Paylaş
Bu yazıda turizm sektörünün yapısal sorunlarına değinmeyeceğiz. Her sektör gibi, eminiz turizmin de yapısal birçok sorunu vardır. Ama uzmanı değiliz.
Bilmiyoruz.
Ancak, sektörün izlenen makro politikalardan nasıl etkilendiğini tartışabiliriz.
Turizm sektöründe durum ne?
ASYA KRİZİ
Asya krizinin yol açtığı devalüasyonlar dizisinin Türkiye'nin karşısına çok ciddi bir sorun çıkaracağını ısrarla belirtmiştik.
Bu sadece ve sadece bir zaman meselesiydi.
Ne olacağı biliniyordu. Ama, bunun ne zaman olacağı konusunda bir şey söylemek imkânsızdı.
Asya kriziyle devalüasyonlar yaşandı. Yüksek büyümeler birden büyük küçülmelere dönüştü. Ve Asya ülkelerinin kendi aralarındaki turistik ilişkiler aniden, neredeyse sıfırlandı. Bu ülkelerdeki turistik tesisler birden fiyat kırmaya başladılar. (Bir Amerikalı Asya ülkelerine uçak bileti almaya kalkınca, fiyatlara inanamıyor.)
Ayrıca, Asya'dan dünyanın diğer ülkelerine giden turistlerin sayısında da ciddi düşüşler yaşandı.
Demek ki bir yanda devalüasyon, diğer yanda kısılan talep.
DRAHMA
Yunan hükümeti başarılı bulduğumuz iktisadi politikalar izliyor. Uzun vadeli, yapısal ciddi kararlar alıyor.
Bunlardan birisi de Yunan parası Drahma'nın devalüasyonu idi.
Avrupa Para Birliği, EMU'ye yönelik olan bu devalüasyon bir anda Yunan turizminde fiyatları Türk turizmine kıyasla dolar bazında yüzde 10 kadar ucuzlattı.
Önemli bir değişiklik.
Türkiye'yi etkilememesi imkânsız.
DİĞERLERİ
Bir Amerikalı Türkiye'ye girerken vize alma durumunda. Bunun için eskiden 20-25 dolar gibi bir harç alınırken şimdi 45 dolar alınıyor.
Küçümsemeyin.
Evvelsi gün Atatürk Havalimanı'ndan giriş yaparken iki küçük çocuklu bir aile vize almaya kalktı. 180 dolar. Orta sınıf bir Amerikalı aile. Yanlarında az miktarda ‘‘cash’’ getirmişler. Ödedikleri miktar karşısında şaşkınlığa düştüler.
Türkiye'ye gelen her Batılı ‘‘zengin’’ değil.
Bir diğer etki kumarhaneler.
Kumarhanelerin kapatılması ile Türkiye'de kaç kişi ‘‘dürüst’’ oldu. Dindar kesildi. Aniden camiye gitmeye başladı. Bilmemiz imkânsız.
Ama turist sayısının etkilendiği kuşkusuz.
ÖNCÜ GÖSTERGE
Dikkat ederseniz turizm sektöründe yaşananlar kamuoyunun gözleri önünde cereyan ediyor.
Turizmde sorunlar olduğunu görmek için Ankara tarafından bir araya getirilen istatistiki verileri beklemek şart değil. Nitekim şöyle bir saptamamız var:
Verilere bakın. Turizm sektörünün sorunları henüz tam olarak rakamlara girmiş değil.
Ama turizmde bir sorun olduğu ortada.
Ne var ki, sanayici de aynı makroekonomik gelişmelerden, benzer bir şekilde etkilenmiş durumda. Ancak bu olay turizmin aksine gözlerimizin önünde cereyan etmiyor. Arka planda kalıyor.
Bu etki ihracatçı sektörlerin bazılarında çok belirgin, diğerlerinde henüz yeni başlıyor. İç piyasaya yönelik mal üretenler de Asya krizi nedeniyle kaybetmiş oldukları rekabet avantajının etkilerini yavaş yavaş görmeye başlıyorlar. Yurt dışından yeni rakipler geliyor.
Rakamlara henüz girmediğinden, sadece farkında değiliz.
SONUÇ
Demir-çelik, şimdi de turizm.
TL:'nin uluslararası rekabet gücü en önemli değişkendir. Merkez Bankası her ne kadar reel kur politikası izlediğini düşünse de, bazen paranın rekabet gücündeki değişiklikler ‘‘başkalarının yaptıklarından’’ kaynaklanır.
Asya krizinde olduğu gibi.
Paylaş