Paylaş
Yanıt gelmesini beklemeden, konuyla ilgili kim varsa aradım, sordum.
*
İlk bilgileri Başkan Danışmanı Çevre Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy verdi.
*
Sonra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’le konuştum.
*
Muhittin Bey, Boğaçayı’ndaki sualtı bitkisi sorununun ortadan kalkması için yapılanları, yapılacakları tek tek anlattı.
*
2 sayfalık notlarımdan çıkan Boğaçayı operasyonunun özeti şu:
1- Sorunun çözümü için Akdeniz Üniversitesi ile ortak bir çalışma başlatılmış. Alanında uzman 7 öğretim üyesi ilk raporunu da hazırlanmış.
2- Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu da bölgede dalış yaparak tespitler de bulunmuş ve o da bir rapor hazırlamış.
3- Yapılan bilimsel tespitlerin ardından Boğaçayı’nın 10 ayrı noktasından numuneler alınmış.
4- Bu numuneler üzerinde yapılan analizlerle Boğaçayı’nda ihtiyaç duyulan oksijen ve azot miktarı belirlenmiş.
5- Hemen ardından yağışların durduğu ve su sirkülasyonunun olmadığı dönemlerde oksijenin artırılması için mobil havalandırma projesi geliştirilmiş.
6- Bu proje ile sualtı bitkilerinin büyüme hızlarını azaltması, dip çamuru ve koku oluşumunun en aza indirmesi planlanıyormuş.
7- Büyükşehir imkânları ile sualtı bitkilerini dipten kesebilecek özel bir makas sistemine sahip ‘Caretta’ isminde bir makine geliştirilmiş.
8- Bu makine sayesinde sualtı bitkileri daha kolay ve hızlı kesilecek, kesilen bitkiler ise deniz süpürgesi ile denize karışmadan toplanacakmış.
9- Yine Boğaçayı’na kurulan sabit vinç sistemi ile bitki artıkları zaman kaybetmeden kamyonlara doldurularak imha edilecekmiş.
2 BİN TON ISLAK YOSUN
Muhittin Bey, Boğaçayı’nın mevcut görüntüsünden kendisinin de rahatsız olduğunu belirterek 2020 yılına ait bazı rakamlar verdi:
“Yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla birlikte Boğaçayı'nda su seviyesi düşüyor, sudaki bitkiler güneşin de etkisiyle daha hızlı büyüyor. Boğaçayı’ndan günlük ortalama 16 metreküp atık çıkartıyoruz. Bu da yaklaşık 1 kamyon atık demek. Sadece 2020 yılında Boğaçayı’nda 2 bin 350 ton ıslak yosun, bitki malzemesi ve 12 ton civarında dereye atılan atık topladık.”
*
Benim bu açıklamalardan anladığım Boğaçayı’ndaki o çirkin görüntünün ortadan kaldırılması için harekete geçilmiş.
*
Bu hareketin sonuca ulaşıp ulaşmadığını sanırım 2022 yılında göreceğiz.
*
O zamana kadar bilim insanlarının yeni bir önerisi olursa belki süreç daha da kısalır…
Paylaş