Paylaş
Ekonomik politikaları akılcı bir çizgiye oturtan, piyasalara biraz olsun disiplin getiren çabalara tanık oluyoruz.
Elbette henüz işin başındayız ve esas somut adımları bekliyoruz. Ama en azından bir şeyler yapılıyor.
Ancak girilmiş olan süreçte ciddi bazı tehlikeler de var. Bu tehlikeleri şimdiden bilelim.
Bunların başında, önümüzdeki aylarda açıklanacak olan enflasyon rakamları geliyor.
ENFLASYON
Enflasyon büyük bir olasılıkla yaz aylarına kadar ciddi biçimde düşmeyecek.
Birkaç puanlık azalmalar olabilir. Ama enflasyonda ilk dramatik düşüş sanırız ancak temmuz rakamları açıklandığında yaşanacak.
Bu gözlem, özellikle önümüzdeki günlerde açıklanacak ekim ayı enflasyon rakamları için geçerli. Ekim verileri, 12 aylık enflasyonda bir artışa neden olabilecek düzeyde gerçekleşebilir. Piyasaların beklentisini aşabilir.
Kimse şaşırmasın.
(Elbette bu, o gün piyasaların ne beklendiğine bağlı olan bir gelişme. Ama biz piyasaların beklentisini yüzde 6.5-7 arasında görüyoruz.)
Ekim ayı enflasyon verileri temmuz ve ağustos aylarında ekonomiye verilen zam şokundan etkilenmeye devam edecek. Bu şok aralık ayına kadar kendisini hissettirebilir.
Ama aralıktan sonra da 12 aylık enflasyonun fazla düşmesi beklenmemeli. İlk ciddi düzelme, şimdilik temmuz rakamlarında ortaya çıkacakmış gibi görünüyor. Elbette istikrar tedbirleri beklenenden sert olursa, bu yorum da değişebilir.
FAİZLER
Dün öğle üzeri bono piyasasında faizler hızla yukarı gitmişti. Borsanın da benzer bir nefes alması yararlı olacaktır.
Daha önce de dediğimiz gibi, biz bunları sağlıklı bir gelişme olarak görüyoruz.
Enflasyonun henüz düşmeyeceği bir dönemde aylık devalüasyon oranının ve dolayısıyla da gecelik faizlerin hızla indirilmesi beklenemez. Fonlama maliyetleri yüksek seyredecektir.
Bu nedenle aşırı iyimser tepki veren oyuncular, bir süre sonra kendilerini zor durumda bulabilirler. Yüklü portföyleri uzun süre zararına fonlama zorunda kalabilirler.
ENFLASYON GÜNDEMDE
Son haftaların önemli bir değişikliği enflasyon sorununun yeniden gündeme alınması oldu.
Siyasetçilerin bunda bir rolü var.
Türkiye'nin enflasyonla yaşayamayacağı, enflasyonun düşürülmesi gerektiği Çiller döneminde üzerinde durulan bir konu değildi. Yılda bir iki kere bir bakan kısaca bu konuya değinir.
Sonra geçilirdi.
Gördüğümüz kadarıyla şimdiki hükümet konuya ciddi yaklaşıyor. Enflasyonu gerçekten de bir sorun olarak görüyor. Bunu ısrarla dile getiriyor.
Ama aynı zamanda sert bir istikrar programının uygulanmasına da (şu anda) fazla sıcak bakmıyor.
SONUÇ
Demek ki, enflasyon bir süre daha ciddi biçimde düşmeyecek.
Bunu bilelim, ona göre hareket edelim.
Sürdürülemeyecek spekülatif alım dalgalarına kapılıp sonradan şok olmayalım.
Paylaş