Salim Uzun

SPOR çok güzel şey. Sevinç, üzüntü, heyecan, hırs, rekabet, dayanışma…

İçinde her şey var.

*

Ama en güzel tarafı birleştirmesi, iyileştirmesi.

*

Şu günlerde en çok ihtiyacımız olan şey de bu değil mi?

*

İşte, EHF Avrupa Kupası’nı kazanarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Konyaaltı Belediyesi SK Kadın Hentbol Takımı da bizi birleştirdi, iyileştirdi.

*

KONAKLAMA vergisi meselesi turizmciler arasında çok konuşuldu, tartışıldı.

Turizm profesyonelleri verginin otellerin cirosundan alınmasına aleni olmasa da Ankara’da yapılan ikili görüşmelerde net biçimde karşı çıktı.

*

Dosyalar hazırlandı, makamlara gönderildi.

*

Düzenleme talebi karşılık görmeyince bu sefer de uygulama 2024’e ertelensin formülü masaya kondu.

*

Ama yine olmadı.

*

YAŞADIĞIMIZ son deprem felaketi kentsel dönüşümün önemini bir tokat gibi yüzümüze çarptı.

 Enkaz altından çıkan her can kaybedecek 1 dakikamızın bile olmadığını gösterdi.

*

Belediyeler ve meslek odaları hararetle kentlerin nasıl dönüşeceğini tartışırken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan çok iddialı bir adım geldi.

*

‘Yarısı bizden’ kentsel dönüşüm kampanyası… 

*

Bu kampanya şu anda sadece İstanbul için geçerli.

*

BUGÜNE kadar Ukrayna-Rusya savaşının hep olumsuz yanlarını konuştuk.

Elbette savaşın her hali kötü.

*

Bunda hepimiz hemfikiriz.

*

Ama her etki kötü değil.

*

Mesela ‘beyin göçü’ meselesi…

*

İŞ dünyasından kiminle konuşsam Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) meclisinde yaşanan Antalya Serbest Bölge (ASBAŞ) tartışmasına konuyu getiriyor.

Aslında bu tartışmanın fitili ATSO Başkanı Ali Bahar’ın Hürriyet’e verdiği özel röportajda yakılmıştı zaten.
*
Ne demişti Ali Bahar o röportajda?
*
“Hem ATSO hem de OSB başkanının bu kadar katma değer sağlayacakken Antalya Serbest Bölge yönetim kurulu içinde olmaması bence çok yanlış.”
*
İşte, Ali Bahar’ın o röportajda fitilini ateşlediği bomba mecliste patladı.

DOMATES ihracatına 14 Nisan 2023’e kadar yasak getirilmesi en fazla Antalyalı üretici ve ihracatçının canını yaktı, uykusunu kaçırdı.

Odalar, borsalar yazılı açıklamalarla, üretici ise sokak eylemleriyle karara sert tepki gösterdi.

*

Tecrübeyle sabit, kamu nezdinde alınan bir karara ne kadar tepki gösterirseniz gösterin eğer sistemli hareket edip sorunu Ankara’ya doğru anlatamazsanız bir arpa boyu yol alamazsınız.

*

Hatta sorunu anlatmak da yetmez.

*

Söz konusu kararın kısa, orta, uzun vadede neden olacağı hasarı ve tabii çözüm önerilerini de bir bir anlatmanız şart.

*

SON yazımda İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan’ın deprem master planı hazırlıklarına ilişkin sitemini kaleme almıştım.

Ne demişti Mehmet Bey:

“Antalya Büyükşehir Belediyesi master plan hazırlığı yapıyor. Sürekli bize koordinasyonun içinde olduğumuzu söylüyorlar ama bizim görev tanımımız bile yok. Çalıştaylara konuk olmaktan başka yaptığımız bir şey yok. Maalesef kendimizi olayın içinde görmüyoruz. Buyursunlar master planı yapsınlar. Biz daha da fazla ‘Bu işin içinde olmalıyız’ demeyeceğiz.”

*

Bu sitemin öncelikli muhatabı da kendisi de inşaat mühendisi olan, plan çalışmalarının koordinasyonunu bizzat yöneten Büyükşehir Belediyesi Başdanışmanı Cem Oğuz’du.

*

Zira Mehmet Bey’in sitemine de ilk yanıt Cem Bey’den geldi.

 

KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK

BÜYÜK felaketi yaşadığımız günden beri tek gündemimiz deprem.

7’den 70’e herkes Antalya’nın deprem konusunda güvenli bir kent olup olmadığını sorguluyor.

*

İlçe belediye meclisleri de hızla birtakım kararlar alıyor.

*
Bu işin uzmanı olmayan benim gibiler de Konyaaltı’da fore kazık, Muratpaşa’da perde beton zorunluluğu getirilmesine seviniyor.

*

Tabii bir de bu işin uzmanları var.

*