaçakçılarına ne muamele yapılıyorsa bu insanlara da aynısı yapılmalı. Türkiye’de definecilik yasak. Dolayısıyla definecilikte kullanılan araçların da kolayca satılması uygun değil. Gerekirse bu aletler ruhsatla satılmalı. Bu videoların gerçekliğine inanın insanlara da ayrıca sesleniyorum; dolandırılıyorsunuz.”
*
Yetinmedim, daha önce yaptığı açıklamalarda define avcılığının tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık’ı da aradım.
Havva Hoca yine sözünü sakınmadı ve şunları söyledi:
HESAPLAR KAPATILMALI
“Kaçak kazı yapanlar sosyal medyanın neredeyse tamamını kullanıyor. Ben de bu kişileri izliyorum. Adam hiç çekinmeden canlı yayına geçip kaçak kazı yapıyor, dedektör satıyor. Bu alanla ilgili çok özel tedbirler alınmalı. Çünkü bu videoları izleyenler inanılmaz derecede etkileniyor. Bu insanların dedektörle hazine bulduğuna inanan yüzlerce insan var. Anadolu’daki kültür mirasının en büyük tehdidi dedektör kullanımı ve kaçak kazılar. Bana göre hızla dedektör satışı yasaklanmalı, söz konusu bu hesaplar da kapatılmalı.”
*
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür mirasının korunması konusunda önemli çalışmalar yürüttüğünü biliyorum.
*
Ancak sosyal medya denetimleri konusunda daha hassas olunmalı.
*
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi bu konuyu öncelikli gündemi arasına almalı.
*
Gerekirse yeni bir yasal düzenleme hazırlanmalı.
*
Çünkü bu hesaplar korkunç boyuttaki bir kitleyi etkisi altına almış gibi görünüyor!
*
Bu işin önü alınmazsa mirasın korunmasına yönelik atılan adımlar definecilerin gerisinde kalacak…
Paylaş