Son tartışmaların öğrettikleri

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

‘‘Fiyatları dondurma’’ tartışması sırasında yaşanan kargaşadan alınacak dersler var.

Ankara'da ciddi siyasetçiler olduğu konusunda kuşkumuz yok. Umarız onlar da aşağıdaki noktaları üzerinde durmaya değer bulacaklardır.

EKONOMİ BASINI

Bundan birkaç ay önce önemli bir bürokrat, yaptığımız bir telefon konuşması sırasında bize şöyle bir görüş belirtmişti.

‘‘Bize basın toplantıları sırasında sorulan sorulardan anlıyoruz. Ekonomi basını eskiye kıyasla çok değişti. Gençler işi artık iyi biliyor. Eğer ekonomi yönetimi yanlış bir adım atar veya gerekenleri yapmaz, sudan tedbirlerle kamuoyunu idare etmeye çalışırsa, gazete ve televizyonlardaki yorumcular bunu hemen fark edeceklerdir. Eleştiriler gelecektir.’’

Ve eklemişti:

‘‘Gerekenleri yapmaya mecburuz.’’

İki gündür ekonomi basınında okuduklarımız bu görüşü doğrular niteliktedir.

‘‘Fiyatlar donduruldu. Zam yapılmayacak vs...’’ dendi.

Hemen büyük bir tartışma başladı.

Eskiden olsa yapılan açıklamalar çaresiz kabullenilir, olay geçerdi. Siyasiler birkaç demeçle işi idare etmiş olurlardı.

Ama bu sefer kimse kül yutmadı.

Yapılanların neden yanlış olduğu yorumcularca bütün açıklığıyla hemen ortaya kondu.

BİRİNCİ DERS

Siyasetçiler bu olayı iyi yorumlamak durumunda. Ekonomi basınındaki bu değişikliğin siyasi hesaplara unutulmayacak bir şekilde dahil edilmesi iyi olacaktır.

İşi geçiştirici, durumu idare edici tedbirler siyasetçilere zaman zaman fayda sağlayabilir.

Ancak bazen de ters tepebilir.

Siyasetçilerin kredibilite yitirmesine neden olabilir. Ekonomi yönetimine zarar verir.

(Ayrıca bir otel lobisinde kahve içerken veya havaalanına koşuştururken önemli iktisadi konularda ayaküstü açıklamalar yapmak da eskisine kıyasla daha riskli hale gelmeye başladı. Siyasetçiler bu çeşit davranışlar konusunda da daha dikkatli olmak durumunda.)

İKİNCİ DERS

Ekonomide herhangi bir somut adım atılmamıştı.

Ama ciddi bazı bürokratlar işbaşına getirilmişti. İktisadi politikaların Çillervari davranışlardan arındırılacağı, işlerin sistematik bir program, akılcı bir çerçeve içinde ele alınacağı imajı yaratılmıştı.

Bunlar doğru yönde atılmış adımlardı.

‘‘Bakalım siyasetçiler bürokratların izlemek istediği disiplinli çizgiye uyum sağlayabilecekler mi? Somut adımlar gelecek mi?’’ diye bekliyorduk.

Ama birden sorunlar arttı. Uluslararası kriz de daha önce yapılan hesapları bir anda geçersiz kıldı.

Gidiş zorlaştı.

Peki siyasetçi ne yaptı?

Sistematik, disiplinli çizgide ısrarlı olan bürokratlar bir anda kenara itildi. Siyasetçi bildiğini yaptı.

Yaptığı siyasi açıdan doğru da olabilir. Ama biz buradan bir ikinci ders çıkarıyoruz.

SONUÇ

Siyasetçiler halen de Türkiye'de kendi siyasi güçlerinin bürokratlara kıyasla çok daha fazla olduğunu görebiliyorlar. Bürokratları bir anda kenara itme konusunda tereddüt etmiyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları