Paylaş
Bu pazar yazısını siyasete ayıracağız.
Belki şu an için kısır bir konu.
Ama ne yapalım ki, aynı zamanda günün de konusu. Bu günlerde borsa'da yaşananlardan daha popüler hale geldi.
İki gündür bazı siyasetçilerin seçim kararına olan tepkilerini de görünce bu yazıyı siyasete ayırmaya karar verdik.
SUÇ
İlk önce bir noktayı doğru koyalım.
Türkiye'nin biriken sorunlarından kimi sorumlu tutmamız gerekiyor?
Siyasetçinin kendisini mi? Yoksa onu oraya gönderen ve dolaylı yollardan denetlemeyen seçmeni mi?
Kısacası suç kimde?
Burada verilecek cevap belli. Yapısal reformların yapılmama nedeni bizce de seçmenin henüz bunlara hazır olmaması. Siyasetçi bunu görüyor. Korkuyor. Sadece günü kurtarmaya çalışıyor.
Ama bu demek değil ki suç seçmende... Biraz derin düşünürseniz, ‘‘suç seçmende’’ diyerek bir yere varılmayacağı anlaşılır. İşlerin düzelmesi için yoldan geçen adamı durdurup yakasına yapışamayız ki.
‘‘Siyasetçiler bir şey yapmıyor, çünkü seçmende iş yok.’’
Bu mantıkla somut sonuçlar elde edilemez.
Seçmende ‘‘iş olmasa’’ bile biz yine siyasetçinin yakasına yapışmak zorundayız. Ancak bu şekilde sonunda bir yerlere varılabilir. Sayın Demirel'vari bir cümle kullanalım:
‘‘Ülkeyi kim yönetmeye soyunmuşsa, siyaset sahnesinden sorumlu odur.’’
SON DEMEÇLER
Şimdi gelelim martta seçim kararına karşı çıkan siyasetçilerin demeçlerine.
‘‘Seçim ekonomisi vs...’’
Bir dakika. Mart 1999'da zaten seçim yapılmayacak mıydı?
Yerel seçimlerin genel seçimlerle birleştirilmesiyle, iki seçim ekonomisi yaşanacakken, şimdi bir seçim ekonomisi yaşanmış olmuyor mu? Ayrıca, acaba her seçim, dozu yüksek bir seçim ekonomisi mi demek?
Son genel seçimden sonra enflasyon ne kadar yükseldi? Ekonomi ne kadar olumsuza gitti (ki o zaman Refah'ın iktidar olma tehlikesi vardı).
KOLTUK
Seçim, yozlaşmaların çıkışa geçtiği dönemlerde yararlıdır.
Hatta dikkatli düşünürseniz, tek yoldur.
Mart ayındaki seçimlerde de şu anda Meclis'te olan birçok siyasetçi koltuğunu kaybedecektir. Belki bazısı haksızca, bazısı şanssızlıkla.Ama emin olun, koltuğunu kaybedenlerden birçoğu bunu hak edecektir.
Ayrıca Meclis'e yeni simalar, yeni fikirlerin girdiğini göreceğiz. Doğru, belki birçoğu teşkilattan gelme, fazla derinliği olmayan siyasetçiler olacaktır. Ancak, bir gün dinamik siyasetçilere kavuşmanın başka yolunu biz göremiyoruz.
Sınav mı açalım?
SONUÇ
Bazı siyasetçiler son alınan kararları eleştireceklerine, işlerini daha iyi yapmaya çalışmalıdırlar.
Önlerinde fazla zamanları yok.
Paylaş