Paylaş
Aslında piyasalar neredeyse bir haftadır yılbaşı rehavetinde.
İçeride de.
Asya krizinin gitgide kendini gösteren etkileri bir kenara bırakılırsa... dışarıda da.
Bu rehavet büyük bir olasılıkla içinde bulunduğumuz hafta biraz daha güçlenerek devam edecek.
Veya öyle görünecek.
ARKA PLANDAKİ TEDİRGİNLİK
Biz yılbaşı rehavetini biraz deştiğimizde arka planda gitgide artan bir tedirginlikle karşılaşıyoruz.
Bu tedirginlik kısmen uluslararası finansal krizin Türkiye'ye yansıyan ve şimdilik sınırlı kalan etkilerinden kaynaklanıyor.
Bir ikinci neden ekonomi yönetiminin son haftalardaki kararsız tutumu.
Yöneticilerin sürekli bir tereddüt içinde oldukları izlenimini vermeleri.
Piyasaların arka plandaki tedirginliğinin üçüncü nedeni artan erken seçim olasılığı ve bunun ekonomiye getirebileceği yük.
Piyasalar bir de haftanın önemli bazı bilinmeyenlerinden etkileniyor.
HAFTANIN BİLİNMEYENLERİ
Bu haftanın bilinmeyenleri arasında Hazinenin açıklaması gereken Ocak ayı iç borç programı ön plana çıkıyor.
Hazine Ocak ayında da sadece itfası kadar mı borçlanacak?
...yoksa dış borçlanmanın azalmış olması nedeniyle itfasından daha fazla mı bono satmak zorunda kalacak? Eğer öyleyse, bunu açıkça kabullenek mi?
Açıklanacak iç borç programı konusunda ilk dikkat edilecek nokta bu.
İkinci dikkat edilecek nokta Ocak ayı iç borçlanmasında satılacak kağıtların cinsi.
Hazine borçlanmasını klasik iskontolu bonolarla mı sürdürecek, yoksa TÜFEx'ler mi ön plana çıkacak?
Kısacası Hazine'nin bu hafta açıklaması gereken iç borç programında bu sefer ilginç bilgiler bulunuyor.
Gelelim haftanın ikinci bilinmeyenine.
ARALIK AYI ENFLASYON RAKAMI
Bu hafta Cumartesi günü Aralık ayı enflasyon rakamı açıklanacak.
Bunun önemli yanı açılanacak rakamın 12 aylık enflasyonu yüzde 100'ün üzerine çekip çekmeyeceği.
Son yıllarda aralık ayı enflasyon rakamları nispeten düşük gerçekleşmekteydi. (Bu bir çeşit mevsimlik etki diye görülebilir.) Ama hükümet bu sene zamları yeni yıla bekletme yerine, Aralık ayına yığdı. Geçmiş yıllara kıyasla bu sene Aralık ayında daha çok zam yapıldı.
Bunun, Aralık ayı rakamını bu sene daha yüksek tutması doğal.
Sonuçta 12 aylık enflasyonun yüzde 100'ü aşması kesin olmamakla birlikte, yine de ciddi bir olasılık.
Yüzde 100'lük enflasyon belki beklentilerle uyumlu. ama siyasi bakımdan savunulması zor bir rakam.
Piyasalar tarafından olumsuz bir gelişme olarak algılanabilir.
SONUÇ
Görüldüğü gibi, ilk bakışta yılbaşı rehaveti içnde gözüken bir hafta ama arka planda da stresli beklentiler devam ediyor.
Bu arada Anayasa Mahkemesi'nin RP konusunda vereceği kararı da unutmayalım.
Mahkemenin kararı aslında belinmeyenler arasında belki de en önemlisi.
Piyasaları etkileyebilir.
Bu etki olumsuz mu olur?
Yoksa olumlu mu?
Bizim bir tahminimiz var.
Paylaş