‘Bir garip ruhsat hikâyesi’

*

Açıklamayı başından sonuna kadar izledim.

*

Ali Bey, Antalya’da çığırından çıkan ‘ruhsatsız işletme’ sorununu gündeme almış.

*

Hatırladığım kadarıyla ATSO Başkanı Ali Bahar da bu konuyu birkaç kez meclise taşımış, yerel yönetimlere sitem etmiş, ardından da öneriler sunmuştu.

*

Ancak anlıyorum ki sorunun çözümü konusunda bir arpa boyu yol gidilememiş.

*

Daha da vahimi, ATSO gibi önemli bir kurumda meclis üyeliği yapan bir iş insanı, bürokrasiden, yasalardan o kadar umudunu kesmiş ki çözümü sosyal medyada bulmuş!

*

Ali Bey öyle şeyler söylüyor ki resmen dehşete düşüyorsunuz.

*

Video şöyle akıyor:

BELEDİYELERİ UYARIYORUM

“Belediye görevlileri ‘Abi sen imara aykırı iş yap şikâyet gelmezse biz sana gelmeyiz, bakmayız, karışmayız’ diye bu işe destek oluyor. Belediye çalışanları yasal olmayan bir şeyi teşvik etmemeliler. ‘Şikâyet olursa geliriz’ şeklindeki yaklaşım maalesef ruhsatsız yerlerin, merdiven altı işletmelerin yaygınlaşmasına sebep oluyor. Bazı belediyeleri uyarıyorum; kayıt dışı işletmeleri kontrol altına alın.

RUHSATSIZ YERE GİTMEYİZ

İşletmemizin bir tanesine zabıtalar gelmiş. ‘Kontrole geldik’ dediler. ‘Çok iyi etmişsiniz bizi kontrol edin ki kendimize çeki düzen verelim’ dedim. ‘Bakın karşıda ruhsatsız bir işletme var onu neden kontrol etmiyorsunuz’ diye sordum.  ‘Abi onlar ruhsatsız. Biz ruhsatsız yerleri kontrol etmeyiz. Ruhsatsız yere ancak şikâyet olursa gideriz’ cevabını aldım.”

*

Bakın, bu konu artık sorun olmaktan çıkmış suça dönüşmüş!

*

Bu kentte onlarca işletmesi, yüzlerce çalışanı olan bir iş insanı, ATSO gibi önemli bir kurumun meclis üyesi bu cümleleri kuruyor ve yetkili hiçbir kurumdan ses çıkmıyorsa bu işte ‘Sınırları aşan bir terslik var’ derim.

*

Hadi zabıta daire başkanları kulağının üzerine yatıyor diyelim.

*

Peki, Antalya Valiliği’nin Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgili birimleri ihbar niteliğindeki şu videoyu hiç mi görmedi?

*

Yoksa bu videoyu görmek için de mi şikâyet gerekiyor?

ATSO’DA MÜZİK İSYANI

ATSO ocak ayı Meclisi’ni takip ederken Restoran Yiyecek İçecek ve Eğlence Hizmetleri Komite Üyesi Güray Parlak, ilginç bir konuya değindi, ilginç şeyler söyledi.

*

Güray Bey, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) öncülüğünde restoranlarda yapılan müzik denetimleri ve fiyat tarifesine vurgu yaptı ve isyanını şu cümlelerle dile getirdi:

GÖRÜNTÜ HOŞ DEĞİL

“Fiyatlara göz atmanızı istiyorum. Gerçek metrekareleri vermiş olsak inanın bir restorana 70-80 bin TL bir fiyat çıkacak. Bunu doğru bir zemine oturtmak zorundayız. Bu paralar restoranlar için çok yüksek. Biz canlı müzik yapmıyoruz. Sesler birbirine karışmasın diye yapıyoruz. 3-4 memur birlikte restorana geliyor, bir tanesi elindeki cihazla hangi müzik çalıyor diye bakıyor. Polis falan. Görüntü de hiç hoş değil. ATSO, bu sorunun çözümü için öncülük yapmalı artık.”

*

Bu konu bir dönem çok fazla gündeme gelmişti.

*

Ben de birkaç haber yapmıştım.

*

Ancak Güray Bey’in anlattıkları doğruysa sistemin genelinde ciddi bir sıkıntı var demektir.

*

Bakalım bu isyana kim, ne diyecek?